Güncelleme Tarihi:
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada çapraz sorgusu yapılan Fırtına, kimseden emir almadığını, kendi emrindeki komutanlardan hiçbirine görev vermediğini, akademi öğrencisine değil de komutana emir verilmesi gerektiğini söyledi.
Fırtına, hastanede tedavisi devam eden ve hakkında yakalama kararı çıkarılan sanıklardan Ergin Saygun'a geçmiş olsun dileğinde de bulundu.
Üye hakim Ali Efendi Peksak da, dosyadaki 18 numaralı klasörde “Ergenekon” sanıklarından Fikret Emek'ten ele geçirilen 5 numaralı disk ile Muzaffer Tekin'den elde edilen 16 numaralı CD'de, Fırtına'nın da katıldığı belirtilen bir toplantıdan söz edildiğini, Fırtına'nın burada “Kasırga” kod adını kullandığının yer aldığını söyledi.
Peksak, toplantıda Fırtına'nın “Hükümet yol almaktadır. Değiştirme şartlarını bulmamız lazım. Halkın ümidi bu hükümette olmamalı. Yerel seçimleri hafife almamalıyız” şeklinde beyanda bulunduğunun iddia edildiğini de kaydetti.
Sanık Fırtına ise, “Bu isimleri hiç tanımıyorum. Yüz yüze gelmedik. İsmen ve cismen tanımıyorum. Niye bana böyle bir şeyi söylüyorlar, onu da bilmiyorum. Eğer bunlar darbe günlükleriyle ilgiliyse de, o konuda savcıya uzunca bir ifade vermiştim” dedi.
ESKİŞEHİR'DEKİ BELGELER
Hakim Murat Üründü de, Eskişehir'deki aramada Oraj ve Suga planlarıyla ilgili belgelerin çıktığını belirterek, Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'e bu belgeleri inceleyip inceleyemediklerini sordu.
Fırtına'nın belgelere sadece baktığını dile getirmesi üzerine, 15 adet belge olduğunu belirten Üründü, “Önceki açıklamalarınız geçerli mi?” diye sordu.
Açıklamalarının geçerli olduğunu ifade eden Fırtına, “Önüme çıkanların ne olacağını görüyorum” dedi.
Bu arada sanıkların oturdukları yerden konuşmaya devam etmesi üzerine Fırtına, “İzin verirseniz tamamlamak istiyorum” diyerek sanıkları uyardı.
Fırtına, Hakan Büyük'ü tanımadığını anlatarak, kendisinin 2003 Ağustos ayında emekli olduğunu, Büyük'ün de aynı dönemde geldiğini belirterek Büyük ile karşılaşmadığını, görünce de tanıyıp tanıyamayacağını bilemediğini söyledi.
Üründü'nün, dava konusu belgelerin Büyük'ün evinde de ele geçirildiğini ifade etmesi üzerine Fırtına, “Ben şaşırmıyorum artık. Bunlar bana yöneltilmiş acayip bir şey. Bizi hedef almışlar, kellemizi almak istiyorlar. Biz bu millete hizmet ettik. Gerçek bu. İster inanın ister inanmayın. Çıldıracağım artık” şeklinde konuştu.
Özden Örnek ise yaklaşık 9 saat savunma yaptığını, 11 numaralı CD'nin sahte olduğuna ilişkin 83 tespit sunduğunu dile getirerek, “Her çıkan yeni belge CD 11'e gönderme yaparsa bu sahtedir. Nereden çıkarsa çıksın. Önemli değil. İçeriği 11 numaralı CD'ye gönderme yapıyor” dedi.
Eskişehir'de ele geçirilen belgeleri dün akşam incelediğini belirten Örnek, hakim Üründü'nün “11 numaralı CD'nin dışında da belge var” sözleri üzerine, “Bunların hiçbiri gerçek değil. Büyük'ün ismini ilk defa okudum” diye konuştu.
AVUKATLARIN TALEPLERİ
Sanıklardan Mehmet Yoleri'nin avukatı Eyüp Sabri Gürsoy da, dosyaya gelen Eskişehir'deki aramalara ilişkin belgelere değinerek, kanaatlerini açıklayan polisler ile gazeteci Mehmet Baransu hakkında mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını istedi.
Sanık avukatlarından Kemal Yener Saraçoğlu da, dosyadaki dijital kayıtların ihbar maillerine dayalı olarak bulunduğunu, ancak ihbarı yapanların kaynağının belirlenmediğini söyledi. Saraçoğlu, Eskişehir'deki aramaya ilişkin ihbarı yapan kişinin belirlenmesiyle ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığının savcılıktan sorulmasını talep etti.
Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz de, bugüne kadar ihbar e-postalarının kimler tarafından gönderildiğinin tespit edilmediğini, Eskişehir'dekini gönderenin de tespitinin yapılmadığını ileri sürdü.
Bu aramayla ilgili arama ve el koyma kararının da olmadığını ifade eden Ersöz, mahkemenin bu verilerle ilgili hukuka uygunluk denetimi yapmadan soru yönelttiğini söyledi.
Ersöz, “Bu soruşturmayı kim yürütüyor? Kolluk mu, yoksa iddia makamı mı?” diyerek, bu hukuka aykırı halleri bir kenara bırakarak suç üretmek amacıyla yazılan tutanakta kanaatlerine yer veren polislerin de, sanıkların tahliye edilmesi yönünde görüş bildiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay'a cevap verdiklerini savundu.
“Bakın, 'icra hareketlerine geçilmiştir' diyorlar. Ne cürettir” diyen Ersöz, mahkemenin acil olarak öncelikle bu dokümanların hukuka aykırı olup olmadıklarına ilişkin bir karar vermesi gerektiğini ifade etti.
Duruşma, Nejat Bek'in savunmasının alınmasıyla devam ediyor.