Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü İşlemler Bürosu’na 25 Ocak 2010’dan geçerli olmak üzere, 11 Ocak 2010 tarihinde “özel” nedenlerden dolayı istifasını sunan ve 15 Ocak tarihinde sahte Bulgar pasaportuyla Hollanda’ya giriş yapan Çetin, aynı gün sığınma başvurusunda bulunduğunu söyledi. Ter Apel kentindeki sığınma yurdunda iki hafta geçirdiğini belirten Çetin, başvurusuyla ilgili Hollanda makamlarının Nisan ayı başında kesin karar vereceğini ifade etti.
‘YARGI BASKI ALTINDA’
Çetin, siyasi düşüncelerinden ve annesinin Ermeni-Kürt kökenli olmasından dolayı baskı gördüğünü ileri sürerek, hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazı göndermesine rağmen sonuç alamadığını söyledi.
Orhan Pamuk ve Hrant Dink ile aynı görüşleri paylaştığını belirten Çetin, hakkında soruşturmalar açıldığını, can güvenliğinin tehlikede olduğunu ve yasal yollardan hakkını arayamadığını iddia etti. Ankara’da yaşayan anne ve babasının da can güvenliği nedeniyle adres değiştirmek zorunda kaldığını ileri süren Çetin, “Her şeyi göze alıp canımı zor kurtardım” iddiasında bulundu. Türkiye’de yargının görevini yapamadığını ileri süren Çetin, şu iddialarda bulundu: “Yargı görevini yapamıyor, sürekli etki ve baskı altında. Hakimler önümüze siyasi dava gelmesin diye dua ediyorlar. Türkiye’de artık yürütme ne derse o oluyor. AKP’nin ya da hükümetin aleyhine bir karar mı verdiniz ya da herhangi bir düşünceniz mi var? Hemen gönderiyorlar Adalet Bakanlığı müfettişlerini.”
‘BAŞKA HÂKİMLER VAR’
“Hükümetle sorunum var” diyen Çetin, şöyle devam etti: “Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’ne de gideceğim. Maddi bir tatmin beklemiyorum, yalnızca hakkımı aramak için başvuracağım.”
Çağatay Çetin, sığınma talebiyle ilgili olarak Hollanda’nın alacağı kararı Türkiye’de çok sayıda hakim ve savcının merakla beklediğini de ileri sürdü ve şunları söyledi: “Olumlu netice alırsam, başkaları da gelebilir. Kürt kökenli hakim ve savcıların da durumu kritik. Soruşturmalardan bıkmış durumdalar, ‘Ya intihar edeceğim, ya ben de geleceğim’ diyorlar.”