İsrail’le barışın

Güncelleme Tarihi:

İsrail’le barışın
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2011 00:00

Huber Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Gül’le bir araya gelen ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Başkan Obama’nın Mavi Marmara baskını nedeniyle bozulan Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelmesine büyük önem verdiğini ve bundan mutluluk duyacağını aktardı.

Clinton, “Bölgede en güvendiğimiz iki müttefikimiz arasında soğukluk olmasından üzüntü duyuyoruz” dedi. Gül de Türkiye’nin haklı olduğunu, İsrail’in olumlu yönde elini uzatması halinde geri çevrilmeyeceğini vurguladı.

LİBYA toplantısına katılmak için geldiği İstanbul’da birçok ikili temasta bulunan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de Tarabya’daki Huber Köşkü’nde kabul ettiği ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Başkan Barack Obama’dan İsrail’le ilişkiler konusunda mesajlar getirdi. Clinton, Cumhurbaşkanı Gül’le görüşmeye geçmeden önce Huber Köşkü’nün bahçesinden İstanbul Boğazı’nı seyretti. “İstanbul Boğazı, dünyada harika bulduğum yerlerden birisi” diye söze giren Clinton, dolunayın ışıltısının Boğaz sularına yansımasına dikkat çekip, Türk ve ABD heyetine şöyle dedi: “Tanrıya şükredelim ki, böylesine bir doğal güzelliğe sahibiz. Bu güzellik sayesinde kötü olan şeyleri düzeltmek için kendimizde güç buluyoruz. Aksi durumda bu kadar şeyle uğraşmak gerçekten çok sıkıcı olurdu. İtiraf edeyim ki İstanbul kendimi iyi hissettiğim kentlerden birisi.”

Üzüntü duyuyoruz

Clinton daha sonra konuyu Mavi Marmara baskını nedeniyle bozuk olan Türkiye-İsrail ilişkilerine getirdi. Clinton, Başkan Obama’nın iki ülke ilişkilerinin yeniden rayına oturmasına büyük önem verdiğini ve bundan mutluluk duyacağını aktardı. Türkiye ile İsrail arasında yürütülen gizli görüşmeleri desteklediklerini ve sonuca ulaşılması için ABD’nin elinden gelen her türlü katkıyı vermeye hazır olduğunu ileten Clinton, “Bölgede en güvendiğimiz iki müttefikimiz arasında soğukluk olmasından üzüntü duyuyoruz” dedi.
Gül de Türkiye’nin özür ve tazminat isteme pozisyonunun haklı olduğunu ifade ederek, İsrail’in olumlu yönde elini uzatması halinde Türkiye’nin bunu geri çevirmeyeceğini vurguladı.
Her iki taraf Kaddafi’nin Libya’yı ve halkını temsil etmediği konusunda görüş birliğini yinelerken, Suriye’de Beşar Esad yönetimi için daha temkinli bir tutum takınmayı tercih etti. Clinton, Suriye’de yönetimin halkın reform çağrısına uyması gerektiğini vurguladı ve Suriye halkının istemi dışında dışarıdan bir girişime kalkışılmasının söz konusu olmayacağı mesajını verdi.

Ermenistan’la süreç

Clinton, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin yeniden canlandırılması ve sürecin devam ettirilmesi gerektiğini belirtirken, bu konuda da her iki tarafı cesaretlendirmeye hazır olduklarını bildirdi.

Terörle mücadelede her iki ülkenin işbirliğini mükemmel olarak tanımlayan Clinton, Türkiye’den gelecek her türlü destek talebini yerine getirmeye hazır olduklarını tekrarladı. Clinton, Türkiye’nin ekonomide gösterdikleri performansı da takdirle karşıladığını vurgulayarak, “Özellikle yanı başınızda ekonomik yangın varken bunu başarmak çok önemli” dedi.

‘Özür’cüler güçleniyor

İSRAİL’in Mavi Marmara baskını konusunda Türkiye’den özür dilenmesini isteyen yetkililerin sayısı artıyor. Haaretz Gazetesi’nin dünkü haberine göre İsrail savunma yetkilileri de, özür yoluyla Türkiye ile ilişkilerin düzeltilmesinden yana. İsrail Adalet Bakanlığı ile görüşen söz konusu yetkililerin, “ihtiyatlı bir özür” dilenirse, Türk insan hakları örgütlerinin İsrail aleyhine dava açmalarından kurtulacakları fikrinde oldukları belirtildi. Dışişleri Bakanı Lieberman, özür dilenmesine şiddetle karşı çıkıyor. Baskına katılan askerlerin yurtdışı seyahatlerini bile yasaklatabilecek olası davaların ancak özür yoluyla önüne geçilebileceği iddiasının Lieberman’ı yumuşatıp yumuşatmayacağı henüz belirsiz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!