Bilge Köyü katliamında kan donduran ifadeler

Güncelleme Tarihi:

Bilge Köyü katliamında kan donduran ifadeler
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2009 18:33

ÇORUM'da geçen çarşamba günü başlayan 44 kişinin öldürüldüğü Bilge Köyü katliamı davasının ilk duruşmasında sanıkların ifadeleri şoke etti.

Katliamın ‘namus meselesi’ nedeniyle yaptıklarını söyleyen ‘Şıh Mehmet’ olarak bilinen 43 yaşındaki M.Ç., eşiyle ilişkisinden şüphelendiği Fesih Çelebi’yi en son öldürdüğünü anlattı. “Kan davası olmasın, elimi kana bulamayayım diye Cemil Çelebi’ye ‘kardeşini öldür’ dedim. Beni oyaladı” diyen M.Ç., “Baskın gecesi orada ‘Tövbe Şıh’ım affet’ diye yalvaran Fesih’i en son öldürdüm” dedi. Savunmasında bu kadar kişiyi neden öldürdüklerini bilmediğini söyleyen 33 yaşındaki A.Ç. de, “Biz bölgenin şartları gereği, ağabeyimiz ne derse sorgusuz yaparız” diye konuştu.

Mardin Mazıdağı İlçesi Bilge Köyü’nde 4 mayıs günü meydana gelen katliamda 44 kişiyi öldürdükleri gerekçesiyle geçen çarşamba günü Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarına başlanan 11’i tutuklu 13 sanığın ilk duruşmada verdikleri ifadeler, şaşırttı. Olayın, Fesih Çelebi ile eşi F.Ç. arasında olan ilişkiden kaynaklanan namus meselesi olduğunu ileri süren ‘Şıh Mehmet’ lakaplı M.Ç., ifadesinde şöyle dedi:
“Olay gününün sabahı Fesih Çelebi’yi evinin damından, eşime işaret ederken gördüm. Daha önce de Osman Çelebi’nin, eşimle Fesih Çelebi’nin düşüp kalktığını söylemesi üzerine ikisine de sordum. Ancak ikisi de inkar etti. Ben de Fesih’i takibe aldım. Bunu ilk duyduğumdan 20 gün sonra, aradaki ortak duvara sürekli vurulması üzerine şüphelendim ve eşime sordum. O da Fesih’in kendisini rahatsız ettiğini ve ortak duvara konuşmak için büyük bir delik açtığını söyledi. Bunun üzerine ikimiz birlikte ahıra indik. Fesih ile eşimin konuşmasını duyunca rahatsız ettiğini anladım. Bu durumu Cemil Çelebi’ye anlattım. Aramızda kan davası olmaması ve elimi kana bulamamak için kardeşini öldürmesini söyledim. Olay günü sabahı bu yüzden Fesih’i öldürmedim ve tekrar Cemil’e gidip, ‘Hani kardeşini öldürecektin’ dedim. Bana ‘Öldürmezsem ne olur’ dedi. Ben de ‘ikinizi de öldürürüm’ dedim. Bana ‘2 tane az 4 tane öldür’ diyerek dalga geçti.”

YALVARAN FESİH ÇELEBİ’Yİ EN SON ÖLDÜRDÜ

M.Ç., korucu olduğu için olayda kendisine devlet tarafından verilen silahı kullanmadığını ancak 2 silahın kendisine ait olduğunu, birini ise Osman Çelebi’den aldığını söyledi.

M.Ç., Osman Çelebi ile Cemil Çelebi’nin 8-9 yıldır konuşmadıklarını belirterek ifadesini şöyle sürdürdü:
“Ona Cemil’i öldüreceğimi söyleyip silah istedim. Ondan kalaşnikof aldım. Eve gidip oğlum M.Ş.Ç’yi işimiz var diyerek yanıma aldım. Yolda kardeşim A.Ç.’yi gördüm. Ona hücum yeleğini verdim. Bana bir şey sormadı. O kadınların olduğu odanın kapısını tutarken, ben ve oğlum erkeklerin olduğu odaya girdik. Cemil’e şimdi seni öldürüp öldürmeyeceğimi göreceksin dedim. Bana küfür etti. Ben de ona ateş ettim. Daha sonra odada bulunan herkesin üzerine rastgele ateş ediyordum. Bu sırada kardeşim kadınların bağırışmaları üzerine ‘ne yapayım’ diye sordu. Ben de ‘hepsini öldür’ dedim. Benim mermilerim bitince Fesih ayağa kalktı. Bir kurşun bile kendisine isabet etmemişti. ‘Tövbe Şıh’ım affet’ diye yalvarıyordu. Ben de ‘Bu kadar kişi senin yüzünden öldü’ dedim. Bu sırada oğlum, Fesih’e 2 el ateş edince, ben de silahı elinden alarak ne kadar mermi varsa üzerine boşalttım.”

KAFASINI KESMEDİĞİM İÇİN PİŞMANIM

Mahkeme Başkanı Hakim Hüseyin Turgut Bayraktar, eşiyle Fesih Çelebi’nin ilişkisini öğreneli 1 ay geçmesine rağmen neden bir gün daha beklemediği ve nişan yapılan evi bastığını sorması üzerine, M.Ç., “Neden ertesi günü beklemediğimi bilmiyorum. Ben yaptım. Hepsini ben öldürdüm” diye cevap verdi.
M.Ç., sadece imam Hacı Kazım Ozan’ı öldürdüğü için pişman olduğunu belirterek, “Bir tek onun için vicdan azabı duyuyorum. O gece o evde olduğunu bilseydim. Kesinlikle gitmezdim. Ben öldürdüklerimin içerisinde Fesih Çelebi’nin ciğerini söküp çıkarmadığım ve balta götürüp öldükten sonra kafasını kesmediğim için pişmanım. Oğluma da bana bir şey olursa bu adamı mutlaka öldür dedim” diye konuştu.

