ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2011 00:00
Anayasa Mahkemesi Kuruluş Kanunu tasarısını incelediklerini belirten Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, “Yeni bir süper temyiz mahkemesi geliyor. Bildiğim kadarıyla AİHM’nin bile böyle bir yetkisi yok” dedi.
Gerçeker, Danıştay ve Yargıtay adli ve idari yargıda son noktayı koyduğu halde, Anayasa Mahkemesi’ne böyle bir yetki verilmesinin kaos yaratacağını vurguladı.
YARGITAY Başkanı Hasan Gerçeker, Anayasa Mahkemesi Kuruluş Kanunu tasarısıyla yeni bir süper temyiz mahkemesinin kurulacağını ifade ederek, “Danıştay ve Yargıtay yüksek mahkemeler olarak, adli ve idari yargıda son noktayı koyan merciler, bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne böyle bir yetki verilmesi bir süper temyiz yetkisi oluyor. Bildiğim kadarıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bile böyle bir yetkisi yok” dedi. Gerçeker, Yargıtay’a gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş kanununa ilişkin bir soru üzerine Gerçeker, şöyle konuştu:
Tam bir kaos ortamı
“Bunun böyle olacağı belliydi. Yeni bir süper temyiz mahkemesi geliyor, anladığım kadarıyla. Yargıda verilen kararın güvenilirliği olması lazım. Danıştay ve Yargıtay yüksek mahkemeler olarak adli ve idari yargıda son noktayı koyan merciler. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne böyle bir yetki verilmesi bir süper temyiz yetkisi oluyor. Bildiğim kadarıyla AİHM’nin bile böyle bir yetkisi yok. AİHM’de yapılan inceleme sonucunda eğer temel hak ve özgürlüklerle ilgili sözleşmelere aykırılık, hak ihlali görüyorsa iki türlü yola başvuruyor. AİHM, tazminata hükmediyor ya da ilgili devlete ‘İç hukukunu, mevzuatını buna göre değiştir’ diyor. Onun dışında hiçbir zaman bir mahkemenin, bir yüksek mahkemenin verdiği kararı iptal etme yetkisi yok. Anayasa Mahkemesi, doğrudan Danıştay’ın, Yargıtay’ın yerine geçerek, bir karar verme durumunda. Yargıda tamamen bir kaos ortamı oluşacak. Yarın istinaf mahkemeleri kurulursa, yerel mahkemeler, bölge adliye mahkemeleri, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, AİHM. Yani kaç kademeli bir yargı sistemi olacak. Davaların uzamasını bırakın, sonu gelmeyecek. Bir davanın ne zaman biteceğini bilemeyeceksiniz.
Mali dengesizlik
Tasarıyla, yargı organları arasında mali açıdan bir dengesizlik de ortaya çıkacak. Mali açıdan daha fazlasını alsınlar gözümüz yok, ama biz hiçbir zaman maddi açılardan konuşmak istemedik bugüne kadar, yine de konuşmak istemiyorum, ama bireysel başvuru hakkının verilmesi nedeniyle mali hak sağlanması... Bu asli bir görevdir, o zaman asli görevini yapan herkese bir ek ödeme verilsin.”
Yerel mahkeme işi
Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde tahliyesine karar verilen terör örgütü Hizbullah üyelerinin bazılarının adli makamlara imza vermediklerinin belirtilmesine karşılık Gerçeker, “Orada belli bir yasal süreç var. Usul Yasası uyarınca belli bir süreç uygulanıyor. Yargıtay’ın tahliye kararı verme yetkisi var, ama bundan sonra yeniden tutuklama yetkisi yok. O yerel mahkemenin, ancak uygulayabileceği bir tedbir” dedi.
Tasallut altındayız
Gerçeker, Yargıtay üyeleriyle ilgili yayınlanan ses kasetleri nedeniyle “tasallut altında” (musallat olma, saldırma) olduklarını belirterek, şunları söyledi: “Bunlar hiçbir zaman tasvip edilecek şeyler değil. Araştırıyoruz. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazdık, daha oradan bize olumlu bir cevap gelmedi. Elimizde net bilgiler olmadan bir şey yapma imkanımız yok. Elbette ki ortada suç varsa, suçlu varsa, deliller varsa soruşturulacak, gereken yapılacak. Maalesef olayların boyutu o kadar genişledi ki ‘Yargıtay dinlenmiyor’ dediler. Fakat, çarşaf çarşaf gazetelerde tamamen tasallut altına alınmış, bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bir hukuk devletinde böyle bir şey olabilir mi?”