12 soruda beklenen İstanbul depremi... Hâlâ hazır değiliz!

Güncelleme Tarihi:

12 soruda beklenen İstanbul depremi... Hâlâ hazır değiliz
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2017 14:32

İstanbul’da büyük bir deprem olacağı artık su götürmez bir gerçek. Tartışılan ise ‘ne zaman olacağı’, ‘olduğunda kaç binanın yıkılacağı’ ya da ‘kaç kişinin zarar göreceği’... En önemlisi de zarar görmemek için neler yapmamız gerektiği... Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye genelinde 7 milyon binanın sağlam olmadığını söylüyor. İstanbul’da 19 ilçede yaklaşık 1 milyon 600 bina var.  7 büyüklüğünde bir deprem olduğunda, bu binaların yüzde 60’ı hasar alacak. Peki ne yapmalıyız?  “Oturduğumuz evin depreme dayanıklı olup olmadığını nasıl anlarız?”, “Nereye başvurmalıyız?”, “Çocuğumuzun gittiği okul depreme dayanıklı mı değil mi?” Aklınızdaki tüm soruları, yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe ile AKUT Basın İlişkileri biriminden Çiğdem Tan yanıtladı.

Haberin Devamı

İSTANBUL DEPREMİNE HAZIR MIYIZ?

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 2030’a kadar büyük bir depremin geleceğini ama bizim buna hazır olmadığımızı söyledi. 1999 depreminden bu yana ilk kez bir hükümet yetkilisi açık, net ve doğru bir şekilde uzmanların savına destek vermiş oldu. Prof. Dr. Naci Görür, “İstanbul’da 1999’dan sonra deprem adına önlem almak için çok şey yapıldı ama bu yapılanlar, ‘İstanbul’u depreme hazırladık’ anlamı taşımadığı gibi o nitelikte de olmadı” diyor. 

1999’DAN BU YANA NELER YAPILDI?

Yollar, bazı viyadükler tamir edildi, güçlendirildi, başta Boğaz’dakiler olmak üzere köprüler, resmi binalar, okullar, hastanelerin bir kısmı elden geçirildi. Son zamanlarda başlayan kentsel dönüşüm, yapı stokunun en azından bir kısmını güvenli hale getirdi. İstanbul Valiliği kenti depreme hazırlama noktasında projeler yürüttü, yürütüyor. Halk belli ölçüde bilinçlendi; artık İstanbul’da yaşayan birinin deprem olur diye bir endişesi var.

Haberin Devamı

7.2 ŞİDDETİNDE DEPREMDE NELER OLUR?

İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve bazı siyasiler, yapı stokunun yüzde 60’ının mühendislik hizmeti almadığını, dolayısıyla depreme dayanıklı olmayan yapılardan oluştuğunu söyledi. İstanbul’da ortalama 1 milyon 600 bin bina var. Naci Görür’ün hesabına göre, bunların yüzde 1’i yıkılsa, 16 bin bina eder. Her binada dört daire olsa, 64 bin daire yapar. Her dairede ortalama dört kişi yaşıyor olsa, 256 bin insan depremden şiddetli bir şekilde etkilenecek demektir. Görür, “Bir de yüzde 60 ihtimalini düşünün” diyor.

12 soruda beklenen İstanbul depremi... Hâlâ hazır değiliz

EVİM SAĞLAM MI? 

Mesleki yetkinliği olan ve yapı güvenliğiyle ilgili çalışma yapan bir inşaat mühendisliği bürosuna başvurmanız gerek. İlgili büro yapınızın belediyede bulunan projesini alır ve inceler. Projenin yerine doğru olarak uygulanıp uygulanmadığını kontrol eder. Yapının oturmuş olduğu zemini ve zemine uygun bir temel sistemi oluşturulup oluşturulmadığına bakar. Yapıdan beton örnekleri alarak beton değerlerini belirler. Ayrıca yapının kolon, perde, kiriş ve döşemesinde bulunan çelikle (demir) proje değerlerini karşılaştırır. Yapıya gelecek deprem kuvvetlerini de dikkate alarak bir analiz yaparak sonucu size açıklar. Yapınızı ekonomik olacaksa güçlendirebilirsiniz, yıkıp yeniden yapabilirsiniz veya yapınız güvenlidir ve herhangi bir şey yapmak gerekmez.

