Güncelleme Tarihi:
Kılıç, Anayasa Mahkemesi, Anadolu Üniversitesi (AÜ) ve Türkiye Adalet Akademisi işbirliğiyle düzenlenen “Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkı” adlı sempozyumun açılışında bir konuşma yaptı.
“Türkiye'de yargı sorunludur. Bu sorunlarımızı hepimiz biliyoruz ve zaman zaman da dile getiriyoruz. Türkiye'nin çok ciddi bir yargı reformuna ihtiyacı var” diyen Kılıç, şöyle konuştu:
“Bu reformu yapmadığımız sürece bugün Anayasa Mahkemesine yapılacak olan bireysel başvurular aynen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) olduğu gibi katlanarak çoğalmaya devam edecektir. Bu sebeple, öncelikle, bireysel başvurudan önce bir yargı reformunun acilen yapılması ve hayata geçirilmesi gereği açıktır.”
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “Eğer sağlıklı bir hukuksal altyapı oluşturamazsak bu yolun, bu olağanüstü kanun yolunun çok fazla bir fonksiyon icra edemeyeceği kanaatindeyim” dedi.
Kılıç, Anayasa Mahkemesi, Anadolu Üniversitesi (AÜ), Adalet Akademisi iş birliğiyle AÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen “Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkı” konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, 12 Eylül 2010'da yapılan referandumun sonucunda hayata geçen anayasa değişiklikleriyle Anayasa Mahkemesi'nde hem yapısal anlamda hem de görev alanı itibariyle önemli değişiklikler olduğunu ifade etti.
Görev itibariyle yapılan değişiklikler içinde en önemlisinin bireysel başvuru konusu olduğunu anlatan Kılıç, şöyle konuştu:
“Bireysel başvuru bir diğer adıyla anayasa şikayeti; 'bireylerin hak ihlalleri nedeniyle koruma altına alınması ve bunun etkin bir denetime tabi tutulması' diye kısaca özetleyebileceğimiz bir olağanüstü kanun yolu olarak nitelendirilebiliyor. Bugün bireysel başvuru ile ilgili sorunlarımızın olduğunu görüyoruz. Nedir bu? Bireysel başvuru Türkiye'de ilk defa hayata geçeceği için bunun çok sağlıklı bir hukuksal altyapısının oluşması gerekiyor. Eğer sağlıklı bir hukuksal altyapı oluşturamazsak bu yolun, bu olağanüstü kanun yolunun, çok fazla bir fonksiyon icra edemeyeceği kanaatindeyim. Bu sebeple bugün buradayız. Derdimize çare arıyoruz. Buradan alacağımız ışıkla, görüş ve düşüncelerle hazırlayacağımız raporu yasama organına aktarmak suretiyle bu konuda ifade ettiğimiz sağlıklı bir hukuksal altyapının oluşmasına yardımcı olacağız.”
“TÜRKİYE'NİN ÇOK CİDDİ BİR YARGI REFORMUNA İHTİYACI VAR”
Kılıç, Türkiye'deki en çok hak ihlallerinin, maalesef yargıya dayalı, yargı kararlarına dayalı hak ihlalleri olduğunu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvuruların çok büyük bir bölümünün yargıdan kaynaklanan hak ihlalleri olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle devam etti:
“Bir başka ifadeyle, adil yargılama hakkının ihlali sonucunda meydana gelen olumsuzlukların olduğunu görüyoruz. Yılda 3 bin 500-4 bin arasında bir başvurunun AİHM'e yapıldığını eğer düşünürsek bu konuda bireysel başvurunun ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarmış oluruz. AİHM'e gitmeden Türkiye'de de bu hakların ihlali konusunu, daha doğrusu yargı kararlarından doğan ihlallerin bir kez yurt içinde denetiminin sağlanması noktasındaki anlayıştan hareket edilerek bireysel başvuru konusu hayata geçiriliyor. Tabi şunu da açıkça ifade etmek gerekir ki, Türkiye'de yargı sorunludur. Bu sorunlarımızı hepimiz biliyoruz ve zaman zaman da dile getiriyoruz. Türkiye'nin çok ciddi bir yargı reformuna ihtiyacı var. Yargı reformunu yapmadığımız sürece bugün Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak bireysel başvurular aynen AİHM'de olduğu gibi katlanarak çoğalmaya devam edecektir. Bu sebeple öncelikle bireysel başvurudan önce bir yargı reformunun acilen yapılması ve hayata geçirilmesi gereği açıktır.”
