Güncelleme Tarihi:
DENİZ Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli iki amirale suikast planladıkları ve uyuşturucu ile TNT kalıbı bulundurdukları iddiasıyla hakkalarında soruşturma yürütülen 9’u tutuklu teğmen 19 sanık hakkındaki iddaname İstanbul 12’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 7 Mayıs 2009’da başlayacak ve 3 gün sürecek olan davanın Poyrazköy Davası ile birleştirilmesi yönündeki talebini de ilk duruşmada karara bağlanacak.
EMNÄ°YETE Ä°HBAR MAÄ°LÄ°
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Metin Ataç ile dönemin donanma komutanı şimdiki Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit'e yönelik suikast düzenleneceği iddiasına ilişkin hazırlanan iddianamede soruşturmanın 15 Temmuz 2009 tarihinde Emniyete mail yolu ile gönderilen ihbar ile başladığı belirtildi.
Bir deniz subayının yaptığı ihbarın yer aldığı iddianamede ihbar mailine yer verildi. İddianamede yer alan mail şöyle;
“Uyuşturucu ve borç batağına düşmüş bir deniz subayı olarak beni bir Türk askerine yakışmayacak bu hallere düşürenleri, Deniz Lisesinden Deniz harp Okulu’na oradan teğmenliğe uzanan uzun yolda bahriyelilerin önünü kesen uyuşturucu bataklığını, bu karanlık organizasyonu ve örgütsel bağlarını amaçlarını uyuşturucunun nereden temin edildiğini, bu organizasyonunun liderlerini hangi özel mekanlarda nasıl seks partileri verildiğini, geniş organizeyi kimlerin himaye ve desteğiyle ne amaçla devam ettirildiğini bana da kurulmuş olan bu korkunç tuzakları ihbar ediyorum.Yıllardır içinde bulunduğum bu bataklığın farklı amaçları olan bir ihanet çemberi olduğunu anlamış bulunuyorum.Yapıyı deşifre etmek lanet yapıyı çökertmek istiyorum."
İddianamede ihbar mektubunda bu organizasyon liderleri ve yaptıklarının tek tek anlatıldığı görülmektedir.
YARBAY TATAR Ä°HBAR MAÄ°LÄ°NDE
Soruşturma safhasında intihar eden Yarbay Ali Tatar’da ihbar mailinde yer almaktadır.İddianameye konulan ihbar mektubunda Tatar’ın şöyle suçlanmaktadır; "Bu organizasyonun en büyük uyuşturucu ayağı olan Ülkü Öztürk, Yb. Ali Tatar’ın bilgisi dahilinde Kocaeli’nde bulunun Samet Et adlı kasabın sahibi Levent Çakı’dan temin etmektedir."
19 SANIK HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR
Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan tarafından hazırlanan 166 sayfalık iddanamede 19 sanığın isimleri şöyle:
Gölcük Donanma Komutanlığı’nda görevli teğmenler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan, Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy, Tarık Ayabakan, Ülkü Öztürk, Ali Seyhur Güçlü ve Sezgin Demirel ile serbest sanıklar Fatih Göktaş, Burak Amaç, Burak Özkan, Yiğithan Göksu, Oğuz Dağnık, Koray Kemiksiz, Levent Çakın, Mehmet Orhan Yücel.
Sanıklara atılı suçlarda iddianamede şöyle yer aldı:
’Silahlı terör örgütüne üye olmak’, ’Örgüt amacı doğrultusunda patlayıcı madde mermi bulundurmak’, ’Aynı suçu işleme kararı ile birçok kişiye ait kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek’, ’Kişisel kullanım amacı dışında uyuşturucu madde bulundurmak’, ’Uyuşturucu ve uyarıcı madde temin etmek, ticaretini yapmak veya sağlamak’, ’6136 sayılı yasa kapsamında mermi bulundurmak’.
Suç tarihinin 17 Temuz 2009 ve öncesi olarak gösterilen iddanamede Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ile Deniz Kuvetleri eski Komutanı emekli Ormairal Metin Ataç’ın müşteki olarak yer almadığı dikkat çekti. Ayrıca sanıklar hakkında da bu iddiaya ilişkin ceza isteminde bulunulmadı. Davanın tek müşetkesi Burçin Öztürk’ün ise üçüncü gün duruşmaya gelmesi istendi.
