Güncelleme Tarihi:
YAŞANAN SEL FELAKETİNDEN FOTOĞRAFLAR
KENDİ İMKANLARIYLA TEMİZLİYORLAR - FOTO GALERİ
AYDIN'ın Söke İlçesi'ne bağlı Bağarası Beldesi ile Koçarlı İlçesi'ne bağlı Güdüşlü Köyü'nde meydana gelen ve 6 aylık gelin Selime Göven'in hayatını kaybettiği sel felaketinin üzerinden bir hafta geçti. Güdüşlü Köyü'nde Aydın Özel İdare, Köy hizmetleri ve diğer devlet birimlerine ait iş makinaları yeni yeni çalışmaya başlarken, Bağarası beldesine Kızılay'ın dağıttığı birer battaniye dışında hiçbir yardım ulaşmadı.
Söke'nin Bağarası Beldesi'nde sel sularının getirdiği çamurlarla dolan evlerinde ağır hasar meydana gelen 150 aile, felaketin üzerinden bir hafta geçmesine karşın hala iş makinalarını bekliyor. Meteorolojinin yeni bir yağışlı hava uyarısı yaptığını hatırlatan felaketzedelerin hemen tümü, çocuklarını zarar görmemesi için çevredeki belde ve köylerdeki yakınlarının yanına gönderdi. Kendi olanakları ile yaralarını sarmaya çalışan Bağarası sakinleri, “Burası küçük bir yer olduğu için önemsemiyorlar.
Ama burada da insanlar yaşıyor” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Bağarası sakinlerinden Ayten Öztürk, felaketin üzerinden 7 gün geçmesine rağmen Kızılay'ın verdiği bir battaniye dışında yardım almadıklarını, evlerini, cadde ve sokakları kaplayan çamur tabakasını temizlemek için hiçbir iş makinasının gelmediğini söyledi. Öztürk, “Sel felaketinde her yerden su geliyordu. Hiçbir şeyimizi kurtaramadık.
Çatılara çıkarak hayatımızı kurtardık. Eğer bu felaket gece olsaydı tam bir facia yaşanacaktı. Felaketten sonra bir battaniye dışında ulaşan hiçbir şey yok. Kaderimizle baş başa bırakıldık. Her şeyimiz gittiği ve evlerimizin içi çamur ile dolduğu için dışarıda yatıyoruz. Daha yeni sularımız geldi. Derenin sularından yararlanmaya çalıştık. Burası küçük bir yer olduğu için önemsemiyorlar. Ama burada da insanlar yaşıyor. Yeni bir sel felaketinden korktuğumuz için çocuklarımızı başka yerlere gönderdik. Eğitimleri yarım kalmasın diye gittikleri yerlerde okullarda misafir öğrenci olarak eğitim görüyorlar. Bizlerde yaşamaya, ayakta durmaya çalışıyoruz. Kimse bize sahip çıkmıyor. Başbakanımızdan yardım bekliyoruz. Çok kötü durumdayız eğer talimat verirse yardım geleceğine inanıyoruz” dedi.
SESİMİZİ DUYAN YOK
Güdüşlü'ye tüm devlet olanaklarının seferber edilmesine karşın, Bağarası beldesine hala hiçbir iş makinesinin gelmemesine tepki gösteren Bağarası Belediye Başkanı DP'li Salih Özdemir “Beldemde bini aşkın ev sular altında kaldı. Tespit edilebilen 150'sinde ağır hasar var. Felaketin olduğu ilk günden bu yana benim 2, Söke belediyesinin 2 kepçesi çalışıyor. İlk gün Kuşadası belediyesi de kamyon yardımı yaptı. Her yere derdimizi anlattık. İl Özel idaresi'nden DSİ'den, Karayolları'ndan yardım istedim, araç talep ettim. Kendileri geldi ama iş makineleri, araç gereç gelmedi. Başvurmadığım daire kalmadı, ama sesimi duyan yok. Kimseden yardım gelmedi. Ben bu beldeyi tek başıma belediye olarak kurtaramam. Belediyemin durumu iyi değil, sıkıntı içindeyiz. Felaketin üstesinden kendi olanaklarımızla gelmemiz mümkün değil. Devletin tüm olanaklarının neden Güdüşlü'ye yönlendirildiğini, beldemin neden gözden çıkarıldığını bilmiyorum” dedi.
KAYMAKAMLIKTAN PARA YARDIMI
Öte yandan Söke Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı yetkilileri evleri ağır hasar gören ailelere hasar durumuna göre 500 ile bin lira arasında değişen rakamlarda yardım yapmaya başladı. Vakıf yetkilileri, afet bölgesi ilan edilmemesi halinde Bağarası'nda vatandaşlara daha fazla yardım yapmalarının mümkün olmadığını söylediler.
GÜDÜŞLÜ DE MEMNUN DEĞİL
Güdüşlü Köyü'nde ise Aydın Özel İdare, Köy hizmetleri ve diğer devlet birimlerine ait iş makineleri yeni yeni çalışmaya başladı. Makinalar yolları çamurdan kurtarmaya çalışırken henüz evlere ve derelere işlem yapılmadı. Vatandaşlar yetkililerin gelip kendilerini dinlediklerini, ancak iki gündür harekete geçildiği belirtti. İş makinalarının olduğunu, ancak evlere henüz müdahale etmediğini dile getiren köylüler, devletin kötü bir sınav verdiğini öne sürdü.
Güdüşlü sakinlerinden İbrahim Uluçay, felaket sonrası devletin vatandaşı kaderine terk ettiğini savundu. Uluçay, “Yüzlerce insan mağdur ne arayan ne soran var. Gelen yetkililer şehir merkezindeki kahvehanede oturup bir çay içip gidiyor. Vatandaşın suyu yok, elektrik yeni geldi, evlerde yatacak yer yok, yemek yok. Kızılay iki gün yemek verdi. Vali helikopterle havadan bakıp gitti. Sesimizi duyuracak kimse yok” diye konuştu.