Güncelleme Tarihi:
15 BİN KİŞİLİK BARIŞ YEMEĞİ / FOTO GALERİ
Barış yemeğinde konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, artık hükümetten Kürt sorununun çözümü konusunda ciddi bir proje beklediklerini belirterek, “BDP’nin çözüm önerilerine ne diyor, bunu duymak istiyoruz. Somut bir şekilde herkesin duyabileceği şekilde, anlayabileceği şekilde hükümetten çözüm önerisi bekliyoruz. Yoksa Merkel’le Esad’la bu konular konuşularak Kürt sorunu çözülmez. Bunu artık herkes biliyor” dedi.
Barış yemeği için Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa’dan gelenler, sabahın erken saatlerinde araçları ile Kasrı Kanco yolunda kilometrelerce kuyruk oluşturdu. Kızıltepe Belediyesi görevlileri araçların düzenli park etmesi için yol gösterirken, davetliler için köy meydanında 34 çadır kuruldu. Çadırların yetmemesi üzerine yanlarına masa ve sandalyeler konulurken, bunlar da yetmeyince bu kez binanın önündeki köy meydanına yer sofraları açıldı.
BİN KOYUN KESİLDİ
Barış yemeği için Türk ailesinin kadınları sabahın ilk ışıkları ile birlikte şatonun bahçesinde kurulan yüzlerce kazanda bin küçük baş hayvanın kesilmesi ile elde edilen etler ziyafet için pişirirken, DTK Başkanı Ahmet Türk gelen davetlileri tek tek karşıladı. Yemeğe BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Milletvekilleri Bengi Yıldız, Sırrı Sakık, Akın Birdal, Hasip Kaplan, Nuri Yaman, Nezir Karabaş, bölgedeki BDP’li belediye başkanları ve BDP’liler ile yaklaşık 15 bin kişi katıldı. Türk ve Temelli aileleri bireylerinin çadırda bir araya gelmesi üzerine barış güvercinleri uçurtuldu. Ahmet Türk, gelen bütün davetlilerle tek tek yakından ilgilendi ve herkese geldikleri için teşekkür etti. Davetlilere yemek servisi Kasrı Kanco ile çadırların bulunduğu alan arasındaki yaklaşık 200 metrelik yolda, gençlerin oluşturduğu halka ile elden ele verilerek yapıldı.
Barış yemeğinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu bölgede böyle büyük aileler arasında barış sağlamanın kolay bir iş olmadığını, 25- 30 yıllık geçmişi olan bir husumetten söz ettiklerini kaydederek şunları söyledi:
“Aileler arası bir kırgınlıktan söz ediyor. Coğrafi olarak dağılmış 50-60'tan fazla köyü ilgilendiren bir barış. Bu tür zor konular bile barışla sonuçlandırılabiliyorsa, ülkenin barışı açısından önemli bir örnektir. Burada barışın gerçekleşmesi için, gerçekten barış için çaba sarf eden taraflar, barış meclisi, dernekler, şahsiyetler iki taraf arasında defalarca görüşmeler yaptı ve iki taraf da birbirleriyle görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmeler soncunda kırgınlık ve husumetlerin kimseye faydası olmadığı, günümüz dünyasında kardeşçe bir arada yaşamanın uygun çözüm olduğu ortaya çıktı.”
