Türk: Tecrit anlayışının kırılması gerekiyordu

DTP grup toplantısından önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türk, İmralı Cezaevine 5 mahkumun gönderilmesine ilişkin soru üzerine, “12 yıldan beri bu tecrit anlayışının kırılması gerekiyordu. Başından beri karşı çıkıyorduk. Şu anda farklı bir yaklaşım biçimi var. Olumlu karşılıyoruz” dedi.

Türk, CHP ile görüşme talebine ilişkin bir soruya da “Biz görüşmeye hazırız. Birileri düşüncemizi, sorunların nasıl çözüleceğini merak ediyorsa, biz görüşmeye hazırız. Biz kendimizi anlatmak için diğer kesimlerle görüşmeyi esas alıyoruz. Onu kaçınılmaz bir sorumluluk olarak görüyoruz. Mesajlarımız gitti, kendileri değerlendirecekler” karşılığını verdi.

DTP Grup Başkanvekili Gültan Kışanak, İmralı'ya 5 mahkumun gönderilmesiyle ilgili soru üzerine, şunları söyledi:

“Olumlu bir adım ama 'neyi çözecek?' diye sorarsak, yanıt vermekte zorlanıyoruz. Hükümetin şu an yaptığı ufak tefek iyileştirmeleri ele aldığımızda, akan kanı durduracak, Kürt sorununu ülke gündeminden çıkaracak bir kapsamda olmadığı görülüyor. Bu da o kapsamda değerlendirilebilir. Bir iyileştirmedir belki ama 'neyi çözecek, ne değişecek?' diye sorarsak yanıt yok.”

DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal da aynı soru üzerine, herkese uluslararası standartlardan doğan haklarının tanınması gerektiğini ifade etti.

İmralı Cezaevine 5 mahkum gönderilmesini “olumlu” olarak değerlendiren Birdal, “Umuyor ve diliyoruz ki Türkiye yarı açık bir cezaevi olmaktan kurtulur. Özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir toplum cezaevini daraltan bir toplumdur. İlk kez cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 115 bine ulaşmıştır ve tutukluların sayısı yüzde 65'tir ve bu dünyanın hiçbir yerinde yoktur” diye konuştu.

Genel af beklentisi olup olmadığı sorusu üzerine Birdal, “Demokratikleşme, toplumsal bir barış, bağışlayıcı ve barışçı bir toplumu yaratmak için bir araçtır. Başvurulabilir, neden olmasın” dedi.

DTP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani de aynı soru üzerine, bütün tutuklu ve hükümlülerin yatmış oldukları yerin fiziki koşullarının, insani, uygar ve hukuki olması gerektiğini söyledi.

Geylani, “Bu nedenle İmralı'ya birkaç hükümlünün gitmiş olması, orada 10 yıldır tek başına izole edilen, tecrit içinde yaşayan Abdullah Öcalan ile diyalog kurmaları, psikolojik olarak bir takım gelişmelerin olması bence doğaldır. Olması gereken bir şey, gecikmiştir. Bir insanın hapiste tüm insani, hukuki haklara sahip olması gerekiyor” diye konuştu.

“Baykal, görüşme talebinize olumlu yaklaşmadı, nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine ise Geylani, “Kendi sorunu biz bu ülkenin demokratikleşmesi için herkesle diyalog içinde olmak ve çözüm projelerini birlikte üretmek ve yaşama geçirme çabasındayız. Bu çabadan uzak olan barıştan uzak olandır. Bence iyi etmiyor” ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin, “(PKK'yı terör örgütü olarak tanısınlar) diye bir şart koşuyor” sözleri üzerine Geylani, “Bu, 25-30 yıldır bir ezberdir. Bu ezberden bir sonuç alınmadı. Onun için bu yöntemin değişmesi gerekir. Yöntem barış, demokrasi dilidir” dedi.