Abdülhamid dönemine gidiyoruz
Güncelleme Tarihi:
Bir grup üst rütbeli subayın “Balyoz Harekatı” adı altında darbe planı hazırladığı ve planda dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan’ın imzasının olduğuna ilişkin Taraf Gazetesi’nde yayınlanan haberle ilgili konuşan Emekli Orgeneral Çetin Doğan, “Bütün samimiyetimle söylüyorum böyle bir plan da, böyle bir planın altında imzam da yoktur. Bunlar tamamen palavra ve gündem değiştirmeye yönelik adımlardır” dedi.
İddiaya göre, darbe zemini hazırlamayı hedefleyen 'Balyoz Güvenlik Harekat Planı'ndaki eylemlere 'Çarşaf', 'Sakal', 'Suga' ve 'Oraj' kod adları verildi. Planda, darbede gözaltına alıancaklar listesi, darbe sonrasında uygulanacak hükümet programı bile var. Çarşaf Planı, Fatih Camii'nde ayakkabılığa cep telefonu düzenkeli patlayıcı yerleştirilmesini ve cuma namazından sonra patlatılmasını öngörüyor. 'Sakal'da ise Beyazıt Camii'nin şadırvanına bırakılacak bombanın ezandan 10 dakika patlatılması planlanıyor. Bu patlamalardan sonra cemaat kışkırtılacaktı. 'Oraj' planına göre, bir Türk jetinin Yunan jetleri tarafından düşürülmesi sağlanacaktı. Bu olmazsa Özel Filo'dan bir pilot kendi uçağımızı düşürecekti. Planın 'Vazife' başlıklı bölümünde ise iktidarın devrilmesine karşı atılacak adımlar sıralanıyor.
Doğan, özetle şöyle dedi:
Mertçe çıkarsınlar
* Darbe planı olduğu belirtilen plan, arama-tarama sonucu gündem değiştirmek için çıkarılmıştır. Daha öncede benim darbe yapacağıma ilişkin bazı iddialar ortaya atıldığında, bunları dava konusu yapmıştım. İhtilali tek başına yapmam söz konusu olmaz. Erenlerle yapacak halim de yok. Varsa benim darbe yapacağıma ilişkin herhangi bir konuşmam bunu mertçe ortaya çıkarsınlar. İmzamı çıkartsınlar. Darbe planı hazırladığım tamamen palavra. İşin nereye varıldığı göstermesi bakımından da hazin bir şey.
Yasal platformda
*
Ben samimeyetle söylüyorum, hükümeti hedef alan herhangi bir plan yapma, onun altına imza atma, şöyle yapma, böyle yapma diye bir şey söz konusu değildir ve olamaz. 1. Ordu Komutanlığı görevinde bulunduğum dönemde yayımladığım yazıların hiçbiri demokrasiye hilaf getirecek bir şey değildir. Plan seminerden bahsediliyor. Tabii Türkiye’de ordular, kolordular seminerlerle oynarlar. İçişleri Bakanlığı ile imzalanan protokol doğrultusunda hazırlanan EMASYA planı hazırdır. Toplu kalkışmaya karşı demokrasi ve Cumhuriyeti korumak adına bunlar yasal platformda hazırlanır. Bunların gizlisi saklısı da yoktur. Hiçbir zaman bu hükümeti devirme diye bir şey olmaz. Böyle bir niyet de çok acemice, aptalca olur.
* Gazetede altında imzam olduğu belirtilen ‘Balyoz planı’ diye bir planı da ilk defa duyuyorum. Bastığım zemin her zaman sağlamdır. Maalesef Türkiye, Abdülhamid dönemindeki bazı uygulamalara doğru hızla gidiyor.
* MİT Müsteşarı ile Gazeteci Mustafa Balbay arasında geçen konuşmada, benim ihtilale hazırlanmak için ameliyat olduğum, silahı çapraz tutmaya başladığım şeklinde geyik yapılıyor. İhtilal yapacak olsam konuştuğum, anlaştığım insanlarla bunları konuşmam gerekir. Anlaştığım insanlar hiçbir zaman erenler, yeşil ordu olmayacak. Yaptığımız çalışmalar iç ve dış tehdide karşıdır. İrticai kalkışma olursa sanılmasın 31 Mart Vak’ası gibi sessiz kalınacak, plansız olunacak diye.
Planla darbe olmaz
* ‘Balyoz Sıkıyönetim Komutanı’ diye herhangi bir kağıda imza atmadım. Böyle salakça bir şey olabilir mi? Bunlar olacak şey değil. Bilebildiğim kadarıyla darbelerin planları olmaz. 27 Mayıs’ın da, 12 Mart’ın da, 12 Eylül’ün de bildiğim kadarıyla planı yoktur. Harekat başkanlığı yaptım. Olsa bilirim.