Güncelleme Tarihi:
İstanbul’daki sel felaketinin simge facialarından biri olan 7 işçi kadının ölümüyle ilgili soruşturma sürüyor. Olayla ilgili şirketin sahibi ve idari müdürü tutuklanırken, minibüs şoförü serbest bırakıldı.
Pameks Tekstil çalışanı 7 kadın, camsız ve tek kapılı midibüste boğularak can vermesinin ardından şirket sahibi, idari müdürü ve servis şoförü gözaltına alınmıştı. Polisteki sorgularının ardından Küçükçekmece Adliyesi’ne sevk edildiler. İşyerinin sahibi Cevdet Karahasanoğlu ile İdari Müdür Ferit Güncü tutuklanırken, servis şoförü Mehmet Oğuz serbest bırakıldı.
Karahasanoğlu ve Güncü’nün tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu birden fazla kişinin ölümüne neden olmak suçundan tutuklandıkları öğrenildi.
ŞİRKETİN ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK
Tutuklamalardan önce Pameks Tekstil’den olayla ilgili şok bir açıklama geldi. Açıklamada
“Çalışanlar yerdeki suyu görerek ıslanmak istemediklerinden inmemişler ve araç kapılarını kapatmışlardır” ifadesi dikkat çekiciydi.
Pameks Giyim Sanayi A.Ş’den yapılan yazılı açıklamada 1986 yılında kurulan şirketin gerek yurt içinde gerekse yurt dışında konfeksiyon ve tekstil piyasalarında tanınan imal ettiği tekstil ürünlerini dünya çapında ihraç eden tekstil sektöründe öncü ve köklü bir firma olduğu, istihdam edilen yaklaşık 180 işçisiyle sektöre ve ülkeye hizmet eden, vergisini eksiksiz veren, kazandığını yine istihdam yaratmak için kullanan bir firma olduğu belirtilerek, sel felaketinin en çok konuşulan "servis minibüsünde ölüm" olayı şöyle anlatıldı.
"Hava bültenlerinde 9.9.2009 tarihinde yağış olacağını öğrenilmesi üzerine şirket idare amirlerimiz tarafından fabrikaya yürüyüş mesafesinde oturan çalışanlarımızın zaman zaman olduğu gibi servisle alınmaları için araç tahsis edilmiştir. Araç bazı haberlerde belirtildiği gibi kapalı kasa kamyonet olmayıp yandan sürgülü kapısı olan, ayrıca arkadan iki yana açılan kapısı bulanan ve bu kapılarda da iki adet camı bulunan bir araçtır. Bununla birlikte insan taşımaya elverişli olmayan bu aracın kullanımına ilişkin şirketimiz içinde inceleme başlatılmıştır.
Araç içerisinde 10 çalışan ve bir şoför olmak üzere toplam 11 kişi bulunmaktadır. Fabrikaya gelindiğinde yerde 20 cm seviyesinde su bulunduğundan ve bu su seviyesi herhangi bir tehlike arz etmediğinden araç içeri girmiştir. Çalışanların ıslanmaması için araç fabrika önündeki idari giriş kapısına yanaştırılmıştır. İçerdeki personel tarafından aracın yan sürgülü kapısı açılmıştır. Çalışanlar yerdeki suyu görerek ıslanmak istemediklerinden inmemişler ve araç kapılarını kapatmışlardır. Bu sırada fabrika alanı yanındaki Ayamama deresi taşarak duvarları patlatmıştır. 1 dakika gibi kısa bir sürede taşan sel suları aracın üstünü kaplayacak şekilde park alanını doldurmuş ve araç sular altında kalmıştır. Şirket çalışanları ve özellikle araç şoförü canı pahasına sular altında kalan araçtakileri kurtarmaya çalışmış fakat ancak 7 çalışanımız bu sırada can vermiştir.
Bu maalesef vahim bir doğa olayıdır ve insan bu olay anında çoğu zaman çaresiz kalmaktadır. Basın ekspres yolu gibi İstanbul'u Atatürk Havalimanına bağlayan yolun çok kısa bir süre içerisinde adeta bir nehir yatağına dönüşmesi dehşet verici bir vakıadır. Bu kadar geniş bir otobanda belediye otobüslerinin bile sular altında kaldığı, TIR'ların oradan oraya sel sularında sürüklendiği düşünüldüğünde bu olayın sebepleri ve sonuçlarının çok kapsamlı olarak ele alınarak bir daha böyle bir acı yaşamaması için her kez üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmelidir.
Şirketimiz dün 7 evladını yitirmiştir. Bu canları geri getirebilmek mümkün değildir ama şirketimiz tüm yöneticileri ve çalışanları ile el ele vererek bu evlatlarımızın ailelerinin acılarını hafifletmek için ne gerekiyorsa yapacaktır. "