ÜYE HAKİM KUBAN, 9 SANIĞIN TAHLİYESİ YÖNÜNDE OY KULLANDI
İddianamenin kabulunun ardından mahkeme başkanı Vedat Yılmazabdurrahmaoğlu ile Mehmet Erdoğan ise kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesi ile sanıkların tutukluluğunun devamı yönünde oy kullandı. Üye hakimlerden Oktay Kuban, Gölcük Donanma Komutanlığı’nda görevli teğmenler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan, Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy, Tarık Ayabakan, Ülkü Öztürk, Ali Seyhur Güçlü ve Sezgin Demirel’in üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kuvetli suç şüphesi varlığını gösteren olgular ve bir tutuklama nedeninin bulunmamasını gerekçe göstererek tahliye edilmeleri yönünde oy kullandı.
DURUŞMALAR SESLİ VE GÖRÜNTÜLÜ KAYIT ALTINA ALINACAK
Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nın örgütlü suçlara bakan BeÅŸiktaş’taki adliyesinde 7-14-17 Mayıs 2010’da baÅŸlayacak olan yargılama sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alınacak. DuruÅŸma günlerinde adliye de sanıkların güvenliklerini tehlikeye sokabilecek gösteri ve taÅŸkınlıklara karşı çok sıkı güvenlik önlemlerinin alınamasına karar verildi.Â
Mahkeme ’Ergenekon’ diye tabir edilen silahlı terör örgütünün varlığı ve yapısına ve varsa eylemlerine ilişkin Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nden dava dosyalarını ve davaya ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü ve Genelkurnmay Başkanlığı’ndan gelen evrakları da istedi. Mahkeme ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı’ndan da ’Ergenekon’ isminde silahlı bir terör örgütünün olup olamadığını sorulmasına ve çok detaylı bilgiler varsa mahkemeye gönderilmesini istedi.
34 TEÄžMEN FÄ°ÅžLENMÄ°Åž
İddianamede, Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy ve Tarık Ayabakan’ın evinde yapılan aramada ele geçirilen “2008-2009 sonuç raporu" adlı belgede “2008-2009 dönemi içerisinde yapılan faaliyetler sonucu 2009-2010 dönemi faaliyet programında görev alabilecek teğmenler ile Deniz Harp Okulu, Deniz Lisesi, Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulu’nda öğrenim gören askeri öğrencilere ait liste aşağıdaki gibidir" paragrafı altında 34 teğmenin kişisel özellikleri, ailevi ve sosyal durumları, mesleki yetenek ve özellikleri, etnik kökenleri, siyasi ve fikri görüşleri, örgütle olan irtibat derece ve örgütsel konumları, almış oldukları örgütsel görevler hakkında detaylı değerlendirme notlarının yer aldığı ifade edildi.
ARAMALARDA ÖCALAN’IN KİTABI ELE GEÇİRİLDİ
Teğmenler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan’ın Kocaeli’ndeki evlerinde yapılan aramada, terörist başı Abdullah Öcalan’ın “Sümer Rahip Devletinden – Halk Cumhuriyetine Doğru Özgür İnsan Savunması" ve “Bir Halkı Savunmak" adlı kitaplarının olduğu da iddianamede yer aldı. Aramalarda Türk Solu adlı derginin ve “Deniz Gezmiş’i anıyoruz" başlıklı Türk Solu ibareli broşür ve “Durdurun" başlıklı Türk Komünist Partisi ibareli broşürün bulunduğu da iddianamede anlatıldı.
“AMİRALLERE SUİKAST NOTU ARAMALARDA BULUNDU"
Buzdolabının altında motor kısmının yanında siyah poşet içerisinde 2 ayrı siyah ve beyaz olmak üzere poşet bulunduğunun belirtildiği iddianamede poşet içerisinde 50 adet uzun 9 mm MKE yapımı fişek ve 50 adet kısa 9 mm MKE yapımı fişek bulunduğu kaydedildi. Fişeklerin bulunduğu poşet içerisinde katlanmış vaziyette beyaz kağıt üzerine siyah kalemle yazılmış “Alb. Tayfun Duman"dan gelecek fizibiliteye göre Uğur ve Metin Paşa'ya yapılacak operasyonun detay ve tarihlerini Levent Bektaş Orhan Yücel Albay üzerinden iletecek Size teslim edilen malzemeleri korunaklı bir yerde tutunuz" ibaresi ile son bulan 5x15 cm ebadında not kağıdı ile aynı buzdolabının motor kısmına saklanmış şekilde, yağlı haki renk kağıda sarılı TNT kalıbı olduğu değerlendirilen yaklaşık 500 gr ağırlığındaki madde elde edildiği anlatıldı.
