Güncelleme Tarihi:
Seçime sadece aylar kala, belli ki Kılıçdaroğlu, hem CHP içindeki tüm grupları, hem de CHP’ye destek vermesi olası kesimleri dikkate almış.
İlk göze çarpan, eski Genel Başkan Deniz Baykal’a yakın isimlerden Bihlun Tamaylıgil’in yönetime dahil edilmesi. Üstelik kendisine Genel Sekreterlik görevinin verilmesi. Bu seçimle, Tamaylıgil CHP’nin ilk kadın Genel Sekreteri oldu.
Eski Genel Sekreter Süheyl Batum konusunda ise, özellikle “derin CHP” içinde eleştiriler vardı. Kılıçdaroğlu, 3 Kasım’da Önder Sav ile girdiği mücadelede kendisine destek veren Batum’a vefasını göstererek, onu MYK’ya yeniden aldı. Ancak Genel Sekreterlik ve sözcülük gibi çok görünür bir görevden çekip, Genel Başkan Yardımcısı yaparak önünden de çekti.
MYK listesindeki bir başka ilginç isim ise, Gülsüm Bilgehan. Bilgehan, 3 Kasım’da Sav’la çekişme sırasında, çağrılara rağmen Kılıçdaroğlu’nun yanında yer almamayı tercih etmişti.
CHP Genel Başkanı, DSP’den gelen iki ismi de, Erdoğan Toprak ve Emrehan Halıcı’yı Genel Başkan Yardımcısı yaparak, sol kesimdeki Ecevit destekçilerine çok güçlü bir mesaj gönderdi.
Kılıçdaroğlu’nun “seçim MYK’sında”, iş dünyası da unutulmamış. Üstelik işverenler, bir kadın, Sena Kaleli tarafından temsil ediliyorlar.
Listede olup olmayacağı en tartışmalı isim ise, kuşkusuz Sezgin Tanrıkulu idi. Kılıçdaroğlu, Kürt seçmene çok sıcak görünebilecek Diyarbakır barosu eski Başkanı Tanrıkulu’nu MYK’ya alarak, üstelik kendisine “insan hakları” konularını vererek, Kürt sorunu konusunda CHP’nin seçim öncesinde yeni açılımlar yapacağının işaretini de vermiş oldu.
Gürsel Tekin, örgütten sorumlu Genel Başkan Yardımcısı konumunu koruyarak, fiilen partideki “ikinci adam” durumuna seçim kadar devam edecek. Kurultay’da delegelerin yaklaşık 500’ünün ismini çizmiş olmasına rağmen, Kılıçdaroğlu Tekin’i bu önemli görevde tutarak, “birlikte devam edeceğiz” mesajını iletti.
Dış ilişkilerde ise, genel başkan yardımcılığına çok güçlü bir isim, Osman Korutürk getirildi. Parti Meclisi’nde bu göreve aday olabilecek, eski Dışişleri Müsteşarlarından emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu da vardı. Ancak, Loğoğlu’ndan daha genç ve kıdemce daha alt seviyede olan Korutürk’ün Genel Başkan Yardımcısı yapılması, “daha aktif dış söylem” izlenimi verdi. Kulislerde, bu tercihte Loğoğlu’nun bir dönem Mustafa Sarıgül’le birlikte hareket etmesinin de etkili olmuş olabileceği konuşuluyor.