A.A
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2011 14:25
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, “Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın internette yayımlanan “İmamın Ordusu” adlı kitap taslağını okuduğunu belirterek, “Dün gece böyle bir hızlı okumayla gözden geçirdim. Sorunun, kitabın kendisinden kaynaklandığını zannetmiyorum. Kitabın öncesindeki bağlantılarla ilgili sorun olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla kitap üzerinden tartışma yapmak bizi bir sonuca götürmez” dedi.
Ergün, Sivaslı Sanayici ve İşadamları Derneği'nin toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın internette yayımlanan “İmamın Ordusu” adlı kitap taslağını okuyup okumadığını sorması üzerine Ergün, “Okudum, dün gece böyle bir hızlı okumayla gözden geçirdim” dedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, “Kitabı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Türkiye'de o tarzdan kitaplar var. Kitap, zaten başka kitaplardan birçok alıntılarla dolu. Ama kitap üzerinden yapılan tartışmanın mecrası doğru değil. Sorunun, kitabın kendisinden kaynaklandığını zannetmiyorum. Kitabın öncesindeki bağlantılarla ilgili sorun olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla kitap üzerinden tartışma yapmak bizi bir sonuca götürmez. Bu nevi kitaplar Türkiye'de bir hayli var. O kitaplardan birçok alıntılar var. Kitabın konsepti kabul edilmeyebilir, insanlar bunu beğenmeyebilirler. Bir cemaatin hakkındaki spekülasyonları kitaplaştırmak veya devam eden bir davayı başka bir mecraya doğru sürükleyecek mesajlar vermek, bir kitabın içinde kabul edilebilir şeyler değil. Ama bunu yapan çok sayıda kitap var. Başka kitaplar da var. O yüzden kitap üzerinden değerlendirme yapmanın kamuoyunu hatalı bir sonuca götürdüğü anlaşılıyor. Kitabın öncesindeki bağlantıların ne olduğunu bilmiyoruz.”
Kitabın mı öncesindeki bağlantıların mı yargılandığının bilinmediğini, bu konular kamuoyunda aydınlandıkça sonucun daha da netleşeceğini belirten Ergün, “Bunları da iddianamede göreceğiz. Kitabın taslağının iddianamedeki yerinin de ne olacağını bilmiyoruz. Kitap öncesi bağlantıların iddianamedeki yerinin ne olacağını bilmiyoruz. Dolayısıyla şimdi herkes eksik bilgi veya kitabın taslağıyla bir sonuca gitmeye, yorum yapmaya çalışıyor. Bunlarla bir sonuca gitmek çok mümkün olmaz. Kitap, bütün bir meseleyi kavramaya, kamuoyu açısından kafi gelmeyebilir. Biraz da iddianamede hangisinin ne kadar ve ne bağlamda yer alacağının görülmesi lazım” diye konuştu.
“HAYIR, NİYE TEDİRGİNLİK DUYAYIM”
Bakan Nihat Ergün, “İstanbul 12. Ceza Mahkemesi'nin kitabın nüshalarını bulunduranların teslim etmemesi halinde örgüt suçu işlemiş olacağına ilişkin kararı var. Kitabı internetten indirirken herhangi bir tedirginlik duydunuz mu?” sorusunu “Hayır. Niye tedirginlik duyayım” diye yanıtladı.
Bu kararın yanlış yorumlandığını belirten Ergün, şöyle konuştu:
“Türkiye'de şunu herkesin görmesi icap ediyor ki, bazı şeyleri gizli saklı yapmak da mümkün değil. 21. yüzyıl, gizli bir faaliyet yapmanın neredeyse mümkün olmadığı bir yüzyıl. Birisi 'Ben gizli bir iş yapmak istiyorum' derse, o mümkün olmuyor. Çünkü iletişim çağındayız ve hiç bir şey gizli kalmıyor. Gizlilik eskiden büyük bir güç olarak algılanıyordu, şimdi büyük bir zafiyet. Kim 'Ben gizli bir iş yaparım' diye düşünüyorsa, yanılıyor. En zayıf noktası insanın ya da o organizasyonun yapmak istediği gizlilik oluyor.
Devletler açısından da her şeyi yasaklamak mümkün değil. 21. yüzyıl öyle bir yüzyıl ki, her şeyi, her faaliyeti yasaklamanın mümkün olmadığı bir yüzyılda yaşıyoruz. Yani yasaklamalar açısından her şeyi yasaklamak mümkün değil faaliyetler açısından da gizli faaliyet yapmak mümkün değil. Kim gizli faaliyet yaparım diye düşünürse yanılıyor veya her şeyi yasaklarım diye düşünüyorsa onlar da yanılıyor. Yüzyıl böyle bir yüzyıl değil.”