Silindirik işkence

İyi günler Fatih Bey
Adım Albert Mizrahi ve 1960 senesinden beri özellikle yurt içi ve yurt dışı ağırlıklı uçak biletleri satarım.
Havayolları yetkilileri beni çok iyi tanır kimi profesör kimi ordinaryus diye şahsıma sıfatlar yakıştırmışlardır. Ne mutlu bana.
Türkiye’de IATA profesyonel diplomasi olan kişiyim. Araştırıcı bir kişiliğim vardır
Bu girişten sonra silindirik esareti bir şekilde silindirik işkence olarak da ifade edebiliriz.
Niye olmasın ki, mesela havada 30-45 dakika arası simit gibi tur atarsanız aşağıda havaalanını görüp de İstanbul panoramik turunu 10 kere yaparsanız bu size tabi ki işkence haline getirtir seyahatinizi. Bir de pilot bakar ki çare yok inemeyecek gibi havaalanına çok olmuştur Yeşilköy Atatürk havaalanı yerine Sabiha Gökçen’e indirmiştir. İşte burada işkence tekrar devrededir. Ananız babanız eşiniz sizi Atatürk Havaalanı’nda beklerken siz Sabiha Gökçen’desiniz.Ya da İstanbul’a bir yabancı grup kafilesi gelmektedir ki bu 20 kişi de olabilir 100 kişi de ve de acente yetkilileri onların transfer hizmetlerini yapacaktır. Düşünün grup başka havaalanında. İşte işkencenin sıkıntıların kralı.
Simdi burada sorun şurada: Havacılık sektöründeki ani büyümedir. Eskiden rötar yapmaz miydi uçaklar. Tabi ki yaparlardı hatta bütün dünyada olurdu ve halen olmaktadır. Mesela 29 Haziranda bütün dünyada Air France seferleri yerde çakılı kaldılar bir bilgisayar azizliği yüzünden. Sistemleri bloke oldu ve hiç bir uçağı Air France’ın kalkamadı ve 6-7 saatlik rötarlar oldu.
Türkiye’de havacılık yer hizmetleri havadaki büyümeyi okuyamadı ya da göremedi. Senelerdir Atatürk havaalanı bu yükü kaldırmaya çalıştı daha sonra Sabiha Gökçen çok az nispette yükünü hafifletti.
Ülkemiz turizmde aldı başını koşa koşa gidiyor. Gurur duyuyorum inanınki burada açılan tesisler yabancıları oluk oluk çekiyor. THY ise en büyük atağını yaptı ve İstanbul’u bir hub haline getirdi 30 sene evvel aklımıza gelmeyecek bir uçak ve hat sayısına ulaştı. THY’nin bir gün hiç durak yapmadan Sao Paulo’ya, Tokyo’ya, Hong Kong’a uçacağını kim bilirdi. Takdir etmemek günah olur. Buna Türkiye’deki yeni genç özel havayollarını daha bitmedi yabancı havayollarını da hesaba katin, üstüne üstlük kargo uçaklarını da unutmayalım bu arada...
Bütün bunları üst üste koyarsanız 2 pisti olan Atatürk havaalanında bugün trajik bir kaza olmuyorsa şükredelim. Ancak bu durum daha nereye kadar devam eder bilemeyiz. Mevcut havaalanları kesinlikle bu yükün altından kalkamayacaklar. İstanbul’u hub kullanan insanlar başka alternatiflere yönelecekler. Başka noktalarda uçacaklardır mesela Dubai’den veya Bahreyn aktarmalı uçacaklardır. Bugün Emirates’in en büyük rakibi THY’dir aralarında gizli bir mücadele vardır. En kısa zamanda İstanbul’a en fazla 1 saat mesafede 3’cu ve hepsinden çok daha büyük bir havaalanı inşa edilmelidir. Buraya ulaşmada raylı sistem dışında otobanlar ile bağlanmalıdır. Sabiha Gokçen’de bir sorun yok ama Atatürk Havaalanı’na karadan ulaşmak artık çok zor ve eziyetli oldu. Uçaklarını kaçıranların sayısını inanınız bilseniz hayrete düşersiniz.
Daha çok şey anlatılır ama yine de bir yerden başlamak en iyisi hem insanlar hem ülke açısından.
Saygılarımla
Albert Mizrahi
Yönetim Krl.Bşk.Vekili
Emniyet Seyahat(1960’dan beri)