Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yüzünü ilk kez böyle görüyorum…
Donuk, sert, keskin…
Davutoğlu’nun yüzünde her zaman bir gülümseme vardır…
Aslında inisiyatifi dışında ifadesi böyledir…
En ciddi konuda bile yüzünde o gülümseyen ifade eksilmez…
Ama bu defa belli ki kendisini zorlayarak o sert maskeyi kuşanmış…
Birkaç ay önce Şam’dan Kıbrıs’a, oradan İsveç’e birlikte uçarken Davutoğlu o tarihi projeyi ilk kez bize açıklamıştı…
Ermenistan’la yapılan protokolü…
Heyecanlıydı ve yüzü gülüyordu…
İşte o günlerden şimdi bugünlere gelindi…
ABD Temsilciler Meclis’i “soykırımı onaylayacağım” mesajını gönderdi…
Davutoğlu ise yaptığı basın toplantısında satır aralarından Beyaz Saray’a çok önemli bir mesaj yolladı…
İKİLİ OYNAYAN OBAMA
O mesajı aktarmadan önce ABD Başkanı Obama’nın durumunu da açıklamak gerekiyor… Obama seçim öncesi ABD’de yaşayan Ermenilere “sözde soykırımın kabulü” sözünü vermişti…
Şimdi Türkiye’ye “Biz elimizden geleni yapıyoruz ama Meclis’in iradesi var” diyor…
Yani tam anlamıyla ikili oynuyor…
İşte Bakan Davutoğlu’nun Beyaz Saray’a satır aralarında gönderdiği mesajın önemi de burada ortaya çıkıyor...
Davutoğlu’nun basın toplantısında bir meslektaşımın sorusu şuydu:
- “Bu böyle devam ederse Afganistan’dan asker çekmek, İncirlik üssünün durumunu değerlendirmek ve başka önlemler söz konusu olabilir mi?”
Davutoğlu burada çok önemli bir cevap veriyor…
- “Bu bizim için milli onur meselesidir. Elbette durumu hükümet olarak değerlendireceğiz. Cumhurbaşkanımızla konuşacağız, muhalefetle konuşup değerlendireceğiz…”
İşte buradaki “muhalefetle konuşup değerlendireceğiz” sözü gerçekten çok önemlidir…
Peki muhalefetle değerlendirmek ne anlama geliyor?
Bunun anlamı şudur:
“ABD’ye verilecek tepki hükümet düzeyinden parlamento boyutuna yükseliyor” demektir...
Yani hükümet bu konuyu muhalefetle de görüşme kararı alıp, muhalefetin de onaylayacağı bir karara dönüştürürse bu artık hükümetin değil topyekun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararı ve tepkisi anlamına gelir…
Yani eğer Obama “Burada bağımsız Meclis iradesi söz konusudur” diyorsa, Türkiye “Burada da bağımsız Meclis’i var” cevabını vermiş olacaktır…
Bunun anlamı Obama’ya verilen şu cevaptır:
“Eğer siz orada Meclis iradesi var diyorsanız, burada da Türkiye Büyük Millet Meclis’inin topyekun iradesi vardır”
Satır aralarından çıkardığım bu mesajı şunun için yorumluyorum:
“24 Nisan’a doğru eğer soykırım meselesi ABD Kongresi’nden geçecek noktaya ulaşırsa Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir alt komisyonda bir karar metni oluşturulabilir. Muhalefetin de onayıyla oluşturulan bu karar metni aynı tarihlere doğru Genel Kurul’a getirilebilir. Böylece Türkiye’nin topyekun Meclis iradesi gündeme gelebilir”
Bu olabilir mi?
Şu anda uzak ihtimal gibi görünse de olaylar öylesine hızla gelişebilir ki alternatiflerin başındaki bir plan haline gelebilir…
Böyle bir “milli onur rüzgarı”nın önünde kimse duramaz…
Elbette ki muhalefet de bu kararın altına imzayı atar…
Peki bunun sonuçları ne olur?
ABD ile zor günler başlayabilir…
Ama inanın böyle bir “onursal rüzgâr” karşısında diplomatik gerilimlerin kısa vadede bir önemi kalmaz…
Toz duman dağıldıktan sonra elbette durum yeniden değerlendirilebilir…
Benim şu andaki tahminime göre bu soykırım kararı ABD Meclisi’nden geçmez…
Ama Türkiye’nin yine üzerinde bir kılıç gibi sallanır…
Bu nedenle Türkiye artık her 24 Nisan’da bir işkence mekanizması gibi önüne getirilen bu tehdide karşı köklü bir çözüm bulmalıdır…
NOT: HER SENE ÜZERİMİZE GELEN BU TEHDİDE KARŞI TÜRKİYE SİZCE NE YAPMALI?
LÜTFEN GÖRÜŞLERİNİZİ YAZIN ORTAK BİR FORUM ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRELİM.