Arzulamayız ama sil baştan yaparız

Güncelleme Tarihi:

Arzulamayız ama sil baştan yaparız
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2009 00:00

Başbakan Erdoğan, eve dönüşten siyasi rant devşirmek isteyenleri uyardı, “Arzu etmeyiz ama bu işi tamamen sil baştan yaparız. Tıkanana kadar yola devam edeceğiz, kararlıyız. Devamını bekliyoruz, gelmezse yapacağımız bir şey yok” dedi. Tayyip Erdoğan, “Kırılma noktasına gelince, yapılan açıklamalar bellidir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin değiştirilemez temel ilkeleri var. Bu son şanstır. Bu dönemde başarılırsa, başarılır. Kimse de bizim gibi cesaret etmez bu işe” diye konuştu.

Haberin Devamı

SINIRDA BAYRAM HAVASI

TESLİM OLAN PKK'LILAR İÇİN KUTLAMA

DÖNÜŞ GÖVDE GÖSTERİSİNE DÖNDÜ/WEB TV  

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Habur’dan eve dönüşlerde “rant devşirme” gayreti izlendiğini vurguladı, “Arzu etmeyiz ama bu işi tamamen sil baştan yaparız” uyarısında bulundu.

“Bu son şanstır diye düşünüyoruz. Bu dönemde başarılırsa, başarılır. Kimse de bizim gibi cesaret etmez bu işe. Birçok riski göze alarak adım attık, bana göre. Ben bunu Ahmet Bey’in (Türk) kendisine de söyledim” diyen Başbakan Erdoğan, şu görüşü dile getirdi:

Kırılma noktasında temel ilkeler belli

“Tıkanana kadar yolumuza devam edeceğiz, kararlıyız. Biz bunun devamını bekliyoruz. Devamı gelmezse yapacağımız bir şey yok. Arzu ediyoruz ki, bu çerçeve içinde bunun devamı gelsin.
Kırılma noktasına gelince, yapılan açıklamalar bellidir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin değiştirilemez temel ilkeleri var.”

Erdoğan, Erzurum’dan Ankara’ya dönüşünde Ata uçağında gazetelerin Ankara Temsilcileri’nin sorularını şöyle yanıtladı:

Medya olumsuz sinyalleri yakaladı

- Habur’daki karşılamada bazı yanlışlara işaret ettiniz. Dağdan inenlerin Meclis’te DTP Grubuna katılacağı söyleniyor.
* O tür şeylerin olması doğru bir yaklaşım değil, yanlış olur. Bu sürece bunlar tuz biber eker. Şu anda 34 kişi suçlu görülmedikleri için, bunları yargı serbest bıraktı. Burada olumlu bir yaklaşım var. Bu yaklaşımı kalkıp da olumsuza dönüştürmek için ve bunu siyasallaştırmak için böyle bir havanın içine girmek, bundan adeta siyasi bir rant devşirme gayretine girmek... Arzu etmeyiz ama bu işi tamamen sil baştan yaparız. Bu giyim şekliyle Türkiye’ye girmeleri dahi, batıdaki vatandaşları rahatsız eden şeyler. Bunlar belli sinyallerdir. Medya bunu yakalamıştır. Boşuna yakalamadı. Ayakta Mekap, sırtlarında Diesel çanta, üstlerindeki elbisenin tek tip olması gibi. Bu bir sıkıntı veriyor.

Onları emniyet, yargı karşılayacaktı

- Sil baştan derken ne kastettiniz?

* Bu işin başladığı noktaya dönülür. Burada bir demokratik açılım sürecine girilmiş, bütün bu adımlar atılıyor. Biz bunun devamını istiyoruz. Nasıl olacak? Aynı şekilde bazı eksikleri de gidermek kaydıyla, ülke beraberinde bir kardeşlik, birlik, beraberlik oluşsun. Biz bu adımları onun için atıyoruz.

- Yanlışlar nerede?
* Oraya gelişleri filan da yanlış. Emniyet karşılayacak, yargı karşılayacaktı. Belli. Ondan sonra gereken yapılacak, karar verilecek sonra herkes gideceği yere gidecekti. Ama böyle her ilçede ayrı ayrı karşılama yapmak, bunlar süreci olumsuz etkileyebilir. Burada daha olumlu yaklaşımı bekliyoruz. Beklemek de bizim hakkımızdır.

Havuz doldu, şimdi sıra parlamentoda

- Ne olursa tıkanma sayarsınız? Kırılma noktası nedir?

* Biz bunun devamını bekliyoruz. Devamı gelmezse yapacağımız bir şey yok. Arzu ediyoruz ki, bu çerçeve içinde bunun devamı gelsin.
Kırılma noktasına gelince, yapılan açıklamalar bellidir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel değiştirilemez ilkeleri var. Bizim bu ilkelerden kalkıp taviz vermemizi, istenmeyecek şeyleri kimse bizden beklemesin, talep etmesin. DTP ile akademisyenlerle görüştük, medya ile sivil toplum örgütleri ile görüştük, önerileri topladık. Artık havuz doldu. Şimdi sırada bu havuzdakileri, bu işi parlamentoya getirmemiz var. Parlamentoya getirdiğimizde yeni açıklamalar yapacağız.

