Kılıçdaroğlu'ndan "genel af" açıklaması

BAYKAL'DAN KILIÇDAROĞLU'NA AF ELEŞTİRİSİ

Kılıçdaroğlu, Batman’da söylediği, “Toplumsal barışı sağlayacaksa affa evet deriz” sözüne tepki gösteren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de eleştirdi.

Deprem bölgesinde yaptığı gezi ve incelemenin ardından CHP Elazığ İl binasında basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, Batman’da yaptığı açıklamada, “Toplumsal barışın bir parçası olacaksa affa evet deriz” sözlerine ilk tepkinin Başbakan Yardımcı Bülent Arınç’tan geldiğine dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, Arınç’ı ciddiye almadığını belirterek, şunları söyledi:

ARINÇ'I CİDDİYE ALMIYORUM

“İlk tepki bildiğim kadarıyla sayın Bülent Arınç’tan gelmişti. Sayın Arınç’ı samimi söylemek gerekirse çok ciddiye almadığım için hiçbir yanıt vermedim. Ama sayın Bahçeli’yi ben saygın bir politikacı olarak kabul ederim. Onun ötesinde sayın Bahçeli benim sınıf arkadaşım. Sayın Bahçeli’nin sayın Arınç’la aynı çizgiye düşmesini doğrusunu isterseniz üzüntüyle karşıladım. Çünkü terörle mücadelede af bir yöntem değildir. Af terörün bittiği, silahların koşulsuz teslim edildiği artık terörün olmayacağı, sevginin kardeşliğin barışın egemen olduğu bir süreçte kavganın sürdürmenin hiçbir anlamının olmadığı bir süreçte, bir toplamsal uzlaşmanın gereği olarak ortaya çıktığı zaman af söz konusu olur. Biz bunu söyledik.”

AF TERÖRÜ BİTİRMENİN BİR UNSURU OLMAZ

Bugünkü koşullarda bir genel affın olabileceği yönündeki bir düşüncelerinin olmadığına değinen Kılıçdaroğlu, “Bugünkü koşullarda bizim bir genel affın olabileceği gibi bir düşüncemiz söz konusu değil. Bugün terör var. Terör bitti mi ki, biz bir affı gündeme getirmiş olalım. Altını tekrar çiziyorum, birlikte, beraber olmanın, kardeş olmanın, sosyal projenin vazgeçilmez bir koşulu olarak af gündeme geldiği zaman bunun desteklenmesi gerektiğini söyledik. Toplumsal barışın bir öğesi ise söylediğim ifade aynı oydu, toplumun barışın bir unsuru, bir öğesi olarak gündeme gelirse CHP affa evet diyecektir. Yoksa af terörü sonlandırmanın bir unsuru değildir. Sayın Bahçeli’ye şunu söylemek isterim, sayın Bahçeli bir anlatımında bu bir ABD dayatmasıdır diye bir ifade kullanmış. CHP hiçbir dayatmaya ne bugün ne bundan önce, hiçbir zaman boyun eğmemiştir. CHP’nin genlerinde Kuvai Milliye ruhu vardır. Sayın Bahçeli’nin de bunu çok iyi bilmesi lazım. Ulusal kurtuluş savaşının kahramanlarının CHP’nin harcında, temelinde olduğunu herkesin bilmesi gerekir” diye konuştu.

IRK TEMELİNE DAYALI SİYASET OLMAZ

Sözlerini Meclis başta olmak üzere her yerde dile getirebileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, yanlış bir şey söylemediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Eğer silahların teslim edildiği, terörün olmadığı ve olmayacağı toplumsal barışın tesis edildiği bir ortamda, siz daha sağlıklı, daha düzgün, çalışan, kardeşliği toplumsal birlikteliği sağlayacak olan her türlü projeye evet dersiniz. Bu yurdunu seven herkesin görevi olmak durumundadır. Irk temeline dayalı siyasetin, Türkiye’de ayrışmalara yol açtığını herkes biliyor. Neden, ırk temeline dayalı bir siyaset dünyanın bütün saygın ülkelerinde, demokrasilerinde yasaklanmıştır. Temel nedeni budur” dedi.

HERKES SİLAHINI TESLİM ETMELİ

Terör örgütünün dış dinamiklerin desteğiyle beslenen bir örgüt olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz bunu her ortamda söylüyoruz. Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir toplumda terörün olmaması gerektiğini söylüyoruz. Herkesin silahlarını getirip teslim etmesi adalete teslim olması, ondan sonra da ülkemizde sağlıklı bir barış havasının esmesi için hep beraber, üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. Bunu söylemek istiyoruz. Yoksa terörden medet ummak, terörün arkasına takılıp gitmek, terörü önlemek için politikalar üretmemek, bu bizim alanımız değil. Biz Türkiye Coğrafyası’nın her yerinde her ortamında hem kardeşliğin, hem barışın, hem dostluğun, herkesin karnını doyurabileceği, işsizliğin önlendiği bir toplum istiyoruz. Batman’da şunu söyledim; ‘bir, hiç kimse aç kalmamalı, iki, işsizlik önlenmeli, üç, bu bölgede özelleştirme olmamalı, dört, devlet doğrudan o bölgeye gidip yatırım yapmalı, beş, terör sonlandırılmalı ve toplumsal barışın bir parçası ise genel af da olmalı. Bütün bunlar olduktan sonra, şimdi siz ben elimde silahı bırakmayacağım ve ben seni affedeyim. İki şey çok farklı, o nedenle af, terörü önlemenin bir aracı değildir. Altını özenle çizmek istiyorum.”