Güncelleme Tarihi:
Birden, yaptığı yazılı açıklamada, “Danıştayın, yüksek bir yargı yeri olmanın görev ve sorumluğu içerisinde adli yargı yerlerinde devam eden kimi dava ve soruşturmalar nedeniyle yapılan uygulamaları, bu konuda alınan kararları, kamuoyunda yargı bağımsızlığı, hakim ve savcı teminatı bağlamında oluşan hassasiyeti de dikkate alarak görüş ve düşüncelerini, kamuoyu ile paylaşma gereği duyduğunu” ifade etti.
Toplumda hukukun üstünlüğü anlayışının yerleşmesinde, temel hak ve özgürlüklerin korunmasında en önemli görevin yargı mensuplarına düştüğüne işaret eden Birden, şunları kaydetti:
“Verdikleri kararlarla ülkede huzur ve sükunun sağlanmasında önemli rol oynayan yargı mensupları, Anayasa ve yasaların kendilerine tanıdıkları yetkileri kullanırken özenli davranmak, tarafsızlığının ve objektifliğinin tartışılmasına neden olacak her türlü davranıştan kaçınmak mecburiyetindedirler.
Konumu ve sıfatı ne olursa olsun, suç işleyen, görev ve yetkilerini kötüye kullanan hiç kimsenin hukuk düzeninde koruma ve himaye görmesi söz konusu değildir. Buna karşılık anayasal hak ve özgürlüklerin korunmasında, toplumsal barışı tehdit eden, kamu düzenini bozan, insan hayatını hiçe sayan her türlü oluşumun engellenmesinde çok önemli konumları bulunan yargıç ve savcılar soruşturmaları özenle yürütmek, yasa ve usul kurallarına riayet etmek mecburiyetindedirler.
Bir süredir kamuoyunda, eleştiri sınırlarını aşan söylem ve demeçleri, yargıyı yıpratan tutum ve davranışları üzüntüyle izlemekteyiz. Yargının meşruiyetinin tartışmaya açılması, siyasi iradenin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun oluşumuna doğrudan katılma çabaları, yaşanan sorunların temelini oluşturduğu bir gerçektir.
Yargı, yanlışlarını kendi usulü ve sistematiği içerisinde çözme azim ve kararlılığına sahiptir. Danıştayın mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esasları çerçevesinde anayasal bir kurum olarak görevini yürüten HSYK'nın birikimli ve deneyimli yargıçlarına güveni tamdır.
Ulusumuzun, cereyan eden olaylar karşısında, sağ duyulu hareket etmesi, özellikle, devlet adına yetki kullanan kimselerin de sorumluluk duygusu içinde açıklama ve beyanlarda bulunması, bu hassas sürecin sağlıklı ve sakin bir şekilde sonuçlandırılması bakımından hayati öneme haiz bulunmaktadır.”