Güncelleme Tarihi:
Burası yalnızca tarihsel açıdan çok önemli bir yer teşkil etmemektedir aynı zamanda dinsel tarih açısında da çok önemli bir yerdir. Hititlilerin beşiği, Firigia ve Mesopotamya Milletleri, Farslı, Bizanslı, Romalı, Osmanlı ve Türk Kültürlerinin geliştiği mekandır. Bu bölgenin az bilinen ama çok önemli olan dinsel yüzü, özellikle İslam ve Hıristiyan ilişkilerine bakıldığında önemli din merkezlerini ağırlamaktadır. Aralarında hatırlanmaya değer olan bazıları şunlardır:
- Konya, fakirliği seven Aziz Fransua ile aynı devrede yaşamış Filozof ve Şair Mevlana’nın memleketidir:
- Antakya İsa’nın öğrencilerine ilk olarak "Hıristiyan" adının verildiği yerdir;
-Tarsus Aziz Pavlus’un memleketidir;
- Kapadokya Rahipliğin beşiği olmuştur;
-Eski Suriye diye anılan Edessa (Urfa), Nisibi (Nizip) ve Tur Abdin;
- Pisidya Antakya’sı;
- Ankara Aziz Pavlus bu şehrin halkına, Galatalılara bu günkü Hıristiyanlar içinde geçerli olan ateşli bir mektup yazmıştır.
Bu eski büyüklüğe sahip ve Petrus, Pavlus, Barnabas, Tomas... gibilerinin ilk Havarisel gezilerinden ortaya çıkmış olan bu Hıristiyan yerleşim merkezinden bugün geriye yalnızca bir kaç cemaat kalmıştır, başlıcaları da İskenderun, Antakya, Adana, Mersin, Samsun ve Trabzon’dur.
Birkaç bin imanlıdan oluşan Hıristiyan cemaati yedi Peder, dört Rahip, yedi Rahibe, iki adanmış ve yerel Kilisenin hizmetinde bulunan birkaç laik çalışan tarafından idare edilmektedir. Yaklaşık üçbin kişilik bu topluluğa, Tarsus ve Antakya’yı ziyarete gelen binlerce Hacı ve Turist eklenmektedir.