Güncelleme Tarihi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün bir TV kanalında TEKEL işçilerinin eylemini değerlendirirken, bir sendikacının kendisine “İzmir’de çalışan işçiyi Muş’a gönderirsin, zaten gidemez" dediğini aktardı ve o sendikacının ismine vermedi. TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri ve Demir-Yol İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay, Başbakan Erdoğan’ın adını vermediği sendikacının kendisi olduğunu açıkladı. Atalay yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Sayın Başbakan ile görüşmemizde TEKEL işçilerinin özlük hakları ile birlikte kamu kuruluşlarına işçi statüsünde yerleştirilmesi için ısrarlı olduk. Ben bu görüşmelerde bu işlem gerçekleştirildiği takdirde, ‘İzmir’deki işçinin Muş’a, hatta varsa kadro Münih’e bile gönderilebileceğini, gitmek istemezse de onun, o işçinin kişisel tercihi olacağını’ söyledim. Çünkü TEKEL işçisinin talebi ülkenin neresinde olursa olsun özlük hakları ile birlikte kamu kuruluşlarına yerleştirilmektir. Gerek TEK Gıda-İş Sendikamızın açıklamalarında, gerekse TEKEL işçilerinin röportajlarında bu talebin zaten kerelerce dile getirilmiş olduğu dikkate alınırsa, Sayın Başbakan’ın söyleminde, bu güne kadar dile getirilen taleplerden farklı bir husus olmadığı görülecektir. Ayrıca eğer yapılırsa bu işlem ilk kez yapılmayacaktır, özelleştirmeler sonucunda binlerce işçi yurdun değişik bölgelerine dağıtılmıştır. Kullandığım bu ifade TEKEL işçilerinin defalarca dile getirdikleri talebin tekrarından ibarettir. Sayın Başbakan ile görüşmeye giden TÜRK-İŞ Yöneticileri, o görüşmelerde sadece ve sadece TEKEL işçilerinin taleplerini iletmişler ve sorunun çözümü için yoğun çaba sarfetmişlerdir.”
TÜRK-İŞ TEKEL İŞÇİLERİNE KUCAK AÇMAYA DEVAM EDECEK
TÜRK-İŞ’in, TEKEL işçilerine ilk günden beri kucak açtığını ve TEK GIDA-İŞ Sendikası'nın istediği her türlü etkinliği hayata geçirdiğini hatırlatan Atalay, “TÜRK-İŞ, TEKEL işçilerinin eylemini haklı bulduğu içindir ki, eylemin başladığı günlerde Başkanlar Kurulu kararıyla sürekli eylem kararı almış, dört hafta Cuma günleri işe geç gelme eylemi gerçekleştirmiş; AK Parti il binaları ölünde kitlesel basın toplantıları düzenlemiştir. Son 25 yılın en büyük kitlesel mitingini düzenlemiş, altı konfederasyonla birlikte 'bir günlük çalışmama hakkının kullanılması' eylemini hayata geçirmiş ve son olarak da dört Konfederasyonla birlikte Türkiye çapında tüm sendika temsilcilerinin 20 Şubat 2010 günü TEKEL işçileri ile birlikte gecelemesi kararı alınmıştır” diye konuştu.
Atalay, TÜRK-İŞ’in TEKEL işçilerine kucak açmaya devam edeceğini de belirterek, “TEKEL eylemini ve TÜRK-İŞ’i zorda bırakacak her türlü girişim kimden gelirse gelsin sonuçsuz kalacaktır. TÜRK-İŞ kurulduğu günden bu yana temsil ettiği kitlenin ve ülkesinin hak ve menfaatlerini koruyarak hareket etmiştir ve etmeye devam edecektir” dedi.