Haberin Devamı

EVİM KENTSEL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA MI?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş bürolar var. İlgili büro yapınızı inceler. Eğer yapınız riskli çıkarsa 60 gün içerisinde yıkmak zorundasınız. İtiraz hakkınız var fakat sonuçlar pek değişmiyor. Eğer yapınızın güvenliği ile ilgili bilgi edinmek istiyorsanız yöneticinizin bir inşaat mühendisliği bürosuna başvurması yeterli. Kentsel dönüşüm kapsamında ise kat maliklerinin karar almasına veya yöneticinin başvurmasına gerek yok. Kat maliklerinden bir kişi bile lisanslı büroya başvurarak gerekli incelemeyi yaptırabilir.

OTURDUĞUM BİNAYA ÇÜRÜK RAPORU VERİLİRSE NE YAPACAĞIM?

Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş büroların verdiği rapor, bina için riskli diyorsa, yapının 60 gün içinde yıkılması gerekiyor. Kat maliklerinin itirazı, bu noktadan sonra işlemi durduramıyor. Kat malikleri yıkmazlarsa ilgili idare, yani belediye veya valilik yapıyı yıkmak zorunda. Yapınızla ilgili genel bir bilgi edinmek ve binanızı güçlendirmek istiyorsanız, bakanlık tarafından yetkilendirilmemiş ancak konusunda uzman bir mühendislik bürosundan rapor alabilirsiniz. Bu raporun sonucuna göre, kat maliklerinin oybirliği sağlanarak hareket edilebilir. 

Haberin Devamı

RİSKLİ BİNANIN MUTLAKA YIKILMASI MI GEREKİYOR?

Her riskli çıkan yapının yıkılması gerekmiyor. Deprem yönetmeliğinin önemli bir bölümü güçlendirmeye ayrılmış olmasına rağmen güçlendirme seçeneği hiç kullanılmıyor. Cemal Gökçe, “Nüfus artıyor, demografik yapı bozuluyor, fiziksel eşikler aşılıyor. Üstelik 10-15 yıllık yapılar da kentsel dönüşüme sokularak yıkılıyor. Bu anlayıştan vazgeçmek gerekiyor. Her riskli yapıyı yıkıp yeniden yapmaya gerek yok. Güçlendirme maliyeti ile yıkılıp yeniden yapılma maliyeti arasında bir mukayese yaparak karar vermek gerekir. Eğer güçlendirme maliyeti yeni yapılacak bir yapının maliyetinin yüzde 50’sinin altında kalıyorsa o yapının güçlendirilmesinin yolları aranmalıdır” diyor.

Haberin Devamı

OTURDUĞUM APARTMAN YIKILIRSA DEVLET DESTEK OLACAK MI?

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile ilgili sağlanan destek ve vergi avantajları şöyle: Yapılacak işlemler ‘noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf. Kentsel dönüşümdeki daire ve işyerlerinin satışına uygulanan KDV oranı yüzde 1. Ayrıca binanın bulunduğu yere, yaşına, deprem bölgesine bakılmaksızın, ‘riskli’ olarak tespit edilen bütün binalar da kanun hükümlerinden faydalanabiliyor. 18 aylık kira desteğinin yanı sıra bankalardan alınacak kredilerde faiz desteği sağlanıyor. Ancak hem kira yardımı hem de faiz desteği sağlanmıyor. 

Haberin Devamı

ACİL DURUM ÇANTASINDA NELER OLMALI?