SİLAHLARI SAKLADI

M.Ç., olayda kullanılan 2 Kalaşnikof ile 1 G-3 tüfeği sakladığını ancak güvendiği bir kişiye yerini söyleceğini ve bu silahlar bulunduğu zaman üzerinde parmak izi araması yapılmasını istedi.

NEDEN DİYE SORDUĞUMDA ‘BOŞ YERE YAPTIK’ DEDİ

Tutuklu olarak yargılanan ‘Şın Mehmet’in kardeşi 33 yaşındaki A.Ç. ise, bu kadar kişiyi neden öldürdüklerini bilmediğini söyleyerek, “Biz bölgenin şartları gereği, ağabeyimiz ne derse sorgusuz yaparız” diye konuştu.

Olayda hayatını kaybeden damat adayı Habip Arı ile sabah karşılıklı çay içtiklerini belirten A.Ç., “Bizim bölgede şartlar gereği ağabeyimiz ne derse sorgusuz yaparız. ‘Neden Cemil Çelebi’nin evine gidiyoruz’ diye veya ‘kadınlara ateş et’ dediğinde ‘niye’ diye sormadım. Abim ‘ateş et’ dediği için ateş ettim. O derse ben yaparım. Neden diye düşünmem. Sadece Gaziantep Cezaevi'nde abim ile konuşma fırsatı buldum. Neden diye sorduğumda ‘Boş yere yaptık’ dedi. İki çocuğum, eşimin yalnız kaldığını söyleyince ‘kader’ dedi. Böyle bir olaya karıştığım için pişmanım” dedi.

KATLİAMDAN SONRA UYUDU

M.Ç.’nin 14 yaşındaki oğlu M.Ş.Ç. olay günü akşam saatlerinde babasıyla birlikte evden çıktıklarını ve yolda amcası A.Ç.’yi gördüklerini söyledi.
M.Ş.Ç hep birlikte Cemil Çelebi’nin evine giderek babasının erkeklere, amcasının da kadın ve çocukların bulunduğu kısma ateş ettiklerini belirterek, “Babam ateş etmeye başlayınca, kadınların odasından bağrışmalar geldi. Bunun üzerine amcam 3 kez ne yapayım diye sordu. Babam da ‘tüm kadınlara sık’ deyince, amcam ateş etmeye başladı. İki şarjörü bitirmişti. Diğer şarjörü takmaya çalışırken, Hediye Çelebi amcama saldırıp silahı kullanmasına engel olduğunu görünce 2 el kendisine ateş ettim ve Hediye yere düştü. Daha sonra babam amcamdan silahları aldı ve bana ‘sen git yat’ dedi. Ben de yatıp uyudum” diye konuştu.

8 YAŞINDAKİ TANIK

Bu arada katliamda saklandığı için sağ kalmayı başaran 8 yaşındaki H.Ç., dinlenmeden önce görevli bulunan psikoloğun talebi üzerine küçük kızın yaşı dikkate alınarak sanıklarla aynı ortamda rahat ifade veremeyeceğini belirtmesi üzerine, mahkeme sanıkların hepsini duruşma salonunun dışına çıkardı.

Küçük kız, olaydan kısa süre önce tuvalete gitmek için odadan çıktığını söyleyerek, “Birden silah sesleri gelince kapının arkasında güğümlerin arkasına sakladım. Ordan baktığımda M.Ç., oğlu M.Ş.Ç. ve A.Ç. geldi. Sonra M.S.Ç. de geldi. Hepsi birden çıktı ve ışıklar kapandı” dedi.

SAĞ KALDI MI DİYE SORDULAR

Katliamda yaralı olarak kurtulan 16 yaşındaki Hediye Çelebi de, kadınların bulunduğu odaya A.Ç.’nin ateş ettiğini söyleyerek, “Bir ara şarjör değiştiriyordu kendisine saldırdım. Önce kafama şarjör ile vurdu. Daha sonra da bana ateş ettiler. Yere düştüm. Daha sonra ateş etmeye devam etti. Sonrada kapıdan M.E.Ç., Ö.Ç. ve M.S.Ç. girdi. Ö.Ç., ‘kimse sağ kaldı mı?’ diye M.Ç.’ye sordu. Onların elinde silah vardı ancak ateş etmediler. Sanıklardan şikayetçiyim” diye konuştu.

İNSANLAR NAMAZDAN SONRA DUA EDERKEN SAFTAYKEN ÖLDÜRDÜLER

Olayda yaralanan 19 yaşındaki Murat Çelebi ve 48 yaşındaki Osman Çelebi ise, katliamın meydana geliş nedeni olarak 1994 yılında köye yapılan terör saldırısını Cemil Çelebi ve arkadaşlarının araştırması olduğunu ileri sürerek M.Ç.’nin bu olayda teşhis edildiğini iddia etti. M.Ç.’nin ifadelerini kabul etmeyen şiukayetçii Osman Çelebi “Ben kendisine silah vermedim. İnsanlar namazdan sonra dua ederken saftayken öldürdüler” dedi. M.A.Ç. ile A.Ç.’nin tahliye edildiği davaya 14 Ekim’de devam edilecek.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!