Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2009 00:00
Bağdat, Şam, Lefkoşa hattında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tam bir “sürpriz” yapıyor.
Ermenistan’la yeni bir dönem için bir protokol imzalanacağını açıklıyor.
Ve ekliyor:
“Türkiye Cumhuriyeti Azerbaycan’ın aleyhine olacak hiçbir adım atmaz, izin vermez.”
Uçağımız Şam’dan Lefkoşa’ya doğru uçarken bakanın anlattıklarından anlıyoruz ki;
“Altı haftalık süreç” Türkiye-Ermenistan milli maçına göre ayarlanmış?
Yani 12 Ekim’de imzalar atılacak. 14’ünde maç var?
Davutoğlu’nun verdiği bilgilere geçmeden önce, nasıl bir diplomatik
trafik ve stres içinde olduğumuzu anlatmak açısından çok önemli bir detayı da aktarmam gerekiyor.
|
Fatih ÇEKİRGE YAZIYOR |
Aslında bu mutabakat saat 17.00’de açıklanacaktı. Ancak son dakikada Ermenistan’la problem çıkıyor.
Bir ara Bakan Davutoğlu Türk büyükelçiliğine gidiyor. İşte oradan İsviçre Dışişleri Bakanı ile çok kritik bir konuşma yapıyor.
Ve saat 20.00 sularında mutabakat için Ermenistan “tamam” diyor?
Peki nedir bu mutabakat?
Şam-Adana üzerinden Lefkoşa rotasına devam ederken Davutoğlu Ermeni Açılımı’nın nasıl bir çerçeveye ve vizyona oturtulduğunun detaylarını alıyoruz:
-Sınırlar tanınacak?
-Bu diplomatik ilişkinin başladığı anlamına gelecek?
-Karşılıklı tarih komisyonu başta olmak üzere komisyonlar kurulacak.ve çalışacak?
-Karabağ konusu için çalışılacak..(MİNSK grubu)
Uçak Lefkoşa’ya yaklaşırken Bakan atılan adımın perspektifini şöyle açıklıyor:
Bakan anlatıyor:
- Attığımız bu adım Kafkasya’ya getirmek istediğimizi yeni düzenin adıdır.
- Bu düzen içerisinde sınırların kalktığı, ekonomik ilişkilerin yoğunlaştığı, karşılıklı bağlılıkların arttığı bir vizyon vardır. Biz Ermenistan ile
Azerbaycan arasındaki meseleye de bu vizyondan bakıyoruz.
- Burada amaç kalıcı ve kapsamlı bir barıştır.
-Bugün herkesin barış için elini taşın altına koyma günüdür. Biz bu açıklamayla ortaya çıkan atmosfer ışığında uluslararası toplumu Azeri Ermeni ihtilafının çözümüne katkıda bulunmaya çağırıyoruz.
PEKİ SÜREÇ NE OLACAK?Bu sorunun cevabını da şöyle alıyoruz:
-6 haftalık süre içinde iki ülkenin dışişleri bakanlıkları hükümete bir sunum hazırlayacak. Bu kararlar parlamentoya gelecek. Orada oylanacak. Ve bir karara bağlanacak. Sonra kanunlaşacak.
Peki bu olay nereye gider?
Eğer her şey yolunda giderse karşılıklı büyükelçilik açılmasına kadar gidebilir.
BU BİR RÜYA DEĞİLBakanın anlattıklarından çıkardığım bir başka önemli detay da şu:
-Şimdi düşünün ki dışarıda Ermenistan’la bir sorunumuz var? Bunu çözdüğümüzü düşünün?
- Sonra içeride demokratik açılım var, bunu gerçekleştirdiğimizi düşünün?
- Ve Kıbrıs meselesi... Bunun çözüldüğünü düşünün...
Ve tabi çok daha keskin bir soru var.
Bu açılımın içeriğine yönelik özellikle muhalefetten sert eleştiriler gelebilir.
Anladığım kadarıyla Dışişleri Bakanlığı mecliste grubu bulanan partileri bu görüşme ile ilgili bilgilendirme yöntemine gidebilir.
Evet daha gezinin ilk günüde yoğun trafikte bir
haber bombardımanına tutulduk. Yarın satır aralarındaki detaylarda buluşmak üzere...
İlk kez Hürriyet duyurdu Hürriyet, 18 Temmuz 2008 tarihinde Türkiye ile Ermenistan arasında İsviçre’nin başkenti Bern’de gizli yürütülen görüşmeleri ilk kez tüm dünyaya sürmanşetten duyurmuştu. Aynı gün, Dışişleri Bakanlığı görüşmeleri doğrulamış ve bir sürecin yürütüldüğünü açıklamıştı.
Fransa kutladı
Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye ve Ermenistan’ın, diplomatik ilişkilerin tesisi hususunda mutabakata varmasının ardından iki ülkeyi kutlandı.