Ecdadım soykırım yapmamıştır, yapmaz

Güncelleme Tarihi:

Ecdadım soykırım yapmamıştır, yapmaz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2009 00:00

Beyaz Saray’da Başkan Obama ile görüşmesi sonrası, Başbakan Erdoğan ABD’nin iki önemli kurumu SETA Vakfı ve Johns Hopkins Üniversitesi’nde konuştu, Türkiye’yi, dış politikasını anlattı. Vizyonunu, “Kimseye öteki muamelesi yapmayan bir dünya inşaası” olarak özetleyen Erdoğan, Türkiye’de basının ABD’den özgür olduğunu savundu, soykırım iddiaları için, “Lobi çalışmalarıyla, ‘Böyle düşünüyorum’ demekle olmaz. Benim ecdadım soykırım yapmamıştır, yapmaz” dedi.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Barack Obama ile önceki gün gerçekleşen gaeörüşmesi sonrası, iki ayrı toplantıda konuştu.

Washington’daki düşünce kuruluşu SETA Vakfı ile Johns Hopkins Üniversitesi’nin düzenledikleri iki ayrı toplantıda kürsüy çıkan Erdoğan, Türk dış politkasının mantığını anlattı, çeşitli konularda görüşlerini aktardı. Dünyaya ilişkin vizyonunu, “Kimseye öteki muamelesi yapmayan, kimseyi sofranın dışında bırakmayan bir dünya inşaası” olarak özetleyen Başbakan’ın konuşmalarının konu başlıkları ve mesajları şöyle:

DIŞ POLİTİKA

Etrafı çatışma, savaş ve kaos içinde olan bir Türkiye barış ve huzur içinde olamaz. Herkesle iyi ilişki için çaba gösteriyoruz. Dış politikamız esnek ve kucaklayıcı. Dış politikamızda eksen kayması olduğu iddiası tamamen haksızdır.

Risk ve tehditlere rağmen Türkiye bölgede demokratik, laik, sosyal bir ülke olma ayrılacağını yaşıyor. Türkiye hiçbir art niyete, zarar verici bir projeye sahip değildir. Tek arzu, barış, istikrar ve huzurun tesisidir.

Türkiye, doğuya bakarken batıyı, batıya bakarken doğuyu kaybedemez. Kuzeye bakarken güneyi, güneye bakarken kuzeyi kaybedemez. Türkiye, 360 derece ile tüm dünyaya bakabilecek güçtedir. Eksen kayması haksız bir iddiadır.

AVRUPA BİRLİĞİ

Üzerimize düşeni eksiksiz yapacağız. Ancak karşı taraf da üzerine düşeni yapmalı. AB, Türkiye konusunda müktesabatına uygun davranmıyor. Farklı modeller koymaya çalışanlar var. Bakıyorsunuz, imtiyazlı ortaklık diyorlar. Nereden çıktı bu? Oyun esnasında yeni bir kural.

Türkiye’yi istemiyorsan açıkça söyle. Ne siz zaman kaybedin, ne de bize kaybettirin. 50 yıldır oyalanıyoruz. Eksen kayması varsa Avrupa’da var. AB’de halen beş milyon Türk var. Önemli bölümü vatandaş. Biz zaten AB’ye girmişiz.

Türkiye’nin üyeliğiyle AB fırsat elde edecek, doğuyla uçurumları kapatma imkânı edinecek. Türkiye AB’ye yük olmaya değil, AB’nin yükünü almaya geliyor. (Üyelik) hedefimize aynı kararlılıkla devam ediyoruz.

ORTADOĞU VE DÜNYA BARIŞI

“Niye sürekli Gazze’yi konuşuyorsun” diyorlar. Gürcistan’ı da konuşuyorum. Bunları, bir Müslüman olduğum için değil insan olduğum için söylüyorum. Bu dil bu bedende varsa konuşmak zorundayım. Haksızlığı nerede görüyorsam söylemem lazım. Şu dinden, bu dinden olması gerekmiyor, insan olması yeterli.

