Kurtulmuş SP'den istifa etti
Güncelleme Tarihi:
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, partiden istifa etti. Ramazan ayında düzenledikleri iftar yemeğinde kendilerine çatal bıçak atıldığı zaman iplerin koptuğunu söyleyen Kurtulmuş, ''Genel başkanlıktan ve partiden şu an itibariyle ayrılıyorum'' dedi.
Mahkeme partinin yöntemini kayyuma devrederek olağanüstü kongreye götürmesi için 3 kişiyi görevlendirmişti.
Kurtulmuş bu karar sonrası izleyeceği yol haritasını belirlemek için bir süredir görüşmeler yapıyordu.
KAYYUM ATANMASI BARDAĞI TAŞIRDI
İşte “Başbakan Numan” sloganları altında Genel Merkez binasına gelen Kurtulmuş'un yaptığı açıklamadan satır başları:
Her şeyden önce bir teşekkür borçluyum. Bu süreçte sabırla kararımızı bekleyen bütün teşkilatımıza, bu süreci bizimle paylaşan değerli basın mensubu kardeşlerime teşekkür ederim.
Kongremizden bu yana gerek medyada gerekse Türkiye kamuoyunda gösterilen ilginin, siyasi hareketimizin gelişmekte olduğunun en açık kanıtıdır.
Bu açıklamayı bugüne kadar yapmalıydık. Ancak bunu yapmamanın 3 nedeni vardır. Birincisi kongre salonunda başlayan gerginliklerin daha fazla büyümesini istemedik. Herkes aklı selimle düşünmesini istedik.
Aramızdaki gönül ilişkimiz masamıza tabak çanak atıldığında kopmuştu.
Ancak kayyum atanması bardağı taşıran son damla olmuştur.
BUGÜNE KADAR KONUŞMADIK
Bir diğer neden referandum sürecidir. Evet oylarının azalmaması için açıklamamızı bugüne kadar tehir ettik.
Bir diğer neden ise, bu kararı sadece benim verecek olmamamdır.
Çok geniş anlamda istişarelerimizi yaptık.
Aziz milletim bu noktaya hemen nasıl gelindi. Biz bir kongre yapmadığımız ya da kaybettiğimiz için böyle bir süreçle karşılaşmadık kongre yaptığımız ve kazandığımız için böyle sonuçla karşılaştık.
Açılan davalardan biri geçen hafta sonuçlanan kayyum davasıdır. Son kayyum davasının Türkiye siyaseti üzerinde büyük bir etki yapmıştır.
Bir yerel mahkemenin tek hakimi tarafından kayyum davası sonuçlanmıştır. Mahkeme ile ilgili bir şey söylemeyeceğim.
Yargı süreciyle ilgili bir şey demeyeceğim. İşin siyasal yönüne dikkat çekmek isterim. Bu kayyum davası Türki,ye siyasetine nasıl olağan dışı yollardan müdahale edilebildiğinin çok açık kanıtıdır.
Bu artık SP ve Numan Kurtulmuş’un değil tüm Türkiye siyasetinin meselesidir.
CEZALANDIRILIYORUZ ÇÜNKÜ...
Biz sistemli bir şekilde bir komployla karşı karşıya bırakıldık. Ancak milletimiz buradadır ve bizi boğmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Numan Kurtulmuş ve arkadaşları başarısız oldukları için değil SP’yi siyasetin yıldızı haline getirdiği için cezalandırılıyor.
Numan Kurtulmuş ve arkadaşları siyasette kavga ve kargaşa getirdikleri için değil siyasete yeni bir tarz getirdikleri için cezalandırılıyor.
Bunu yapanlar utansın bizim utanacak sıkılacak hiçbir sözümüz hiçbir işimiz yok.
Sen misin Çağlayan Meydanı’nda İsrail zulmüne karşı yüzbinleri toplayan, siz misiniz Mavi Marmara katliamının karşısına insanlık abidesi olarak dikilenler, siz misiniz Doğu Türkistan’da yaşananlara karşı çıkanlar. Siz misiniz mayınlı araziler peşkeş çekilmesin diye halkın çıkarlarını savunanlar.
