Güncelleme Tarihi:
Kahramanmaraş Valiliği ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle şehit aileleri ve gaziler onuruna akşam yemeği verdi. Yemeğe şehit aileleri ve gaziler ile Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Garnizon Komutanı Albay Adnan Köşker, Büyükşehir Belediye Başkanı Hayretin Güngör, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları, daire amirleri, siyasi parti ve STK temsilcileri katıldı.
ÖZKAN: 15 TEMMUZ, FETÖ'NÜN İNSANLARIMIZA YÖNELİK SALDIRININ ADIDIR
Kuran tilavetiyle başlayan yemekte dua edilmesinin ardından gazetecilere açıklama yapan Vali Vahdettin Özkan, 15 Temmuz hain darbe girişimini telin etiğini söyledi. Bu tür vesayet odaklarının, demokrasi dışı girişimlerin olmaması için bütün insanların uyanık olması gerektiğini ifade eden Özkan, "Kamu bürokrasisi, güvenlik bürokrasisi başta olmak üzere devletin değişik kurumlarında tiyatral olarak rol alan FETÖ terör örgütünün elemanları tarafından insanlarımıza, medeniyetlerimize yönelik bir saldırının adıdır 15 Temmuz. Bunun ortaya çıkmasıyla Türk Milleti bütün fertleriyle topyekun buna karşı 'dur' demiştir, bunu telin etmiştir, lanetlemiştir, tükürüğüyle boğmuştur adeta" dedi.
ERGÜVEN: CUMA GÜNÜ KONUŞMUŞTUK
Yemeğe, 15 Temmuz akşamı görevli olduğu Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'na atılan bombalarla şehit olan özel harekat polisi Niyazi Ergüven'in babası ismet ve annesi Saadet Ergüven ile kardeşleri de katıldı. Oğluyla gurur duyduğunu belirten Saadet Ergüven, aradan 3 yıl geçtiğini ama acısının dinmediğini söyledi. Ergüven, "3 yıl geçti ama nasıl geçti. Sanki bugün olmuş gibi. Bayrakları görünce 'Bugün şehit olmuş Niyazi' dedim. Yavrum ciğerim 3 yıl geçti, geçiyormuş. Ciğerimle cuma günü konuşmuştuk 'İyiyim' dedi. Gündüz çalışmış akşam evine gitmiş. İlk bomba patlamış ondan sonra 'Görev var yetişin' demişler. Arabasına binip gitmiş. Havadan bombayı atmışlar" dedi.
'ALLAH O ACI GÜNLERİ GÖSTERMESİN'
Sık sık oğlunun mezarını ziyaret ettiğini belirten ve konuşurken gözyaşlarına hakim olamayan Saadet Ergüven şöyle devam etti: "Çocuğumun başına varıyorum mermerlerini, toprağını öpüyorum, 'Yavrum ben geldim' diyorum. 'Bir gün gelir' diyorum ama gelmiyor. 5 çocuğum vardı onu da çok seviyordum. Yavrum bir başkaydı, ne edeyim kader öyleymiş. Yapacak, diyecek bir şeyim yok. Yaktı beni yavrum yaktı. Allah o günleri bir daha getirmesin. Allah bu ülkemizi korusun, esirgesin. Bu vatan kan ile alındı. Öyle herkes bu vatana gelip de 'Bu vatanı alırım' demesin. Kan ile alındı bu vatan yine canımızı, kanımızı veririz vatanımızı vermeyiz. Allah vatanımızı böldürmesin, bayrağımızı indirmesin Rabb-ül Alemin cephede çarpışan yavrularımızı, bütün ümmeti Muhammedi esirgesin. Yavrum sevgili peygamberime komşu olsun. Allah bir daha ülkemize öyle acı günleri göstermesin."