Güncelleme Tarihi:
TBMM'de AK Parti grup toplantısındayız...
Herkes adeta nefesini tutmuş durumda.
Hem milletvekilleri, hem de çok sayıda ziyaretçi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı bekliyor;
İsrail'in Türk yardım kuruluşunun gemisine ve yardım görevlilerine yönelik saldırılarına karşı, Ankara ne yapacak?
Erdoğan'ın grup salonuna girmesiyle birlikte, heyecan doruğa çıkıyor.
Ve Başbakan konuşmaya başlıyor;
Konuştukça ortaya çıkıyor ki, saldırının üzerinden geçen 24 saat Ankara'da sağduyunun hakim olmasını sağlamış.
Başbakan, kullandığı tüm kelimelerde çok dikkatli.
İsrail'e yönelik mesaj çok net;
Türkiye, İsrail'in büyük dikkatle planladığı oyuna gelmeyecek.
Tel Aviv hükümeti, krizin başından beri olayı İsrail ile Türkiye arasındaki bir mesele olarak lanse etmeye çalışıyordu.
Oysa Başbakan bu imaja karşı çok net mesafe koydu.
Sorunun, Türkiye-İsrail ikili meselesi olmadığının altını çizdi,
"Konu, uluslararası camianın bir sorunudur" dedi.
İsrail'e karşı, tüm dünyanın ayağa kalkması gerektiğinin altını çizdi.
Bu tavır, bundan sonra izlenecek politikanın da ipuçlarını veriyor;
Türkiye, İsrail'e yönelik ikili düzeyde tepki, ambargo gibi yaptırımlar yerine;
Uluslararası yaptırım yolunu seçmiş durumda.
ULUSLARARASI HUKUKU YOLUNA GİDİLECEK
AK Parti kulislerinde bundan sonra ne yapılacağı şimdiden konuşuluyor;
İsrail'in yaptığı saldırının uluslararsı adalet divanına, insan hakları mahkemesine, gemi sahibi kuruluş tarafından şikayet istenmesi yolu en çok üzerinde konuşulan konu.
Ayrıca, tüm ölü ve yararıların, onların ailelerinin, bireysel düzeyde uluslararası mahkemelere başvurmaları da teşvik edilecek;
Benzer bir adım, gemide vatandaşları bulunan, bu yardım operasyonuna bir şekilde karışmış kişilerin vatandaşı oldukları ülkelerden de beklenecek. Türkiye, vatandaşları o gemilerde yer alan ülkelerle tek tek iletişime giderek, İsrail'in şikayet edilmesini, cezalandırılmasının sağlanmasını isteyecek.
Ve en büyük adım;
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden bir "Başkanlık açıklaması" çıkarmayı başarak ve İsrail'in sert şekilde kınanmasını sağlayan Türkiye, çabalarını bir adım ileriye götürecek; İsrail'e uluslararsı ambargo, tecrit tercihlerinin masaya getirilmesi için çalışacak.
Son olarak da; ABD'nin üzerine gidilecek.
İsrail'e yönelik izlenen koruma politikasının, artık sadece Ortadoğu'da değil, tüm dünyada Amerikan çıkarlarına zarar vermeye başladığı anlatılacak.
Kısacası;
Türkiye, "büyük devlet refleksi" gösteriyor;
İsrail'in oyununa gelmiyor.
Aksine, İsrail'i uluslararası camiada İran'ın mevcut durumuna;
Tecrit durumuna getirmeye çalışıyor.