- Parlamento için gün belli mi?
* Henüz belirlemedik.

- Kasımda Meclis’e gelebilir mi?
* Gelebilir, gelebilir.

- İstanbul’a gelip benzeri gösterileri yaparlarsa?
* Uyarılarımızı yapıyoruz, yapacağız. Bu konularda daha hassas olmalarını kendilerinden özellikle isteyeceğiz. Orada kendimize göre mekanizmalarımız var. Araştırıyoruz, çalıştıracağız.

Araya çomak sokulmasın

- DTP Genel Başkanı Sayın Ahmet Türk’le görüşmenizden olumlu bir hava vardı, ama korunamadı, bunu neye bağlıyorsunuz?

* Biz bu konuda buradan bir siyasi rant elde etmenin peşinde değiliz. Tek derdimiz 784 milyon metrekare vatan toprağında 72 milyonun kardeşliğini tesis etmek. Alt kimlikte etnik sıkıntıları kaldıralım, aynı zamanda üst kinlikte de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında birleşelim. Lazıyla, Kürdüyle, Çerkeziyle, Pomakıyla aklınıza ne gelirse alt kimlikte sıkıntıları ortadan kaldıralım, ama üst kimlikte de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını oluşturalım. Bunu başarmak istiyoruz. Bunu başarırken araya çomak sokmak yanlış olur. DTP’lilere de bu sinyali veriyoruz. Koordinatör bakanımız görüştüğünde ifade etti: Süreci bozmayın. Samimi davranıp bizim samimiyetimize de gölge düşürmeyin. Bunu başaralım.
* Bu son şanstır diye düşünüyoruz. Bu dönemde başarılırsa, başarılır. Kimse de bizim gibi cesaret etmez bu işe. Birçok riski göze alarak adım attık, bana göre. Ben bunu Ahmet Bey’in kendisine de söyledim; ‘İçinizden zaman zaman farklı sesler çıkıyor lütfen engel olun, eğer engel olamazsanız bu sürece yazık olur’ dedim. Ama maalesef zaman zaman arzu edilmeyen şeyler birçok ilimizde, ilçemizde meydana geliyor. Bunlar iyi şeyler değil. Ama biz TC’nin sorumlu kuruluşu olarak kurum ve kuruluşlarıyla adım atıyoruz ataya devam edeceğiz.

- Süreçten dönüş olmayacak mı diyorsunuz?
* Tıkanana kadar yolumuza devam edeceğiz, kararlıyız.

Baykal devlet adamlığından uzak

- SAYIN Deniz Baykal, “Bunlar belli bir temele dayanıyor. İmralı’dan yol haritası hükümetin önünde gözüküyor, ABD destekliyor” diyor. Böyle bir uzlaşma olabilir mi?

* Burada şunu çok açık net söylemek durumundayım. Sayın Baykal kiminle uzlaşır, kiminle uzlaşamaz onu bilmem. Tayyip Erdoğan olarak ben ve arkadaşlarım ilkeler üzerinde uzlaşırız, ya da uzlaşamayız. Biz vatanımız, milletimizin hayrına olmayan bir konuda uzlaşma yollarını aramayız. Böyle bir derdimiz yok. Milletimiz anlamıştır ama Baykal anlamamıştır. Onun için ‘biri bizi gözetliyor’ tavrıyla, kendisine nezaket gösteren bir genel başkana, başbakana ‘E, kameraları yerleştirir, görüşmeyi öyle yaparız’ diyecek kadar devlet adamlığından uzak bir yaklaşım ortadayken, ben devletin çalışma mekanizmaları noktasında neyi konuşayım? Devlet bütün kurum ve kuruluşlarıyla bu tür şeylerde çalıştırır. Siyasi bu işe bulaşır mı? Bulaşmaz. Siyaset, yönlendirir, rotayı çizer; bunu yapar. Ama kurum ve kuruluşlar bu çalışmaları yapar. Niçin? Netice almak durumundasınız. Netice alacaksınız. Atılan adımlar budur. Buradaki kararlılığımız da bir netice almaya yöneliktir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Anayasa’da neyi istemeyecekleri açıkça yazılı

- AĞUSTOS MGK toplantısı sonrasında sürecin devamı tavsiye edilmişti. Son MGK toplantısına ilişkin açıklamada sürecin devamına ilişkin bir ifade yok. Bir değişiklik mi var?