İddianamede arama işlemi esnasında bulunan mermiler, “Alb. Tayfun DUMAN’dan gelecekö ibaresiyle başlayan not ve patlayıcı maddenin ele geçirilmesiyle ilgili kamera görüntülerinin çıktı şeklinde alındığı ve soruşturma dosyasına eklendiği de yer aldı.
“EMNİYETİN PATLAYICILARA İLİŞKİN RAPORU..."
Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığı İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün hazırladığı raporda, Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan’ın evinde ele geçirilen 500 gram ağırlığındaki maddenin askeri amaçlar için fabrikasyon olarak üretilen yüksek güçlü patlayıcılardan olduğu iddianamede belirtildi. Raporda, terör ve organize suç örgütlerince illegal yollarla elde edilen bu tür patlayıcı maddelerin el yapımı bombalarda ana patlayıcı madde olarak kullanılabileceği, bahse konu patlayıcı maddenin canlılar üzerinde öldürücü ve yaralayıcı, cansızlar üzerinde yakıcı ve tahrip edici özelliğe sahip olduğunun anlatıldığı kaydedildi.
İddianamede, aramalarda bulunan ‘Çağataydan gelen’ isimli excel belgesinde 173 kişinin fişlendiğine yer verilmektedir. Ele geçirilen belgede 173 kişinin çeşitli şekillerde sınıflandırıldığı görülmektedir.İddianamade 173 kişinin isim ve soy isimlerinin karşılarına, kadınlara karşı aşırı ilgisi var, sık sık geneleve gidiyor, fikri yapısı bize uygun", "ailesi balkan göçmeni", "amcası polis", "sık sık geneleve gidiyor", "alkolik", "cep telefonunda ayetel kürsi duası var", fg'ci takiyye yapıyor olabilir", "babası ve amcası polis", "ermeni","alevi dostlarımızdan", "....albayın referans listesinden", ".... r ef er ansı yl a ", referansı", "kız arkadaşı fettullahçı", "abisi sakallı, babasının f. gülen yandaşlarıyla ilişkisi var", "irtica, baba hacı, anne kapalı, kız arkadaşı kapalı", "ermeni asıllı", "babası polis", "ateist, güvenilir", "annesi kanser hastası, desteklenmeli", "abisi polis", "kürtleri sevmiyor", "yalaka", "üstlerle arası iyi", "porno cd dağıtıcısı", "fetullahçı", "psikolojik peoblemli", "dersleri kötü", "kız düşkünü" şeklinde şahsi durumları, dini, siyasi ve sosyal görüşleri, etnik kökenleri hakkında değerlendirme notlarının yazıldığına yer verildi.
ÖCALAN’IN RESİMLERİ VE ÖRGÜT BİLDİRİLERİ...
Aramalarda bulun bir diğer belgede de terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan' nın fotoğrafının bulunduğu, terör örgütüne ait bildirilerin ele geçirildiğine ilişkin anlatımların yer aldığı iddianamede ayrıca zanlıların evlerinde yapılan aramalarda Kuleli Askeri Lisesi'nde görev yapan bir kısım görevlilerin özel hayatları hakkında bilgi ve değerlendirmelerin yazılı olduğuna yer verilmektedir.
TEĞMENLERİN EVİNDE UYUŞTURUCU ÇIKTI
Şüpheliler Alperen Erdoğan, Yakut Aksoy, Tarık Ayabakan ve Burak Düzalan’ın Kocaeli’ndeki evinde yapılan aramada banyo dolabının altında zulalanmış şekilde 8 paket kubar olduğu değerlendirilen madde, 4 paket toz esrar, 6 adet ekstacy hap ele geçirildiği anlatıldı. Ayrıca Alperen Erdoğan’ın odasında da yine çok sayıda uyuşturucu madde ele geçirildiği de kaydedildi.