Gazze açık bir hapishane. Pasaportun ne renk olursa olsun giremezsin. İsrail izin verirse girebilirsin. Ben bile yarım saat bekledim. Manzara trajedi.
m Sadece savunma için yılda bir trilyon dolar harcanıyorsa, bu dünyaya barış nasıl gelir. Bir milyar insan aç, sefil ve yoksul ama daha fazla silah yapılıyor. Bunların üzerinde durulmalı.

ERMENİSTAN VE AZINLIKLAR

(Ermeni soykırımı konusunda) Lobi çalışmalarıyla, ‘Ben, böyle düşünüyorum’ demekle olmaz. Benim ecdadım soykırım yapmamıştır, yapmaz.

Minsk Grubu Dağlık Karabağ sorununu çözerse, Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollerin onayı da kolaylaşır.

Türkiye’de çeşitli grupların ve azınlıkların sorunları var. Sorun alanlarını minimize etmek amacımızdır. Türkiye’yi bir hukuk devleti olarak daha ileri bir demokrasi haline getirmeye çalışıyoruz.

EKONOMİ VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Hedefimiz, Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023’te Türkiye’yi dünyanın ilk on ekonomisi arasına sokmaktır. Bunu gerçekleştireceğiz.

Ülkemde basın özgürlüğü o kadar ileri ki, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bizi, ailelerimizi yerden yere vurmaya kadar her türlü hürriyetleri var. Hakaretlere basın özgürlüğü diyorsak bir şey diyemem. Eleştirilere karşı değilim. Burada kulisler olduğu anlaşılıyor. Ama bu tür lobilerle Türkiye’de basın özgürlüğü sorgulanamaz. Basın Türkiye’de, ABD’den çok daha özgürdür. Bu konu, Maliye Bakanlığı’nın bir vergi noktasındaki sıkıntıyla alakalı. ABD’de vergi konusu hassastır. Vergi kaçakçılığı çok hassastır. Maliyenin çalışmasına benim müdahale yetkim yok. Yakalarsa, Maliye gereğini yapar.”

İRAN VE NÜKLEER SİLAHLANMA

Türkiye’nin İran ile iyi ilişki içinde olması Batı için eşsiz fırsat sunuyor. Başından beri İran’a gereken telkinleri yapan Türkiye.

Ne bölgemizde, ne de farklı bir yerde nükleer silahlar istiyoruz. Biz, İran’ın da nükleer silah elde etmesine karşıyız ama çevre ülkelerde de karşıyız. Adalet anlayışı çerçevesinde bunu ifade ediyoruz.

İran’ı uyaranlar adil davranmalı. Sizde nükleer silah olacak ama başkasına olmaz diyeceksiniz. Ama, şimdi onun altında böyle yakın mesafede başka bir ülkede o silah var. O zaman rahatsızlık başlıyor.

Açılım sürecini tamamlayacağız

ALMAN Marshall Fonu’nun toplantısında da ekonomi, Ergenekon, basın özgürlüğü konularına değinen Erdoğan ‘demokratik açılım’la ilgili şunları söyledi: “Türkiye bu süreci tamamlamak, hem de başarıyla tamamlamak zorundadır, biz buna inanıyoruz. Partim ve hükümetim, bu süreci cesaretle nihayete erdirmekte kararlıdır ve tüm engellemelere, tüm tahriklere rağmen yolumuzda yürüyoruz. Çünkü bunun neticeye varması şart.”

Pearl Harbor’ı andı

BAŞBAKAN Erdoğan, Johns Hopkins’de, 7 Aralık tarihinin ABD’ye karşı düzenlenen Pearl Harbor baskınının 68’inci yıldönümüne denk geldiğine işaret etti ve bu baskında hayatını kaybedenleri saygıyla andığını söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin de 30 yıldır enerji ve kaynaklarını Kuzey Irak’tan gelen terörist saldırılara harcadığını hatırlattı ve “Amerikan halkının bu konudaki hislerini çok iyi anlıyor ve paylaşıyoruz” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!