Güncelleme Tarihi:
Bu toplantıda sadece söylenenler değil, görüntü anlamında da bazı noktalar dikkat çekici ve üzerinde durmakta fayda var.
- Org. Başbuğ, basın toplantısını Oruç Reis Fırkateyni’nde yaptı. Yani bir savaş gemisi. Zaten kendisi de ‘denizler hakimi’ diye tanımladığı gemide bu ayrıntıya vurgu yaptı: ““Bu konuya özellikle, bugün üzerinde beraber olduğumuzTCG Oruçreis Fırkateyni'nde değinmemin özel bir anlamı vardır. Herhalde herkes,açıkça ne demek istediğimi anlamaktadır” TSK’ya karşı yürütülmekte olan asimetrik psikolojik harekata değinmek için özellikle Oruç Reis Fırkateyni’ni seçtim...”
Metehan DEMİR YAZIYOR
twitter.com/metehandemirck
Son dönemde TSK, ama bununla birlikte Ergenekon, Kafes ve diğer darbe iddiaları paralelinde neredeyse adı tek geçen merkez Deniz Kuvvetleri. Bu durum TSK içinde Deniz Kuvvetleri’ni sanki darbeden sorumlu ve sürekli karanlık işlerin çevrildiği bir kurum olarak göstermeye başladı. Başbuğ bu algılamaların önüne geçmek, TSK içinde Deniz Kuvvetleri’ne bir şüphe olmadığı mesajı için bu adımı atmış olabilir.
Ayrıca, psikolojik asimetrik savaşın TSK’nın gücünde bir eksilme yaratmadığı mesajı veren Başbuğ, bugün de hem Deniz Kuvvetleri’ne ait bir nokta da hem de muharip bir kimliği bulunan araçta yerini alarak bu kararlılığı ve duruşu devam ettirmek istedi.
Psikolojik asimetrik harekatla ilgili rahatsızlık hatırlanacağı üzere Aralık başındaki Askeri Şura sonuç bildirgesine de yansımıştı.
Manidar göndermeler
Ama toplantının yapılmasının kaynağı ağırlıklı olarak, son dönemde TSK’ya üstü kapalı yapılan göndermelerin verdiği derin rahatsızlık gibi görünüyor. Çünkü, ‘Demokratik açılımın karşısında olduğundan, tam bir adım atılacağında Bingöl’de şehit edilen 33 er’de olduğu gibi Tokat’taki olayda da devreye giren güçlerle’ ilgili bazı yorumlarda ‘şüphelinin TSK olabileceği’ şeklindeki manidar göndermeler komutanları kızdırdı. Bunu iftira olarak kabul eden karargah bu konudaki endişelerini açıkça seslendirmek istedi.
Orgeneral Başbuğ’un da bu çerçevede, “Bizi en çok üzen ve yaralayan noktalardan biri, TSKiçinde bizlere canları emanet edilen Mehmetçikler üzerinden kanlı hesaplaryapabilenlerin olduğunun düşünülmesi, ileri sürülmesi konusudur” demesi önemli.
Medyadan izlediklerine tepki
Ağır PKK göndermesi
Hatta bahsettiğimiz karargah ve TSK genelinde derin üzüntü ve kızgınlığa yol açan bu durumla ilgili şöyle devam etti ve ağır konuştu: “Terör olaylarını Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirmeyi, PKKdestekleyicileri, PKK sempatizanları yapabilir. Ancak böyle ilişkilendirmeleri vebu amaca yönelik imalı konuşmaları siyasiler, akademisyenler ve medya mensuplarıyapamaz, yapmamalıdır.”
İhbar mektupları ve gizli tanık tuzakları
Genelkurmay Başkanlığı’nın son dönemde en çok şikayet ettiği ve hatta bizzat devletin zirvelerine de ilettiği şikayetlerden biri ihbar mektupları ve gizli tanıklar. Çünkü net deliller olmadan yazılan mektuplar nedeni ile ciddi töhmet altında kaldıkları iddiasındalar. Bu son Askeri Şura toplantısında da gündeme geldi.
Başbuğ, “adli makamların ihbarmektuplarına ve gizli tanıkların verdikleri ifadelere karşı daha duyarlı ve dahadikkatli hareket etmeleri” gerektiğine işaret ederek, bu gibi durumlarda TürkSilahlı Kuvvetleri ile bilgi teatisi ve iş birliğinde bulunulmasını, aksidurumlarda kurumlar arası çatışmalara neden olunabileceğini vurguladı.
TSK da sokaklara çıkabilir
Yakın dönemde belki bu kadar çok basın toplantısı yapmayacak ama Başbuğ ve komutanların halkın gözünde ne kadar sevildiklerini göstermek amacı ile yurt gezilerinde bundan böyle daha çok görülmesi de sürpriz olmayacaktır. Çünkü, karargah, bu asimetrik savaşın en önemli amaçlarından birinin TSK’nın halkın gözünde imaj ve güven açısından yıpratılmasını amaçladığını düşünebilir. Bu da, karşı atılacak adımları mesela halkla daha çok birlikte olup gaven verme adımlarını beraberinde getirebilir.
Bu nedenle de zaten, Başbuğ konuşmasında, Trabzon halkıyla da buluşacağını ve aynı sevgi ve saygıyı, belki de dahabüyük boyuttaki sevgi ve saygıyı Trabzon halkından göreceğine inandığını belirtti.
Tahriklere kapılmayın
Orgeneral Başbuğ’un dikkatçektiği noktalardan biri de, sokaklarda yaşananlara dair değerlendirmesi ve itidal tavsiyesi oldu: “Toplumun bütün kesimleri sağduyulu olmak, tahriklere kapılmamak zorundadır. Herkes itidal ile hareket etmelidir” dedi.
Demokratik açılım
Kritik noktalardan biri de Başbuğ’un demokratik açılım ile ilgili mesajları idi. Ama mesaj doğrudan en başta kapatılan DTP’ye oldu: “Toplumsal huzura giden yolun, ortak değerlerimizin güçlendirilmesinde olduğunu düşünüyoruz. Farklılıklara elbette saygılı olmalıyız. Ancak farklılıklara saygılı olmak her zaman farklılıklarımızı öne çıkarmayı da gerektirmez. Esas önemli olan özellikle bugünlerde binlerce yıllık sahip olduğumuz, bizi birbirimize kenetleyen ortak değerlerin sıkça ortaya koyulmasıdır. Bu ortak değerlere sahip çıkılmasıdır.”
Yıkılmadık ayaktayız
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlken Başbuğ son asimetrik saldırıları rağmen halen ayakta halen güçlü ve ayakta oldukları mesajını da verdi: TSK'nınkendisine olan öz güveni tamdır. Bundan kimsenin en ufak şüphesi olmasın.”