DEVRÄ°MCÄ° KARARGAH Ä°DDÄ°ANAMESÄ°NDEKÄ° BELGE
İddianamede, şüphelilerin evlerinde ele geçirilen flash belleklerin incelemesi de yer aldı. Bostancı’daki çatışma sonrasında hazırlanan "Devrimci Karargah" iddianamesinde de sık sık anlatılan "Nisan Bülteni" adlı belgenin de bu soruşturma kapsamında yapılan aramalarda ele geçirildiği belirtildi. Belgenin "Başkanımızdan" başlıklı bölümünde "Türkiye Cumhuriyeti ve TSK'nın devrimle kurulmasına rağmen stratejik ve kapsamlı bir şekilde Devrimci Subaylar yok ediliyor. Emperyalistler ve onların hain işbirlikçileri yüzünden binlerce Atatürkçü Subay ve Harp Okulu örgencisi tasfiye edilmektedir. Asker öncüleri ve kitle önderlerini eğitmek, strateji ve program üretmek, Cumhuriyet düşmanı akımları püskürterek ideolojik üstünlüğü ele geçirmek için gerekli kurumların oluşturulması ertelenemez bir görevdir. Başarı bu görevin yaratıcı ve etkin biçimde yerine getirilmesine bağlıdır. Yeniden Yapılanma için toplumun değişik kesimlerinde, sinir merkezlerinde, örgütlerde ve kurumlarda kök salmış, oralardan beslenen ve desteklenen bir teşkilâtlanma zorunluluktur. Tarihte olduğu gibi yine Devrimci Harbiyeliler emperyalist güçlerin oyunlarını bozacaktır. Elleri kolları bağlanmış hareketsiz hale gelmiş komutanlarına tekrar mücadele kararlılığını kazandırmak için yaratıcı motor gücü olacaklardır. Selam olsun devrimci karargâhın aydınlığını rehber edinen tüm kardeşlerime..." ifadelerinin olduğu da anlatıldı.
EMİRLER DOĞU PERİNÇEK’TEN
Aynı belgenin "Doğu Perinçek Başkanımızın Emirleri" alt başlığı altında, örgüt tabanına örgütsel faaliyetlerle ilgili detaylı emir ve talimatlar verildiği de iddianamede yer aldı. İddianamede yer alan "Moraller ve motivasyon zirvede tutulsun bu konuda her türlü faaliyet organize edilsin. İçerdekilere ve ailelerine yardımlar aksatılmasın ihtiyaca göre aidatlar arttırılsın. A.....güvenlik, E. A. ve diğer emekliler hainleri bulmada aktif kullanılsın. Levent Bektaş'ın ekiplerinin yerine yeni ekipler kurulsun. Yeni timlerin oluşturulmasını Mücahit Erakyol Albay organize etsin. Poyrazköy'de kalan malzemeler korunaklı bölgelere dağıtılsın. Karargahın emri olmadan hiçbir operasyonel eylem apılmayacak bu konuda son emir yetkisi Levent Bektaş'ındır. Genç subayların fikri alt yapılarının ve idoolojilerinin sağlam temellere oturabilmesi için eğitim ve kamp çalışmaları yapılsın, bu bağlamda doküman ve materyallerin ulaştırılma kanalları kontrol edilsin. Yayınlar kesinlikle takip edilip çözümlemesi yapılmalı.Genç teğmenler arasında taban çalışmaları için Ataman Yıldırıman ekibi yeniden harekete geçirilecek. Internet yoğun bir şekilde propaganda faaliyetleri için kullanılacak. Devrimci karargahtaki çekirdek kadronun evleri ile Aydınlanma ve yeni adam kazanma evleri birbirinden ayrılacak, irtibatları kesilecek. (Devrim Fikrinin genç subaylar arasında geniş tabana yayılması için yeni projeler geliştirilecek.) Emirlerin iletiminde köprü elamalar kullanılacak. Deşifre olanlar derhal görevden alınacak. Karargah dışı görevler Aydın Ortabaşı, ÇYDD'den gelen parasal kaynakların miktarlarının Perinçek'in emirleri doğrultusunda artırılması. Diğer parasal kaynak konusunda yeni satış kanalları (maddeler) oluşturulacak. Aydın Ortabaşı'nın mezun ettiği kız öğrenciler, yapının sivil tabanına, daha hızlı bir şekilde kazandırılması için organizasyonlar yapılacak. Devrimci teğmenlerin yeteneklerini artırıcı eğitimlerden geçirilecek, emir ve görevler yeteneklerine göre verilecek Yandaş medya ve onları yönlendirenler Kahraman Komutanlarımızı kuşatmışlardır. Devrimci Subaylar Komutanlarımıza yeniden dinamizm kazandıracak eylemleri hayata geçirecektir" şeklindeki emir ve talimatların daha önce hakkında Ergenekon isimli terör örgütüne üye olmak suçundan dava açılan Doğu Perinçek tarafından verilerek örgüt tabanına aktarıldığı ifade edildi.
