Adalet Bakanı istifa etmeli
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2011 00:00
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yargıdaki sorunların çözülmesi için “Yargıtay Başkanı ile Başbakan bir araya gelmeli” önerisinde bulunurken, Hizbullah örgütü üyelerinin cezaevinden internet üzerinden dışarıyla irtibat halinde olmasına da “Bakan istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır” diye tepki gösterdi.
Bahçeli partisinin dünkü grup toplantısında şöyle konuştu:
Gücü ahlaksızca kullandı
AKP iktidarı, kendi çıkarları uğruna siyasal gücü ahlaksızca kullanmış, hukuk üstünlüğünün sorgulandığı bir sosyal yapının filizlenmesine yol açmıştır. Hukuksuzluğu yaygınlaştırarak Türkiye Cumhuriyeti’ni darp etmek istediği anlaşılmıştır. AKP’nin anayasa değişikliğiyle ileride hesap vermekten kurtulmayı planladığı ve PKK açılımının hukuksal alt yapısını oluşturmaya yönelik kirli bir niyet taşıdığı artık berraklaşmıştır.
Ülkemizin emniyetinin tarihte görülmediği kadar bozulduğu görülmüştür. Görevinde kalması artık sakıncalı olan İçişleri Bakanı, hiçbir olaya müdahil olmadığı gibi böyle bir niyeti de yoktur. Yıkım projesinin mesafe alması için çırpınan bu zatın, ülkenin içişlerini kanun kaçaklarına tesl im ettiği görülmektedir. Cinayetlerdeki artışlar ve bunlara yönelik adaletin gecikmesi tam bir skandaldır. Caniler işbaşındadır, ama buna karşılık AKP yandaş yargı oluşturmanın peşindedir. Başbakan, adaletsizliğin kanlı manzarasını kırdığı hukuk fırçasıyla şekillendirmeye çabalamaktadır.
Adli Tıp takoz gibi
Tutukluluk süresine sınırlandırma getirilmesi elbette doğru olmuştur. Ancak asıl sorun bundan sonradır. En hunhar cinayetleri işleyen PKK ve Hizbullah teröristlerinin tahliye edilmesi milletimizde infial yaratmıştır. AKP yargıyı kuşatma altına almıştır. Yargının ağır işleyişi, Adli Tıp Kurumu’nun bu konuda takoz gibi çalışması, dava dosyalarının sürüncemede kalmasına neden olmuştur. Hizbullah teröristlerinin cezaevinde internet üzerinden dışarıyla irtibat kurmalarına izin verildiği ortaya çıkmıştır. Öncelikle bu teröristlerin dosyaları süratle ele alınmalıdır. Bunun sorumluları derhal ortaya çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır. Adalet Bakanlığı’nın başındaki Bakan da siyasi sorumluluğunun gereğini yerine getirerek ya istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır.
Önlem almamak aymazlık
Mesele yalnızca bazı katillerin serbest kalması değil. Bu hukuktaki sarsıntıların yalnızca bir örneğidir. Yoksa sırf bu gelişmelere bakarak AKP’yi suçlamamız doğru olmayacaktır. Ancak, serbest kalacakları bilinmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmaması ihmaldir, aymazlıktır. Milletimizin şerefini iki paralık edenler, hukuku yalama yapmışlardır. AKP hukuksuzdur, adaletsizdir, yolsuzluk markasıdır.
Madem yargının işleyişinde sorunlar vardır o zaman sorumlu ve yetkili konumda bulunanlar gerekli tedbirleri vakit geçirmeksizin almalıdırlar. Atışma ve çekişme yerine, Yargıtay Başkanı ile Başbakan bir araya gelmeli ve karşılıklı bir diyalog zemini oluşturmalıdırlar. Kanayan adalet sisteminin tedavisi yapılmalıdır.
Gücü ahlaksızca kullandı
AKP iktidarı, kendi çıkarları uğruna siyasal gücü ahlaksızca kullanmış, hukuk üstünlüğünün sorgulandığı bir sosyal yapının filizlenmesine yol açmıştır. Hukuksuzluğu yaygınlaştırarak Türkiye Cumhuriyeti’ni darp etmek istediği anlaşılmıştır. AKP’nin anayasa değişikliğiyle ileride hesap vermekten kurtulmayı planladığı ve PKK açılımının hukuksal alt yapısını oluşturmaya yönelik kirli bir niyet taşıdığı artık berraklaşmıştır.
Ülkemizin emniyetinin tarihte görülmediği kadar bozulduğu görülmüştür. Görevinde kalması artık sakıncalı olan İçişleri Bakanı, hiçbir olaya müdahil olmadığı gibi böyle bir niyeti de yoktur. Yıkım projesinin mesafe alması için çırpınan bu zatın, ülkenin içişlerini kanun kaçaklarına tesl im ettiği görülmektedir. Cinayetlerdeki artışlar ve bunlara yönelik adaletin gecikmesi tam bir skandaldır. Caniler işbaşındadır, ama buna karşılık AKP yandaş yargı oluşturmanın peşindedir. Başbakan, adaletsizliğin kanlı manzarasını kırdığı hukuk fırçasıyla şekillendirmeye çabalamaktadır.
Adli Tıp takoz gibi
Tutukluluk süresine sınırlandırma getirilmesi elbette doğru olmuştur. Ancak asıl sorun bundan sonradır. En hunhar cinayetleri işleyen PKK ve Hizbullah teröristlerinin tahliye edilmesi milletimizde infial yaratmıştır. AKP yargıyı kuşatma altına almıştır. Yargının ağır işleyişi, Adli Tıp Kurumu’nun bu konuda takoz gibi çalışması, dava dosyalarının sürüncemede kalmasına neden olmuştur. Hizbullah teröristlerinin cezaevinde internet üzerinden dışarıyla irtibat kurmalarına izin verildiği ortaya çıkmıştır. Öncelikle bu teröristlerin dosyaları süratle ele alınmalıdır. Bunun sorumluları derhal ortaya çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır. Adalet Bakanlığı’nın başındaki Bakan da siyasi sorumluluğunun gereğini yerine getirerek ya istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır.
Önlem almamak aymazlık
Mesele yalnızca bazı katillerin serbest kalması değil. Bu hukuktaki sarsıntıların yalnızca bir örneğidir. Yoksa sırf bu gelişmelere bakarak AKP’yi suçlamamız doğru olmayacaktır. Ancak, serbest kalacakları bilinmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmaması ihmaldir, aymazlıktır. Milletimizin şerefini iki paralık edenler, hukuku yalama yapmışlardır. AKP hukuksuzdur, adaletsizdir, yolsuzluk markasıdır.
Madem yargının işleyişinde sorunlar vardır o zaman sorumlu ve yetkili konumda bulunanlar gerekli tedbirleri vakit geçirmeksizin almalıdırlar. Atışma ve çekişme yerine, Yargıtay Başkanı ile Başbakan bir araya gelmeli ve karşılıklı bir diyalog zemini oluşturmalıdırlar. Kanayan adalet sisteminin tedavisi yapılmalıdır.