Konya'da 4 ölümün ardından dram çıktı

Güncelleme Tarihi:

Konyada 4 ölümün ardından dram çıktı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2010 11:06

Konya'nın Kulu ilçesine bağlı Tavşançalı beldesinde, boş bir binada kullanılmayan derin dondurucuda yaşları 4 ile 11 arasında değişen 4 kardeşin cesedinin bulunmasının ardından bir aile dramı ortaya çıktı. Ölen kardeşlerin otopsi raporları açıklandı. Çocuklarda darp izi olmadığı, havasız kaldıkları için öldükleri belirlendi.

Haberin Devamı

4 KARDEŞİN ÖLDÜREN OYUNU / WEB TV

BU DERİN DONDURUCUDA BOĞULDULAR - FOTO GALERİ

 

KONYA’nın Kulu İlçesine bağlı Tavşançalı Beldesi’nde, boş bir evde kullanılmayan sanayi tipi buzdolabında ölü olarak bulunan yaşları 4 ila 11 arasında değişen 4 kardeşin cenazeleri, Ankara Keçiören Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından Konya'ya gönderildi. Cenazelerinin teslim alınmasında aileye yardımcı olan Ak Parti Konya Milletvekili Özkan Öksüz, ilk tesbitlere göre çocukların havasızlıktan boğulduğuna ilişkin rapor verildiğini söyledi. 4 kardeşin ölü bulunduğu buzdolabına nasıl girdikleri ve kapının nasıl kapandığı araştırılırken, cinayet ihtimali üzerinde de duruluyor.

Kulu'nun Tavşançalı Beldesi Uzunkuyu Mahallesi Ali Ağa Yaylası'nda bir çiftlikte çobanlık yapan Mehmet Üçer (40) ve nikahsız eşi Nazmiye Aktaş’ın (40), çocukları Saime (4), Aynur (7), Ebru (9) ve Ozan Üçer (11), dün saat 11.00 sıralarında oynamak için evlerinden çıktı. Çocuklarının bir süre sonra eve gelmemesinden şüphelenen anne Nazmiye Aktaş, 2 kilometre uzaklıktaki Kırklar Yaylası’nda çobanlık yapan kayınbiraderi Mustafa Üçer’i aradı. Çocuklarının amcalarının yanında olmadığını öğrenince durumu eşi Mehmet Üçer’e bildirdi.

Baba Mehmet Üçer çevrede arama yaparken, yanında çalıştığı patronu Ömer Dağhan da otomobille çocuklara bakmak için Kırklar Yaylası'na yola çıktı. Bu sırada evin 300 metre uzağında, Hacı Akat’a ait, sadece kış aylarında köy odası olarak kullanılan ve çocukların sürekli evin içinde ve balkonunda oynadığı iki odalı ahşap eve baktı.

Evde arama yapan Ömer Dağdan, odada eni ve yüksekliği yaklaşık 1.5 metre olan kullanılmayan, bir kapağı çivilenerek sabitlenmiş iki kapılı sanayi tipi buzdolabının içinde 4 kardeşin cesedini buldu. Ardından Mehmet Üçer’i aradı. Olay yerine gelen Üçer, çocuklarının balık istifi gibi üst üste haldeki cesetlerini tek tek buzdobalından çıkarttı.

DARP İZİ BULUNMADI

Kulu Cumhuriyet Savclığı'nın yaptığı ilk incelemede vücutlarında dayak ve yara izi rastlanılmazken, buzdolabında havasızlıktan boğularak yaşamlarını yitirdiği tahmin edilen 4 kardeşin cesetleri, kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi içindi Ankara Keçiören Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

İFADELERİ ALINDI

Sinir krizi geçiren anne ve baba yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. Çocukların cesetlerini bulan Ömer Dağhan, Tavşançalı Jandarma Karakolu’nda yaklaşık 2.5 saat ifade verdi. İfadesinin ardından karakoldan çıkan Dağhan, gazetecilerin sorularını cevapsız bıraktı. Dağhan’ın ardından anne ve baba da ifadelerine başvurmak üzere karakola geldi. Yarım saat süren ifadenin ardından evlerine geri döndüler.