“BUNLARI BİR RAPOR HALİNDE MECLİS'E AKTARACAĞIZ”
Kılıç, bireysel başvuruyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin süratli bir çalışma içine girdiğini anlatarak, şunları kaydetti:
“Bu çerçevede arkadaşlarımızdan 5 grup halinde AİHM'ye, Almanya, İspanya ve Kore Anayasa Mahkemesi'ne gruplar halinde arkadaşlarımız giderek, buradaki uygulamaları olumlu ve olumsuz yönleriyle yakından inceleme fırsatı buldular. Bunları bir rapor haline getirerek Mahkeme Başkanlığına sundular. Bu önemli incelemeden de tabii ki çok sonuçlar çıkarıp, bu konuda yapacağımız hukuksal altyapı çalışmalarına kaynak olacaktır. Bu çerçevede bugün yapılan sempozyum ile 10 Aralık'ta Anayasa Mahkemesi'nde yapacağımız ikinci sempozyum sonucunda da buradan alacağımız bilgilerle biraz önce ifade ettiğim hukuksal altyapının oluşması konusunda değerli dokümanlar elde edeceğiz. Bunları bir rapor halinde Meclis'e aktaracağız. Bu vesileyle emeğe geçenlere teşekkür ediyorum. Hak arama özgürlüğünün ve adil bir yargılamanın önünde mevcut olan bütün barikatların bu yollarla aşılması dileğiyle bu çalışmaların ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz. AÜ'ye ve Adalet Akademisi'ne tekrar teşekkür ediyorum.”
KILIÇ'A YUMURTA VE ÇAKMAKLI SALDIRI
Öte yandan Kılıç konuşma yaparken Öğrenci Kolektifleri Grubu üyesi olduğu iddia edilen öğrenci D.A, “(Yargı reformu, ileri demokrasi) diyorsunuz ama bizim İTÜ'de 18 arkadaşımız hapis cezasına çarptırıldı. Bu mudur ileri demokrasi? Bizim iki hafta önce burada kolumuz, bacağımız kırıldı” diye konuştu.
Kılıç, D.A. protesto içeren sözlerini söylerken konuşmaya devam etmek istedi ve “Değerli arkadaşım, biraz sonra sempozyum başlayacak. Bu görüşlerinizi orada dile getirirsiniz” dedi.
Sözlerini sürdürmeye çalışan kız öğrenci, üniversitenin özel güvenlik görevlileri tarafından salondan çıkardı.
Bu sırada Öğrenci Kolektifleri Grubu üyesi Y.Ç. ve C.A. da bulundukları yerden kürsüdeki Kılıç'a birer çakmak ve yumurta attı. Bu öğrencileri de güvenlik görevlilerin müdahale edip, dışarı çıkardı.
Öğrencilerin attığı çakmak ve yumurta Kılıç'a isabet etmedi. Korumalar da kürsüye çıkarak Kılıç'ı açtıkları şemsiye ile korumaya çalıştı. Eylemci 3 öğrenci ise polis tarafından gözaltına alındı.
Konuşmasına devam eden Kılıç, “Değerli genç kardeşlerim ifade özgürlüklerini kullandılar. Biraz kabaca da olsa. Ancak saygıyla karşılıyoruz. Bu düşüncelerini biraz sonra yapılacak sempozyumun ardından dile getirselerdi çok daha sevinirdik tabii” dedi.