Güncelleme Tarihi:
Baykal memleketi Antalya’ya gelişinde, Havalimanı VIP Salonu’nda, Antalya Milletvekili Tayfun Süner, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, Döşemealtı Belediye Başkanı Nurettin Tursun, İl Başkanı Özer Ülken ve partililer tarafından karşılandı. VIP Salonu’nda bir süre kendisini karşılanmaya gelenlerle sohbet eden Baykal, 1993 yılında kendisinin de Gediktepe'nin bulunduğu bölgedeki Üzümlü Karakolu’nu ziyaret ettiğini belirterek, “Ben de gittim oraya ama ne fotoğraf çektirdim, ne de çömeldim” dedi.
"GEDİKTEPE İNCELEMESİ DOĞAL"
Baykal, partililerden terör olayları ve Gazze’ye yardım gemilerine yapılan İsrail saldırısı sonrasında izlenen yanlış politikaları halka anlatmalarını istedi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Gediktepe incelemesini ‘çok doğal’ diye nitelendiren Deniz Baykal, “Terör sorunu karşısında toplumun duyarlılığına tercüman olmak, ülkenin terörle mücadele kararlılığını göstermek, bu mücadelede hayatlarını kaybeden insanlarımıza desteğimizi ifade etmek hepimizin boynunu borcudur. Sayın genel başkan da bu doğrultuda görev yapmak üzere oraya gitti” diye konuştu Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Terörle mücadeleyi böyle bir siyasi açılımla, bir sihirli siyasi değnekle, gereksiz noktaya getirmenin mümkün olduğu anlayış Türkiye’de iflas etti. Geride bıraktığımız dönemde açılım politikasından elde edilen sonuç ortada. Terörle mücadele ciddi iştir. Türkiye maalesef bu iktidar döneminde terör karşısında ciddi, sorumlu tavrı sergileyememiştir. İktidar terörle laubali ilişkiler içine girmiştir. Terörün gerektirdiği ciddi tavır bu iktidar tarafından sergilenememiştir. Bu konularda köklü değişikliklere ihtiyaç var. Umarım onu da ararlar. CHP’nin bu konudaki tezleri bu arayışa en büyük yol göstericidir.”
"İSRAİL’E RİCA ETME DURUMUNA GELDİK"
Gazetecilerin sorusu üzerine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun İsrailli yetkililerle gizli görüşmesini değerlendiren Baykal, “Maalesef bu politika başından sonuna büyük yanlışlıklarla doludur. Türkiye Mavi Marmara organizasyonunu yüzüne gözüne bulaştırmış, bunun altında kalmıştır. Ortada hala hesap sorulmamış 9 tane cenaze var. 9 Türk vatandaşı Akdeniz havzasında saldırıya maruz kalmıştır. Mavi Marmara gemisi bir Türk gemisi, kaçırılmıştır. Gemiyi dahi geriye alamamışızdır” diye yorumladı. Baykal, şöyle konuştu:
“İşin özüne ilişkin hiçbir somut gelişme olmadığı halde, hükümet şimdi ikili temas boyuna başvurarak İsrail hükümetini özür dilemediği halde, gemileri sevk etmediği halde, tazminat vermediği, ambargoyu kaldırmadığı halde muhatap alarak temaslara başlamıştır. Bu yeni tabloya intibak etmek, daha önceki o nutuklarda kendisini gösteren siyasi kararlılıktan, anlayıştan çıkılmakta olduğunu, siyasal ilişkilerin doğallaşmaya başladığını bize göstermiştir. Ortada hesabı görülmemiş 9 tane cenaze var. Çok açık bir korsanlık var. Bunun gereğinin yapılmasını sağlamadan Türkiye’nin hükümet düzeyinde ikili ilişkilere yönelmesi bu konuyu hazmetmeye başlaması anlamına gelir.”
"YÜKSEK PERDEDEN KONUŞUP, GİZLİ TEMAS KURMAK"
İsrail ile ilişkilerde ortada telafi edilmesi, özür dilenmesi, hesap verilmesi gereken bir durum olduğunu kaydeden Deniz Baykal sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunların hiçbirisi yapılmadan, rica etme durumuna mı geldik? Nerede kaldı o sözler, Başbakanın nutukları. Bu çelişki Türkiye’yi rencide etmektedir. Dış politikamızda ciddi güvensizliğin, kırılmanın en yüksek perdeden konuşurken, birden gizli gizli buluşup temas kurmanın mümkün olduğu görülmüştür. Türk dış politikası caydırıcılığını kaybetmiştir. Çok yüksek perdeden iddialı sözler söyleyip, o sözlerin gereğini yapmadığını için dış politikamız caydırıcılığını yitirmiştir.”