Baba Mehmet Üçer ifadesinde olayı saat 16.30'da fark ederek çocukları aramaya başladıklarını, daha sonra 9 yıldır yanında çalıştığı besici Ömer Dağhan’ın çocukları kullanılmayan evde buzdolabının içinde bulduğunu belirtti. Çocuklarını buzdolabından kendisinin çıkardığını belirten Mehmet Üçer, patronu Dağhan’ın da jandarmaya haber vermek için evden ayrıldığını söyledi.

Mehmet Üçer, çocuklarının sık sık boş evin içinde ve balkonunda oynadıklarını, ancak daha önce hiç buzdolabına girmeye çalışmadıklarını söyledi. Buzdobalının iki kapısının her zaman açık olduğunu, 10 gün önce baktığında ise sağ kapısının çivilenerek sabitlendiğini belirten Üçer, “Aklıma hiç buzdobalı girebilecekleri gelmemişti. İlk arama yaparken de ben o eve baktım ama çocuklar yoktu. Hiçbir ses de duymadım. Böyle olacağına bilseydim, kapaklarını kapatırdım. Çocukların, oynamak için girdikleri buzdolabının kapağındaki kolu çekerek kapattıkları tahmin ediliyor. Kapak kapandıktan sonra da içeriden açmak mümkün değil” dedi. Eşinin ve kendisinin ilkokulu bile bitirmediklerini anlatan Mehmet Üçer, “Biz sıkıntı içinde büyüdük. Çocuklarım okusun, onlar en iyi şekilde yetişsin diye kendi ihtiyaçlarımızı bile almıyor tüm paramızı onlara harcıyorduk” dedi.

GERİDE YAPTIĞI RESİM KALDI

Ölen dört kardeşten Ozan Üçer’in Uzunkaya İlköğretim Okulu 5’inci sınıfa, kardeşi Ebru Üçer’in 3’üncü sınıfa gittiği belirtildi. Ozan Üçer’in, okulunda başarılı bir öğrenci olduğu, geçen yıl ödev olarak ev, ağaç, anne, baba ve bebek arabası bulunan, üzerinde yılbaşı yazılı sulu boyayla yaptığı resmin okulun resim köşesinde bulunması dikkat çekti.

ÖĞRETMENLERİ: BUZDOLABINA GİRECEK YAPIDA DEĞİLLERDİ

Ebru Üçer’in de üçüncü sınıfa teşekkür belgesi alarak geçtiğini öğrenildi. Okula giden iki çocuğun öğretmenleri, Ozan Üçer’in aklı başında ve zeki bir öğrenci olduğunu, Ebru Üçer’n de sessiz ve efendi bir öğrenci olduğunu oynamak için dahi olsa 4 kardeşin birlikte buzdolabına girecek kadar bir yapıya sahip çocuklar olmadığını söyledi.

Dört kardeşten Aynur Üçer’in de cuma günü aynı okula kaydının yaptırılmak istendiğini fakat sistemlerdeki bir sorun nedeniye kaydığının bugüne ertelendiği belirtildi.

YAYLADA ÜÇ EV VAR

Ali Ağa Yaylası'nda Mehmet Üçer'in evinin dışında, 6 çocuğu da yurt dışında yaşayan besici Ömer Dağhan'ın evinin bulunduğu, çocukların cesetlerinin bulunduğu üçüncü evin ise boş olduğu belirtildi.

Mehmet Üçer ve eşi Nazmiye Aktaş, acı olayın ardından memleketi Cihanbeyli İlçesi Gölyazı Köyü’ne gitti.

İLK TESBİT HAVASIZLIKTAN BOĞULMA

Buzdolabında cesetleri bulunan 4 kardeşin Ankara Keçiören Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsileri tamamlandı. Cenazeleri amcası Mustafa Üçer ile Ak Parti Konya Milletvekili Özkan Öksüz’e teslim edildi.

Cenazeleri teslim alan Milletvekili Özkan Öksüz, “Adli Tıp Kurumu’nda kan örnekleri alındı. Rapor daha netleşmedi. Fakat ilk bilgilere göre, çocukların havasızlıktan boğulduğu belirlendi. Cumhuriyet Savcılığı’nın ve Jandarmanın, çocukların cinayete kurban gitmesi olasığını gözönünde tutarak yaptığı çalışmada da şu an herhangi bir bulguya rastlanılmadı. Çocukların oynamak için buzdolabına girip, kapısını kapattıktan sonra havasızlıktan boğuldukları tahmin ediliyor” dedi.