TERÖRİSTİN KONUŞMALARI TEĞMENLERDEN ÇIKTI
Yine bu dokümanlar içerisinde “Devrimci Karargahö başlıklı birçok belgenin olduğu da iddianameye yansıdı. Devrimci Karargah adlı klasörün içinde "Devrimci Karargah Komutanı Orhan Yılmazkaya Son görevi" isimli bir videonun olduğu ve video içerisinde Bostancı’daki çatışmada ölen terörist Orhan Yılmazkaya’nın telsiz konuşmalarının olduğu ifade edildi. Aynı klasördeki "Orhan Yılmazkaya Anısına – Omuzdan Tutun Beni" isimli video klip içerisinde terörist Orhan Yılmazkaya’nın kırsal alanda çekilen konuşmalarının olduğu belirtildi. Aynı klasörde yine Orhan Yılmazkaya’nın kırsal alanda çekilen fotoğraflarının olduğunun anlatıldığı iddianamede, Yılmazkaya’nın havan eğitimi yaptığı videosunun da bulunduğu belirtildi.
MÜŞTEKİNİN ÖZEL GÖRÜNTÜLERİ...
İddianamede müşteki olarak yer alan Burçin Öztürk’ün özel fotoğraflarının şüphelilerde bulunduğu da kaydedildi. “Burçin Yüzbaşı çalışmaö adlı klasörde yine Öztürk’ün özel görüntülerinin olduğu da iddianamede yer aldı.
SANIKLARA Ä°STENÄ°LEN CEZALAR
İddianamede 19 sanığın çeşitli suçlardan cezalandırılmaları talep edildi.
Faruk Akın’ın ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak, örgüt amacı doğrultusunda patlayıcı madde ve mermi bulundurmak, aynı suç işleme kararıyla birden çok kişiye ait kişisel verileri hukuka olarak kaydetmek’ suçlarından 32 yıl 7 ay 5 gün hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Sinan Efe Noyan, Yiğithan Göksu ve Barbaros Mercan hakkında ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak, örgüt amacı doğrultusunda patlayıcı madde ve mermi bulundurmak’ suçlarından 29’ar yıl cezasıyla cezalandırılmaları istendi.
Sanıklar Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy ve Tarık Ayabakan hakkında ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak, kişisel kullanım amacı dışında uyuşturucu madde bulundurmak, aynı suç işleme kararıyla birçok kişiye ait kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek’ suçlarından 33’ar yıl 7’şer ay 5’er gün hapis cezası istendi.
Sanıklardan Ülkü Öztürk, Sezgin Demirel ve Koray Kemiksiz hakkında ‘Silahlı terör Örgütüne Üye Olma, aynı suç işleme kararıyla birçok kişiye ait kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek2 suçlarından 18’er yıl 7’şer ay 5’er gün hapis cezası istendi.
Sanıklar Halit Mehmet Ergül, Fatih Göktaş, Ali Seyhur Güçlü, Burak Amaç, Mehmet Orhan Yücel, Oğuz Dağınık ve Burak Özkan hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 15’er yıl hapis cezası istendi.
Sanıklardan Levent Çakın hakkında ‘Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde temin etmek, Ticareti Yapma veya Sağlama, 6136 sayılı yasa kapsamında mermi bulundurmak’ suçlarından 17 yıl hapis cezası istendi.
Â
Â