* Açıklamanın birinci maddesinde var, ama detay yok. Demokratik açılım sürecimiz bizim terörle mücadelemizi hiçbir zaman ertelemez. Terörle mücadele kararlılığımız aynı şekilde devam edecektir. Milli birlik süreci de, demokratik açılıma ilişkin süreç de kararlılıkla devam edecektir. Demokratik açılım sürecinin başlıklarına baktığınızda, terör sorununu göreceksiniz, etnik sorunları, azınlık sorunlarını, Alevi açılımını, işsizlik sorununu, ekonomik sorunları göreceksiniz. Bütün sorunlara yönelik bir açılım... Bunu sıfırlayabilir misiniz? Böyle bir iddiada kim bulunabilir?

Muhatap millet

* Ne kadar minimize edebilirsek, o kadar olur. Bu devletin projesi ama muhatabı da millettir. Bizden istenmemesi gerekenleri Anayasa ile belirledik. Bunları kimse bizden istemesin. Ama bu, sayın Baykal’ın dediği gibi Anayasa değiştirilemez demek değildir. Kendisinin de içinde olduğu şekilde daha önce değiştirildi. Birçok hükümet değiştirdi. Değiştirilemez maddeleri var. Değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek maddeler zaten belli. Bunu da konuşmaya gerek yok. Onun dışındakileri konuşalım.

Kürt diasporası önce dönmeliydi

- KÜRT diasporasına çağrınız olacak mı? Yaşar Kaya’ya, Kemal Burkay’a yönelik?

* Onlara daha önce çağrımı yaptım. Bizim kapımızın açık olduğunu söyledim. Kendilerini beklediğimi söyledim. Diasporadan öte, şimdi gelen 34 kişi herhalde onlardan daha erken buraya gelmesi gerekenler değildi. Bence onlar daha önce gelmeliydi.

- İmralı cezaevinde bir gelişme var mı?
* Çok geciktirmeyeceğiz. Çok kısa bir zaman içerisinde onu yapacağız. Orada şu anda ilk etapta 10-12 kişilik bir yer yapılmış durumda. Fazla geciktirmeden, oraya 5-6 kişilik grubu göndereceğiz. Adalet Bakanlığı şu anda çalışmaları yapıyor, gönderebilirler.

Avrupa’da da gelişmeler olabilir

- HABUR’dan girişler oldu, ama Avrupa’dan olmadı. Sorun mu var? Yoksa PKK ‘gösterimizi yaptık, bu kadar yeter’ mi diyor?

* Burada üç tane zemin var. Bir, dağ; iki, Mahmur; üç, Avrupa... Burada dağın durumu belli, özellikleri belli. Mahmur kampının durumu belli, özellikleri belli... Avrupa’nın durumu belli. Dağdan 8 kişi gelmiş. Oradan bundan sonra ne kadar, nasıl gelinir bilinmez. Mahmur’dan daha fazla gelebilir. Avrupa’dan da gelebilir. Avrupa’da bir takım başka gelişmeler olabilir.

- İçişleri Bakanı 100-150 kişi demişti.
* O tahmin.

Bağdat’a yine heyet gidecek

- Avrupa’daki gelişmeler mi var? ABD’nin PKK yöneticilerini uyuşturucu tüccarı ilan etmesiyle bağlantılı olabilir mi?

* Evet var. ABD’nin uyuşturucu baronu ilan etmesi önemli. Irak da önemli. Irak’a son seyahatimizde bazı görüşmeler oldu. Irak’ın kuzeyine bir ekip göndereceğiz. Sayın Ahmet Davutoğlu ve Zafer Çağlayan beyin başkanlığında işadamlarını göndereceğiz, ekonomik ilişkiler görüşecekler, tabii siyasi ilişkiler de görüşülecek. Kuzey Irak’ın eyalet Başbakanı Behram Salih’le görüştüm. Erbil’de de konsolosluk açacağız. Basra’nın resmi açılışını yapacağız. Musul da biliyorsunuz var. Diplomatik bir ilişki kuzeyle de başlatmış olacağız, Süreci oradan da yakın biçimde izlemiş olacağız. Bu atılan adımlar bazı gelişmeleri kolaylaştıracaktır.

Kuzey Irak şimdi daha olumlu

- PKK’nın lider kadrosunun durumu ne olacak?

* Bütün olay silahın bırakılmasında. Silah bırakılmadıktan sonra söylenecek bir şey yok.

- Böyle bir ihtimal var mı?
* İhtimalleri kısıtlamak yanlış olur.

- Lider kadrosunun üçüncü ülkelere gönderilmesi söz konusu olabilir mi?
* Olabilir, olabilir. Bu bir yerde onların da takdiridir. Şu anda zaten üçüncü bir ülkede, Irak’ta...

- Kuzey Irak’ın tavrını eskiye göre nasıl buluyorsunuz?
* Daha olumlu buluyorum. Teröre karşı yaklaşım daha sıkı... Hele hele ABD’nin üç isim üzerinde yaptıkları açıklama ve uygulamayı olumlu buluyorum. Bu beklenirdi. Aynı şeyi biz Avrupa’dan da bekliyoruz, Avrupa da aynı kararlılığı göstermeli.

- ABD’de uygulama başladı mı?
* Üçlü üzerindeki o bilgi var. Detay bilgi yok.

 

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!