Biz alemlerin Rabbi’nden başka kimsenin önünde diz çökmeyeceğiz.
Meydana gelen gelişmeler yönetim anlayışı üslup farklılıklarını ortaya koymuştur.
BU PARTİDE SİYASET YAPMA İMKANI KALMADI
Artık bu parti içinde siyaset yapma imkanımız kalmamıştır.
Bizler içe kapanık yapılar oluşturmak yerine milletimize açılmaya gayret ettik. Şahıslara değil ilkelere bağlılığı esas aldık.
Biz bu partinin bu davanın içinde ekmeğini emeğini, gençliğini bu dava için harcayan samimi insanlar için buradayız.
Allah’a yemin olsun ki bütün bu zorluklara bu insanlar için katlandık.
Aldığımız kararı açıklamak bana ve arkadaşlarıma çok zor geliyor. Ben ve arkadaşlarım sırça saraylarda oturarak ahkam kesmedik.
Biz kimseden bir karşılık bekleyerek bunu yapmadık. Milletimizin hayır duasını kazanmak için bunları yaptık.
Asla ve asla ne kendi ne bu davanın mensuplarının başını öne eğdirecek hiçbir iş yapmadık.
Zor bir karar açıklıyoruz. Ama şundan emin olun ki öz evladının onarılmaz yaralar almasını istemeyen öz annenin tavrıyla hareket ediyoruz.
Aynı inancı paylaşan kardeşlerin kavga ortamına sürüklenmesine asla izin vermeyeceğiz. Yeryüzünün en yiğit insanı öfkesini yenen haklı olduğu halde intikam almayan kişidir.
İSTİFA EDİYORUM
Artık bu yapı içerisinde siyaset yapma imkanı kalmamıştır. Daha fazla kavgaya yeni Kerbela denemelerine vesile olmamak için arkadaşlarımla birlikte bu genel kurula girmiyor ve katılmıyoruz.
Bu gerekçelerle Genel Başkanlık’tan ve Saadet Partisi’nden istifa ediyorum.
SON DEĞİL, YOLA DEVAM
Bu karar bir son değil, yeni siyasetin ilk adımıdır.
Bu asla bir veda konuşması değil yeni bir başlangıcın ön sözdür.
Bu süreçte bana ve aileme yapılanlar da dahil herkese hakkımı helal ediyorum. Arkadaşlarımdan da rica ediyorum ayrılırken bir tek kalem dahi yanınızda götürmeyin.
Önümüzdeki günlerde bundan sonraki siyasi yürüyüşümüz ne olacağını basın konferansıyla açıklayacağız.
Hiç kimseye borcum yoktur ve bu kararlı yürüyüşü hayatımın sonuna kadar sürdüreceğim.
Bundan sonraki hayatımızda da hiçbir siyasi rakibimizi düşman olarak kabul etmeyeceğiz.
Kavga etmeden konuşmanın taviz vermeden uzlaşmanın mümkün olduğunu Türkiye siyasetine öğreteceğiz.
Herkese kapımız ve gönlümüz açıktır. Ülkesinin menfaatini kendisinin menfaatinden yüksek tutan, bağımsız bir karaktere sahip, başkasının oyuncağı olmayan herkese kapımız açık olacaktır.
Hayatımızın sonuna kadar 3 şeyi yapmayacağımıza söz veriyoruz, Firavunlaşmayacağız, Karunlaşmayacağız, Benanlaşmayacağız.
Uzun yola çıkmaya karar vererek Musa gibi elimize asayı alarak Anadolu’nun yollarına çıkıyoruz.
Zulüm asla payidar olamayacak.
Son ana kadar her türlü uzlaşma arayışı içinde olduk ancak her türlü uzlaşma kapısını kapalı olduğunu görünce bu kararı aldık.
Öyle görünüyor ki, parti içinden ve dışından birçok unsur bu komploda kullanılmıştır.