Murat KAZANCI/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2009 00:00
Altında ıslak imzası bulunduğu iddia edilen ‘İrtica ile mücadele eylem planı’yla ilgili dün Ergenekon savcısı Zekeriya Öz tarafından 2 saat sorgulanan Albay Dursun Çiçek, sevk edildiği mahkemece dün akşam tutuklanarak cezaevine kondu.
İRTİCA ile Mücadele Eylem Planı’nın orijinalinde ıslak imzası olduğu iddia edilen ve Adli Tıp Kurumu’nun bu kanaatte rapor verdiği Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek, nöbetçi 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklandı. Dursun Çiçek, daha önce aynı soruşturma kapsamında 1 Temmuz 2009 günü saat 00.30’da tutuklanmış, aynı gün avukatlarının yaptığı itiraz üzerine tahliye edilerek saat 21.05’de cezaevinden çıkmıştı.
Kamuoyunun günlerdir ifadesinin ne zaman alınacağı sorusuna kilitlendiği Dursun Çiçek elinde bir çanta ile beklendiği gibi dün saat 10.10’da adliyeye geldi. İstanbul Merkez Komutanlığı’na bağlı beyaz bir minibüs ile beraberinde Beykoz, Poyrazköy’de ele geçen mühimmata ilişkin gözaltına alınan 5 muvazzaf asker ile adliyeye gelen Dursun Çiçek’in ifadesini İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz saat 13.45’de almaya başladı. “İrticayla Mücadele Eylem Planı”na ilişkin ifadesine başvurulan ve sorgusu saat 15.45’de biten Dursun Çiçek, tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Dursun Çiçek saat 21.15’de nöbetçi 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklandı. Bu sırada Çiçek’in avukatının asistanı tutuklama kararının ardından adliyenin önünde park eden araçtan küçük bir valiz alarak geri döndü. Albay Çiçek saat 23.35’te adliyeden alınarak Hasdal Cezaevi’ne götürüldü. Albay Çiçek’in Avukatı Mustafa Çevik ise, tutukluluk kararına itiraz etti.
Belgeyi görmedim, imza benim değil
Dursun Çiçek’e sorgusunda “İrtica ile mücadele eylem planı’nın orijinalinin gösterildiği ve meçhul subayın gönderdiği ihbar mektubundaki iddialar soruldu. İhbar mektubuna göre Dursun Çiçek’in çalıştığı Genelkurmay Karargahı’nda olayın ortaya çıkmasının ardından panik yaşanıp yaşanmadığı, belge, evrak ve bilgisayarların imha edilip edilmediği de soruldu. Çiçek, savcılara “Bu belgeyi görmedim. İmza da bana ait değil” dedi.
15 Ekim 2009’da bir subay tarafından yazıldığı öne sürülen isimsiz bir ihbar mektubu üzerine Dursun Çiçek’in olduğu öne sürülen sözkonusu belgedeki imza Adli Tıp Kurumu’nda incelenmiş ve raporda imzanın Çiçek’in el ürünü olduğunun kabulünün gerektiği ifade edilmişti.
Poyrazköy’e 1 tutuklama daha
Beykoz, Poyrazköy ele geçen mühimmata ilişkin gözaltına alınan 5 muvazzaf askerden ikisi tutuklama ve ikisi ise adli kontrol uygulanması amacıyla nöbetçi 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Bir asker ise savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Diğer askerler ise saat 20.00 sıralarında adliyeden ayrılarak geldikleri minibüs ile İstanbul Merkez Komutanlığı’na götürüldüler.