Güncelleme Tarihi:
327 BİN ÖĞRETMEN ATAMA BEKLİYOR
Kadri İşgören, Diyarbakır doğumlu, 28 yaşında, bekar, askerliğini yapmamış ve 9 kardeşi var. Henüz ataması yapılmadığı, yaşadığı bölgede de iş bulamadığı için Edirne'ye gelerek, 4 kardeşiyle birlikte, fırça tutması gereken elleriyle, taş döşeme işi yapıyor.
Eğitim dönemi sırasında Diyarbakır ve Elazığ'da “Melankoli” adı altında iki kişisel resim sergisi açan İşgören, aynı zamanda Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nin açtığı ve 17 üniversiteden 61 öğrencinin katıldığı 4. Resim yarışmasında da birincilik ve jüri ödülü kazanmış.
Elindeki çekiç ile günde 30 metre ilerleyen ve 4 bin adet taş döşeyen Kadri İşgören, resim öğretmeni olmasına rağmen ekmeğini taştan çıkartmaya çalıştığını söyledi.
Özel yetenek sınavı ile girdiği Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitim Bölümünden 2 yıl önce başarılı bir derece ile mezun olduğunu, ancak henüz atamasının yapılmadığını anlattı.
Resim yarışmalarında Türkiye birinciliği bulunduğunu, birçok yarışmaya da katıldığını ifade eden İşgören, şunları anlattı:
“Diyarbakır ve Elazığ'da olmak üzere iki kişisel sergi açtım. Resim öğretmenliği konusunda atama çok az oluyor. Bu nedenle atamam yapılmadı. Benim gibi bir çok arkadaşımda atama yapılmasını bekliyor. Yılda 100 kişinin ataması yapılırken, üniversitelerden en az bin kişi mezun oluyor. Dediğim gibi atamalar yetersiz olduğu için birçok arkadaşım gibi boştayım. Ben mesleğimde iş bulamadığım için taş ustalığı yapıyorum. Diyarbakır-Edirne arası 2 bin kilometre. Çalışmak için 2 bin kilometre yol kat etmek zorunda kaldık. İnsanlar, iş bulamayınca geleceklerine yön veremiyorlar. Askerlik, evlilik sorunları var. Ben ve benim gibi durumda olanlar, atama bekliyor.”
Yaşadığı bölgede ekonomik durumun kötü olduğunu ifade eden İşgören, “Orada iş bulamadığımız için Edirne'ye gelerek 4 kardeş çalışıyoruz. En küçükleri benim. Fakülte mezunuyum ama iş bulamıyorum. 2 yıldır taş ustalığı yapıyorum. Üniversiteye devam ederken de taş işlerinde çalıştım. Kısaca hem okudum, hem çalıştım. Karadeniz hariç, Türkiye'nin her yerinde çalıştım. Çünkü, ailemizi geçindirmek zorundayız. Taş işinde çalıştığım içinde bir yıldır resim yapamıyorum. Çünkü, zaman bulamıyorum. Aslında o şevki yeniden yakalamak lazım. Ancak, bu da ekonomik durumu düzeltince olur.”