Şükrü KÜÇÜKŞAHİN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2010 00:00
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hafta sonu yaptığı Diyarbakır ve Şanlıurfa gezilerini Hürriyet’e değerlendirdi.
Gezinin beklediğinden çok daha iyi geçtiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Diyarbakır’da sokağa çıkıp yürüyen, vatandaşla tokalaşan lider var mı bilmiyorum; ama ben bunu yaptım” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ve Şanlıurfa’ya yaptığı gezide beklediğinden daha iyi bir ilgi gördüğünü belirterek, “Bizim samimiyetimizi gördüler, karşılığını verdiler” dedi. Kılıçdaroğlu, gezi dönüşü Hürriyet’e şu değerlendirmeleri yaptı:
- “Gezi beklediğimden iyi geçti. 2008’de de gitmiştik; ama şimdi oldukça güzel bir ilgi var. Bu ilgi hemen oya yansıyacak diye yorumlamak doğru değil, arkasını getirmek, Diyarbakır’a, bölgeye daha fazla gitmek, o sıcak ilişkiyi sürdürmek gerek. İnsanlar doğrudan temastan ve kendileriyle beraber olmaktan memnun.
- Artık örgütün daha iyi çalışması gerekir. Söylemlerimiz bazen eksik veya yanlış ulaşıyor, hatta ulaşmıyor. Örneğin, faili meçhullerle ilgili araştırma önergelerimizin AKP oylarıyla reddedildiği iyi bilinmiyor. Keza,
seçim barajını yüzde 7’ye çekin teklifimiz, Diyarbakır’a hapishane yerine fabrika açma gerektiği yönündeki sözlerimiz...
Barış söylemi ile
- Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarlarını ziyaret amacım tamamen onları kendi kültürümüzün parçası sanatçılar olarak görmemden kaynaklanıyor. Bunlar bizim insanlarımız. Nâzım Hikmet’i dışlayan çevreler bugün Moskova’ya gittiklerinde mezarını ziyaret etmeden, çiçek bırakmadan dönmüyor. Kavga üslubunu bir kenara bırakıp herkesi kucaklayan barış söylemi ile yola çıkmalıyız.
- Diyarbakır’da sokağa çıkıp yürüyen, vatandaşla tokalaşan lider var mı bilmiyorum; ama ben bunu yaptım. Çok da keyif aldım. Gençlerle tavla oynadım, kahvelerini içtim. Vatandaşların dertlerini dinledim.
Yozgat’a selam
- Gezide beklentimden çok daha samimi bir kucaklaşma oldu. 29 Ekim’de Kadıköy’de Cumhuriyet coşkusunu yaşarken, on binlerle birlikte Diyarbakır’a, Tekirdağ’a, Hakkâri’ye selam gönderdik. Aynı olayı Diyarbakır’da da yaptım. Söylediklerimi tekrar etmelerini istedim. İzmir’e, Tekirdağ’a, Yozgat’a, Muğla’ya, Çorum’a selam yolladılar. Bunu beraberlik duygusu ile dile getirdik. Belki ayrışma duygusunu öne getiren bazıları vardır; ama gördüğüm toplumda böyle bir talep yok. Toplumun geniş kesimi barış içinde birlikte yaşamak istiyor.
- Bundan sonra Diyarbakır’a ve bölgeye daha çok gideceğim. Diyarbakırlı sivil toplum örgütleriyle görüşemedim. En kısa zamanda gidip onları da dinleyeceğim. Arkadaşlar program üzerinde çalışıyor. Geziye çıkarken bazı tereddütler yok değildi. O nedenle çayını paylaşmak isteyen de, sitemini yapmak isteyen de olabilir demiştim. Bütün mesele samimi olmak. Samimi olarak giderseniz vatandaştan da karşılığını alıyorsunuz. Ben o karşılığı gördüm.
3. yolu güçlendireceğiz
- Konuşma yaptığım yerde toplananların tabi ki çoğu CHP’liydi; ama otobüs yol alırken balkonlardan, yol kenarlarından el sallayan vatandaşlar çoktu. Bana göre bu daha önemli. Gördüğüm, eğer biz iyi çalışırsak, bölgeye iyi politikalarla gidersek üçüncü yolu güçlendireceğiz. Üçüncü yol, etnik kimlik ve inançları istismar etmeyen onları kullanarak oy devşirmeyen ama etnik kimlik ve inançlara saygı gösterip sorunlara çözüm üreten sosyal demokrat bir yoldur. Bizim halka anlattığımız da bu. Sizin etnik kimliğinizi, inançlarınızı sömürenler sizi sorunlarla karşı karşıya getirdiler; ‘Biz hem bu sorunları, hem de insan olarak karşılaştığınız sorunları çözmeye hazırız’ dedik ve bunu ısrarla da dile getireceğiz.
En politize bölgemiz
- Güneydoğu bizim coğrafyada en çok politize olan bölge. Günlük sıkıntıların dışında o aşırı politikleşmenin getirdiği bu çemberin kırılması lazım. Mesela sokakta yürürken çok kişi önümü kesip, temel sorunlarının işsizlik olduğunu söyledi, iş yaratılmasını istedi. Bölgenin en can alıcı sorunu bu. Devletin bu anlamda bölgeye daha çok gitmesi lazım; ama AKP bunu yapmadı, yapmıyor da.”