HIV pozitif memur mahremiyet hakkı için AİHM kapısında

Güncelleme Tarihi:

HIV pozitif memur mahremiyet hakkı için AİHM kapısında
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2009 00:00

Bay X, 2004’te HIV pozitif olduğunu öğrendi ama bunu başkalarının bilmesini istemiyordu. Hastanın bunu saklama hakkı yasal güvence altındaydı ancak tedavi için ismini belirtmesi istendi. Buna karşı dava açmak istediğinde de yine ismini yazması gerekti. O da AİHM’ye başvurdu. Mahkeme, sıraya bile koymadan başvuruyu değerlendirmeye aldı.

DEVLET memuru Bay X’e, 2004 Nisan ayında, HIV pozitif teşhisi konuldu. Hastalığı çevresinde bilinmesin istiyordu. 2006’da yılında yılında CD 4 testi alt sınırda çıkınca, hayati riski artan, ilaç tedavisine başlaması gereken Bay X, aylık 1500 lira tutan tedavi masraflarını karşılamak için çalıştığı kuruma başvurmak istedi. Ancak belgelere adını ve hastalığını açıkça yazması isteniyordu. Çalıştığı kurumun muhasebesinde tanıdıkları olduğu için durum iki kat daha zordu. Bir süre tedaviyi reddetti. İki yıl önce CD4 değerleri ve viral yük değerleri fırsatçı enfeksiyonlara açık hale getirdi. Bay X, yaşamak için tedavi masraflarını,HIV taşıyıcıları ve yakın arkadaşlarının desteğiyle karşılamaya başladı. Daha sonra HIV taşıyıcılarına ve yakınlarına hukuki danışmanlık ve destek veren Pozitif Yaşam Derneği’ne başvurdu. Tedavi sırasında özel hayatının gizliliğini korumak için dava açamayacağını öğrendi. Adını ve kimliğini dava dilekçesine yazması gerekiyordu. Davalı taraf, kendisi aleyhine dava açan kişinin kimliğini ve teşhisi dosya içeriğinden öğrenecekti.

Yardım çığlığı AHİM’de Pozitif Yaşam Derneği’nin avukatı Habibe Yılmaz Kayar, ‘Başvurucu kimliğine ilişkin bilgilerinin kamu ve sözleşmeci taraf ile paylaşılmaması’ talebiyle, 5 Aralık 2006’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Devletten 500 bin euro manevi, 10 bin euro maddi tazminat talep etti. Tüm hukuk yolları tüketilmediği halde, kişisel bilgilerin gizliliği konusundaki ihlallerin sıralandığı başvuru, AİHM tarafından kabul edilerek sıraya alındı. Başvuruda, sağlık yardımı almak isteyen devlet memurlarının uğradığı hak ihlalleri anlatıldı: Türkiye’de devlet memurları tedavinin gerektirdiği ilaçları ücretsiz alabiliyorlar. Ancak, reçetenin yazılması ve ilaçların alınması safhalarında hastanın kimliğinin ve hastalığının açıkça belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, hasta ne ilaç alabiliyor, ne de ilaçların parasını.

SGK masrafları karşılamıyor

POZİTİF Yaşam Derneği’den yardım alan HIV Pozitif üç devlet memuru olduğunu söyleyen Avukat Habibe Yılmaz Kayar, “Hiç biri sağlık giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan karşılayamıyor. İlaç ve tedavi gederlerine para yetiştirmek için, evlerini satanlar var” diyor.

Hasta Hakları Yasası’na göre hasta ismini gizleyebilir

YEDİTEPE Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Etiği Anabilim Dalı Öğretim üyesi Dr. Elif Vatanoğlu: “Evet hastanın hastalığını gizleme hakkı var. 2004 yılında imzaladığımız Avrupa İnsan Hakları ve Biyo Tıp Sözleşmesi’nde de kişinin mahremiyetini, hastalığını gizleme hakkı vardır diyor. Bu 50 yıldır süren bir tartışma. Tıp etiğine göre bireyin mahremiyeti, özerkliği toplum haklarından üstündür. Bazı istisnai durumlar var. Pozitif hastanın cinsel yönden aktif bir partneri varsa, hekim hastalığı partnerin bilmediğini hissediyorsa onu uyarma hakkını kullanabilir. Bu hastalık solunumla, temasla geçmiyor. Cinsel temas ve kan yoluyla bulaşıyor”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!