Güncelleme Tarihi:
İŞTE TARTIŞILAN DEMOKRATİK ÖZERKLİK TASLAĞI
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Demokratik Toplum Kongresi kararları ile ilgili değerlendirme yaparken, Türkiye'nin her türlü sorununun konuşulduğu ve çözüleceği yerin TBMM olduğunu belirterek, “Başka bir kongre, başka bir meclisi tanımıyoruz. Bu sevda peşinde koşan arkadaşlarımız durumlarını lütfen değerlendirsinler. Sonuçlarına katlanmak zorunda kalırlar” dedi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, Demokratik Toplum Kongresinde“demokratik Özerk Kürdistan” şeklinde açılım ortaya konulduğunun belirtilmesi üzerine, “Türkiye ile ilgili kararların yasama organı TBMM'dir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren kararların alındığı Meclisin Başkanı olarak o tür kararlarla ilgilenmiyorum. O tür kararlar mevzuatımız açısından ne ifade ediyorsa onu yetkili kurumlar değerlendirir, yapılacak bir şey varsa gereğini yaparlar” diye konuştu.
Bir gazetecinin, “BDP milletvekilleri Meclis kürsüsünde Kürtçe konuşuyor. Muhalefet sizin inisiyatif kullanmanız gerektiğini söylüyor” sözleri üzerine ise Şahin, şunları söyledi:“TBMM'de ancak Türkçe hitap edilir. Bu konudaki mevzuatımız bu şekildedir. Hatta biraz daha geriye giderek şunu da ifade edebilirim: Osmanlı'da da 1876 ve 1908 Teşkilatı Esasiye anayasalarına baktığınız da da resmi dil Türkçedir. Dolayısıyla bu tür tartışmaları son derece gereksiz, gerginliğe yol açıcı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin her türlü sorununun konuşulduğu, çözüleceği yer burasıdır. Başka bir kongre, başka bir meclisi tanımıyoruz. Bu sevda peşinde koşan arkadaşlarımız durumlarını lütfen değerlendirsinler, sonuçlarına katlanmak zorunda kalırlar.”
Şahin, “Siz bir adım atacak mısınız kürsüde Kürtçe ile ilgili” sorusuna ise “Atmamıza gerek yok. Türkçe konuşulur. Meclisi yöneten başkanvekillerimiz gereken neyse yaparlar” yanıtını verdi.
DEMİRTAŞ'TAN JET CEVAP
Şahin'in açıklamalarına BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'tan anında cevap geldi. Türkiye’de yaşayan Kürt, Çerkez, Arap, Gürcü asıllı bütün vatandaşların ana dilleri olduğunun altını çizen Demirtaş, “Bu anadil doğuştan geliyor. Yasalar belirlemiyor bunu. Meclis Başkanı’nın işi midir yani? Allah yaratmış, o anadan babadan doğmuşsun ana dilin olmuş. Bu ülkede doğduğun için bir de resmi dilin var. Meclis Başkanı’nın işi midir buna karışmak?" diye konuştu.
“100 PARTİ DE KAPANSA BU DEĞİŞMEZ"
Şahin’in “Bu açıklamalar parti kapattırır" sözünü de hatırlatan Demirtaş, “100 tane de parti kapansa bu değişmez. Ana dili Meclis Başkanı belirleyemez. Biz parti olarak da bunları dikkate almak zorundayız. Ana diller vardır, yaşamak zorundadır. Resmi diller var diye 80 yıldır yapıldığı gibi asimile mi etmeye çalışacağız. Yoksa onları nasıl yaşatacağız, zenginliğimiz olarak kullanacağız, eğitim ve diğer alanlarda kullanacağız diye tartışacak mıyız" dedi.
“BİR KUTU YAĞLIBOYA İLE BİR FIRÇA ALIR MARMARİS’E YERLEŞİR”
Demirtaş sözlerini şöyle devam etti:
“Meclis Başkanı 12 Eylül 1980 ruh haliyle konuşuyor. O dönem 30 yıl önceydi. Ama çok merak ediyorsa, o duygulara sahipse yakında tekrar seçim olacak, kendisi emekliye ayrılır. Bir kutu yağlıboya ile bir fırça alır Marmaris’e yerleşir. Orada onun gibi düşünen zatla birlikte resim yapar mutlu olur. Ama Türkiye o dönemleri geçti artık"
YARIN BİRARAYA GELECEKLER
Bu arada BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, son günlerdeki gelişmeler ve yaşanan tartışmalar konusunda, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'den randevu talep etti. Şahin, yarın saat 10.30'da Demirtaş ile Meclis'teki makamında görüşecek. Görüşmede Şahin'in, Meclis'te Kürtçe konuşulması nedeniyle duyduğu rahatsızlığı Demirtaş'a iletmesi bekleniyor
TASLAKTA AYRI BAYRAK VE ÖZERKLİK VAR
Aylardan beri süren demokratik özerklik tartışmaları, Demokratik Toplum Kongresi'nin hazırladığı taslakla yeni bir boyut kazanırken taslakta ayrı bayrak ve özerk Kürdistan talepleri yer aldı.
MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, gazeteci yazarlar Nuray Mert, Ayşe Hür, Oral Çalışlar ve Sırrı Süreyya Önder gibi isimlerin de katıldığı 1. Demokratik Özerklik Çalıştay'ında, demokratik özerklik taslağı tartışmaya açıldı.
Taslakta, öncelikle demokratik özerkliğin anlamı ve amaçlarına yer verildi. Taslağa göre nihai hedef, 'Demokratik Özerk Kürdistan'.
Taslakta, özerkliğin örgütlenme modeline de yer verildi. 8 ayrı konuda yapılacak örgütlenmede en dikkat çeken başlıklar, ayrı bayrak, öz savunma ve ayrı ekonomi oldu.
Kurulması planlanan demokratik özerlikte, bölgenin kendisini temsil eden özgün bayrak ve sembollere sahip olması amaçlanıyor.
Bir süre önce gündeme gelen ve siyasette gerilime yol açan 'güvenlik gücü' iddiaları da, taslakta yer aldı. Buna göre, yönetim organlarının denetimi altında bir savunma gücü oluşturulması planlanıyor.
Taslağın ekonomik boyut başlığı altındaki bölümünde ise, bölgedeki ekonomik kaynakların kullanım ve tüketim hakkının kontrol edilmesi isteniyor.
Taslakta ayrıca, özerk yapının anayasa ve Avrupa Birliği tarafından tanınarak, meşruluk kazandırılması talep ediliyor. Çalıştaydan sızan bilgilere göre, taslak üzerinde sert tartışmalar yaşandı, özellikle savunma gücü talebine ilişkin yoğun eleştiriler yapıldı.