Aygan’ı ben öldürttüm

Güncelleme Tarihi:

Aygan’ı ben öldürttüm
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2011 00:00

İkinci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı emekli Albay Arif Doğan, “JİTEM benim. JİTEM benimle vardır” dedi. Doğan, JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın da sahte biri olduğunu belirtirken “Onu ben öldürttüm” diye konuştu.

Doğan, İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savunmasını yaparken şunları söyledi:

- VELİ Küçük paşamla irtibatta bulunmuşum. Sedat Peker’e reis demişim. Ben istihbaratçıyım. Her konuştuğum suçlu mu demek. İnternete düşen ses benim sesim değildir. Ben aptal değilim. 21 yıl dağlarda yaşadım. Hayvanlaşmadım.

- PKK terör örgütü ile mücadelede, yanmış bir asker ile karnı deşilmiş bir Kürt kızının cesedini görünce yemin ettim. Beni bunlarla suçlayın. Hainlikle suçlamayın. Beni bir daha öldürmeyin. Arif Doğan Türkiye’nin harp planlarını biliyor.

- Biri çıkmış ‘adamları öldürdük’ falan diyor. Böyle bir şey olamaz. Abdülkadir Aygan’ı ben öldürttüm. Bu adam ölü. Ölmüş insanı kullanıyor PKK, gayet güzel kullanıyor. İsveç’te yaşıyormuş, DNA testi yapılsın, verilecek cezaya razıyım.

- Annem Kürt, babam da Avşar Beyi. Kürtçeyi iyi bilirim. JİTEM uyuşturucu kaçakçılığı ile uğraşmamıştır.
JİTEM sivil, tek asker benim

- JİTEM’in hepsi sivildir. Bir tek asker benim. 10 bin kişi vardır. Ama 20’den fazlası bir araya gelmez. PKK’nın ölüm bölgesine giren birimdir. JİTEM olmasaydı bugün 80 bin asker ölmüş olacaktı. JİTEM’i kurduğuma kuracağıma pişman ettiler. JİTEM’i lağvettik.

- JİTEM’in arşivi bende. Kimse bulamaz. Onlar kahraman gibi savaştılar. JİTEM’de 10 bin kişi vardı. İsimlerini söylesem onları da mı yargılayacaksınız? Tek bir asker, Türk halkı ölmesin diye ölüme gidiyorlardı.

- Hizbulkontra’yı da ben kurdum. Şimdiki Hizbullah değil. Hüseyin Velioğlu’nu iyi tanırım. Hüseyin’e ‘4-5 kişiyle birlikte köy köy dolaşın vaazlar verin’ dedim. Velioğlu’nun ilk kurduğu teşkilatı ben kurdurttum. Vaaz vererek halkı eğitiyorlardı. Sonradan dejenere oldular. Ben ayrılınca, silahlı bir güç olarak ortaya çıktılar. Başsız kaldılar, tarikatlara yanaştılar. Herkesten iyi mücadele ettim. Ben baş koymuşum, bu vatana hizmet etmişim. JİTEM’i kurdum da hata mı ettim.

78 kelle aldım

Bir istihbarat sonucu 78 kelle aldığını ifade eden Doğan, Güneydoğu’da görev yaptığı dönemde Mesud Barzani ve Celal Talabani’ye Meclis Başkanı ile görüşmelerinde tercümanlık yaptığını kaydetti. Doğan, “Bana 100 yıl ceza verseler fark etmez. Türk adaletine sığınıyorum, PKK adaletine değil. Onlar ben olsaydım Habur’dan geçemezlerdi” dedi.

Oturarak savunma yaptı

İKİNCİ Ergenekon davasının tutuksuz sanığı emekli albay Arif Doğan, 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dünkü duruşmaya tekerlekli sandalyede geldi. Oturarak savunmasını yapan Doğan, nefes almakta güçlük çekince oksijen tüpünü kullanması için öğlen arası verildi. Doğan’ın ifadesinden sonra başlanan çapraz sorgusuna ara veren mahkeme başkanı, duruşmayı bugüne erteledi.

Çatlı ve Kocadağ ile iyi tanışırız

EMEKLİ Albay Arif Doğan, çapraz sorgusunda Susurluk kazasıyla ilgili açıklamalar yaptı. Doğan sorulara şu yanıtları verdi:

- Kaza olmadan bir gün önce rahmetli Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı, Gonca Us ve Sedat Bucak beraber Yalova Termal’de idiler. O zaman Jandarma Komutanıydım. İzmir’e gitme nedenlerini biliyordum. Mehmet Özbay ve Kocadağ ile iyi tanışırız. Biz aynı mücadeleyi verdik. Aynı yolun yolcusuyuz. Aynı görevlerde bulunduk, Ermeni terörüyle ilgili. Çatlı ile Kocadağ’ın yan yana gelmesi ateşle barutun yan yana gelmesi gibiydi. Kumarhanelerin toplu olarak İzmir’de açılacağını ve bu hususta benden destek istediklerini söylediler. İzmir’e bunun için gitmişlerdi.

- Abdullah Çatlı olarak bilmiyordum, Mehmet Özbay olarak biliyordum. Ermeni terörüne karşı savaşırken de o isimle biliyordum.

- Kazada, arkada bir araba daha vardı. Bunun JİTEM’e ait olduğu söylendi. Kime ait olduğunu biliyorum. Onu daha sonra söylerim.

- Kazada ölen Gonca Us’un kim olduğunu kimse daha bilmiyor. Bir bakanın, eski bir milletvekilinin kızıydı. Çatlı’nın dostu olduğu yalan.

- ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ı 1984 yılında Eruh baskınından sonra tanıdım. İstihbarat Grup Komutanlığını Tunceli bölgesinde kurarken ulaştım. Bu süreçte 2 yıl bizimle çalıştı. JİTEM yapılanmasında yer almadı.

Aygan’dan Doğan’a yanıt: Hayattayım

ARİF Doğan’ın öldüğünü iddia ettiği Abdülkadir Aygan, İsveç’ten yanıt verdi. Hayatta olduğunu belirten Aygan, “Türkiye’de askerlik yaparken ya da cezaevinde bulunurken, birçok yerde parmak izim alındı. İsveç’te yapılan testler ile Türkiye’deki parmak izlerim de karşılaştırılabilir” dedi. Aygan, 1990 yılında Kars’ta askerlik yaparken Doğan’ın telefonla arayarak kendisiyle çalışmak istediğini, ancak Diyarbakır’a gittiğinde Doğan’ın tayin olduğunu ve hiç yüz yüze gelmediklerini söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!