Bireylerin ev veya işyerlerini acilen terk etmeleri gerekebilecek olası acil durum veya afetlere karşı hazırlanan, ilk 72 saat süresince yani yardım ekipleri gelene kadar bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılaması hedeflenen lojistik destek çantasıdır. İçinde 72 saat yetecek kadar su, mevsime uygun yedek kıyafet, yüksek kalorili ve enerji verecek konserve, kuruyemiş gibi gıdalar, sigorta poliçesi, pasaport gibi önemli evrakların fotokopileri, alkollü mendil, sabun gibi hijyenik malzemeler, ilkyardım çantası, düdük, makas, çakı, fener, pilli radyo, yedek pil gibi malzemeler ile ev ve araçların yedek anahtarları ve bir miktar para... Mümkünse mat ve uyku tulumu da uzun süre dışarıda kalmamız gereken durumlarda hayatımızı kolaylaştıracaktır.

ÇANTA NEREDE DURMALI?

Kolay ulaşılabilir ve kolay görülebilir bir yerde olmalı. Bu mutlaka bir çanta olmak zorunda değil. Örneğin, binalardan yeterince uzakta, güvenliğinden emin olunan bir depomuz varsa bu depoda veya binalardan yeterince uzakta, açık bir otoparkta bulunan bir aracımız var ise aracımızın bagajında da bu malzemeleri hazır tutabiliriz. Bir acil durum çantası hazırlamayı tercih etmiyorsanız, acil durum malzeme listesi oluşturabilirsiniz, binayı terk ederken listeye bakarak malzemeleri bir çantaya koyup yanınıza alabilirsiniz. 

12 soruda beklenen İstanbul depremi... Hâlâ hazır değiliz

DEPREM ANINDA NE YAPMALI?

Öncelikle sakin olmaya çalışmalıyız çünkü panik bize hata yaptıracaktır. Mümkün olduğunca az hareket etmeliyiz. Bina içindeysek; binamızın deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edildiğine eminsek ve eşyalarımızı sabitlemişsek, yerini daha önceden belirlediğimiz, ağırlık merkezi yere yakın eşyaların yanında ‘yat-korun-tutun’ pozisyonu almalıyız. Yere yan yatıp dizleri karnımıza çekmeli, üstteki elimizle başımızı, alttaki elimizle yanına uzandığımız eşyayı tutmalıyız. 

SARSINTI BİTTİĞİNDE NE YAPMALI?

Acil durum çantamızı da yanımıza alarak elektrik, su, doğalgaz hatlarını kapatmalı, binamızı merdivenleri kullanarak terk etmeli ve yetkililer onay verene dek hiçbir sebeple binaya girmemeliyiz.  Binayı terk ettikten sonra, komşularımız arasında yardıma ihtiyacı olan kimse yoksa daha evvel belirlediğimiz buluşma noktasına doğru hareket etmeli ve aile bireylerimiz ile bir arada bulunmalıyız. Telefonu ve sosyal medyayı gereksizse kullanmamalı, erişim ağlarını meşgul etmemeliyiz.

12 soruda beklenen İstanbul depremi... Hâlâ hazır değiliz

Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Kahraman: Tespitle uygulama arasında fark var

Deprem karşısında ‘kentsel dönüşüm’ bir seferberlik haline geldi. Araştırmalar yapıldı. Ancak Deprem Master Planı, Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ortak yaptığı çalışmalara göre belirlenen riskli alanlar ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilan ettiği ‘riskli alanlar’ arasında farklar var. Bugün rant yaratma bakımından yüksek değere sahip alanlarda dönüşüm yapılıyor. Tüm konsantrasyon İstanbul’un kent merkezlerine çevrilmiş durumda. Bu tezatlığın altını çizmek gerekiyor. ‘Afet Yasası’nın ortaya çıkmasıyla ‘Marmara Depremi’ arasındaki farka bakıldığında, 13 yıllık dönemde görüyoruz ki, esas olan deprem karşısında kentsel dönüşümü hayata geçirmek değil, çevreyi yenileyecek müteahhitlik projeleri yapmak.

BAKMADAN GEÇME!