Amaca Mustafa Üçer ise çocukların dolaba nasıl girdiğini bir türlü mantığının almadığını söyledi. Çocuklar saklambaç oynasa beşinci çocuğun olması gerektiğini belirten Mustafa Üçer, “Dört çocuk oraya nasıl girdiği şüphem var” dedi.

4 kardeşin cenazeleri bugün ikindi namazından sonra Cihabeyli İlçesi'ne bağlı Gölyazı Köyü Mezarlığı’na defnedilecek.

HAYATIMIZI RENKLENDİRMİŞLERDİ

Haberin Devamı

Dört çocuğun ölü bulunmasının ardından Üçer ailesinin evinde gözyaşları ve ağıtlar dinmiyor. Yaşları 4 ile 11 arasında değişen 4 çocuğunu kaybeden baba Mehmet Üçer (31), yaklaşık 12 yıl önce eşi Nazmiye ile imam nikahıyla birlikte yaşamaya başladığını söyledi. 
 
Resmi nikahı imkanı olmadığı için yaptıramadığını, Saime (4), Aynur (7), Ozan (10) ve Ebru (11) adlarında dört çocukları olduğunu belirten Üçer, “Çocuklarımız bizim her şeyimizdi. Çünkü onlar adeta bizlerin dünyasını renklendirmişti” dedi.

Her baba gibi çocukları için seve seve canını verebileceğini ifade eden Üçer, şunları söyledi:

“Bizim dünyamız dün başımıza yıkıldı. Çocuklarımı o dolabın içinde öyle birbirlerine yapışmış şekilde görünce ne yapacağımı şaşırdım. Onların cesetlerini kendi elimle çıkarttım. Yavrularımın kendi elleriyle yaptıkları tahta oyuncaklarını görünce daha çok üzüldüm. Çünkü onların oyuncağı bile tahtadandı.”

Eşiyle birbirlerini teselli etmeye çalıştıklarını anlatan Üçer, ancak evlat acısını dindirmeye hiçbir gücün yetmediğini ifade etti.

/images/100/0x0/55eae0c9f018fbb8f89c7639

ÇOCUKLARI OKUSUN DİYE AYAĞINA AYAKKABI BİLE ALAMAMIŞ

Çocuklarının okuyup hayatlarını kurtarmasını istediğini ancak ölümleriyle hayallerinin de yarım kaldığını dile getiren Üçer, şunları söyledi:

“Ben geçimimi çobanlık yaparak sağlayan bir insanım. Eşimi ve çocuklarımı da alarak doğup büyüdüğüm köyümden ayrıldım. Kulu'daki bir yaylada bulunan besi çiftliğine yerleştim. Çocuklarım çok sıkıldığı için hep birbirleriyle oynamak zorunda kalıyordu. Çünkü çevrede çok fazla ev bulunmadığı için çocuk da yoktu. Bugüne kadar başıma ne geldiyse hep maddi imkansızlıklardan geldi. Ben çocuklarımın iyi şartlarda büyümesi ve okuyabilmesi için 8 yıldır ayağıma ayakkabı bile almadım. Cebimde 1 lira varsa onu harcamaz çocuklarıma verirdim. Ben ve eşim ilkokulu bile bitirememiştik. O yüzden çocuklarımın okuyup hayatlarını kurtarmasını istiyordum. Küçük kızım nedense son üç gündür sabah çok erken saatlerde dahil sürekli yanımıza gelip beni ve eşimi öpüyordu. O zaman bir anlam veremiyorduk. Ancak şimdi çok iyi anlıyoruz”

Baba Üçer, bu yıl yeni okula yazdırdığı 7 yaşındaki kızı Aynur'un okula başlama hazırlığında olduğunu da sözlerine ekledi.
Tavşançalı beldesi Uzunkuyu Mahallesi Ali Ağa Yaylası'nda, dün, Saime (4), Aynur (7), Ozan (10) ve Ebru Üçer (11) kardeşlerin cesetleri, boş bir binadaki kullanılmayan derin dondurucu özelliği olan bir buzdolabının içinde bulunmuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!