‘TÜRKLER'LE KÜRTLER ARASINDA DÜŞMANLIK YOK’
BDP Genel Başkanı Demirtaş, Türkiye’de barışa giden yolda da böyle bir yönteme ihtiyaç bulunduğunu anlatan Demirtaş şöyle konuştu:
“Sonuçta Türkler ve Kürtler arasında bir düşmanlık yok. Türkiye Cumhuriyeti resmi politikaları ile Kürt halkı arasında bir sorun var. Bu sorunun giderilmesi, barışa giden yolda çok önemli bir adım olacaktır. Bunun için çaba sarf eden herkesin tarafları dinlemesi lazımdır. Hükümetin de ciddiye alması, PKK’nın da ciddiye alması lazımdır. Barış ancak böyle gerçekleşir. Şimdi bir taraf ciddiye alıp ateşkes ilan edip hazırlanırken, diğer taraf bu barışın gerçekleşmesi için bu fırsatları değerlendirmek yerine işte Suriye, Amerika, Irak, İran, Avrupa ile görüşmeler gerçekleştirip, sınır ötesi teskeresi çıkartıp bir yandan siyasi tutuklamalar yaparsa, işte buradan barış çıkmıyor. Biz tam da bu dönemde hükümetin artık barış için somut adım atmasını bekliyoruz. Bu BDP’nin taviz koparma şeklinde bir talebi değil. Barış istemek herkesin hakkıdır, herkes talep edebilir. Herkes de talep etmelidir. Biz Hükümetten barış istiyoruz hükümet de bunun cevabını vermek zorundadır. Bu nedenle önümüzdeki günlerde artık hükümetten Kürt sorununun çözümü konusunda bir ciddi proje bekliyoruz. BDP’nin çözüm önerilerine ne diyor bunu duymak istiyoruz. Somut bir şekilde herkesin duyabileceği şekilde anlayabileceği şekilde hükümetten çözüm önerisi bekliyoruz. Yoksa Merkel’den Esad’tan bu konular çözülmez bunu artık herkes biliyor.”
‘BARIŞ RÜZGARI TÜRKİYE'Yİ SARSIN’
Barış yemeğine ev sahipliği yapan Ahmet Türk de, sağladıkları barışın gerçekten kazasız belasız geçmesinin kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
“İki aile arasındaki barıştır. Bütün umudumuz, bu barış rüzgarı Türkiye’yi sarsın, bütün Ortadoğu’yu sarsın. Dünyada halklar ve kültürler birbirine sevgi ile kucaklaşacak ve kardeşçe yaşayacak bir anlayış gelişsin. Bizim umudumuz barıştır. Her zaman barış için çaba gösteriyoruz. Tabii Türkiye’nin barışı Kürtlerle. Kürtlerin haklar ve özgürlükler konusunda talebi karşılanırsa barışı kapısı açılır. Kardeşliğin kapısını açar. Eğer biz birbirimizi sevgi ile kucaklarsak, birbirimizi anlayabilirsek, bu ülkede hiçbir sorun yaşanmaz. Ben bu inançtan umut ediyorum güzel günlere halkımız insanlarımız kavuşmuş olacaktır.”
KAN DAVASININ GEÇMİŞİ
DTK Genel Başkanı Ahmet Türk’ün liderliğini yaptığı ‘Türk aşireti’ ile ‘Temelli aşireti’ arasındaki husumet 1984 yılında başladı. Bölgenin en güçlü aşiretlerinden Metinan’a bağlı olan Temelli ailesinin ileri gelenlerinden Cebrail Temelli ile Şerif Temelli’nin içinde bulunduğu otomobil Derik İlçesi’nen Bozbayır Köyü’ne giderken kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından otomatik silahlarla tarandı. Olayda Cebrail Temelli öldü, yaralanan Şerif Temelli’nin 4 parmağı koptu.
Temelli ailesi, olayı terör örgütü PKK’nın üstlenmesine rağmen, onları azmettirenlerin liderliğini Ahmet Türk’ün yaptığı bölgenin bir diğer güçlü aşireti olan Türk Aşireti olduğunu ileri sürerek kin güttü. Mardin’in yanı sıra Diyarbakır ve Şanlıurfa’ya kadar etkin olan Türk Aşireti'nden bir çok kişi PKK’ya katıldı. Buna karşılık Temelli ailesinin fertlerinin bir bölümü korucu oldu. PKK’ya karşı örgütlenen ve askeri operasyonlara da katılan Temelli aşiretinin yaklaşık 60 olan korucu sayısı, son dönemde 20’ye kadar düştü.