A.A.
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2009 16:52
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamaları ile parti olarak yaptıkları açıklamaların örtüştüğünü söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, TBMM'de gazetecilerin, sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamalarını dikkatle dinlediklerini belirterek, Orgeneral Başbuğ'un, TSK'nın, demokrasiye bağlı olduğunu ve bu konuda aykırı düşünenlerin ve eylemde bulunanların TSK içinde barınamayacağının bir kez daha altını çizdiğini bildirdi.
Orgeneral Başbuğ'un, devam eden hukuki süreçlerle ilgili değerlendirmelerde bulunduğunu, hukuki süreç tamamlanmadan TSK'ya karşı kimi kesimlerin ön yargılı yaklaşımlarını eleştirdiğini ifade eden Bozdağ, “Belgenin, TSK'da tanzim edilmediği ve böyle bir belgenin bulunmadığına ilişkin değerlendirmesini yaptı. Bu konuda kendi tavırlarının hukuk içinde ve hukuka saygılı olduğunu, hukuka saygılı tavrın da eleştirilmesinin yanlış olduğunu söyledi.
Burada Albay Dursun Çiçek ile alakalı şu ana kadar, bugünkü delil, bilgi ve belgelerle beraber kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, ancak kararın kesin bir karar olmadığını, yeni bir bilgi, belge ve deliller çıkması halinde yeniden soruşturma yapılabileceğinin altını çizdi. Yargılama ile ilgili yetki ve görev tartışmaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu, bundan sonraki değerlendirmenin sivil yargıda devam edeceğini ifade etti” dedi.
“TSK İÇİNDE FİTNE FESAT ÇIKARMAK...”
Bozdağ, Orgeneral Başbuğ'un birilerinin TSK'da fitne, fesat çıkarmak isteğini ve buna da fırsat vermeyeceklerini söylediğini kaydederek, “Bundan sonraki süreçte adli yargıda yargılama devam edecektir, bununla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Biz, konunun adli yargıda, hukuk içinde süreceği kanaatindeyiz. Genelkurmay Başkanımız; bu belgenin arkasında kimler varsa, kim tanzim ettiyse ve oraya nasıl geldiyse bunu planlayanlar her kim ise bunun ve ortaya çıkarılmasının takipçisi olacaklarını ifade ettiler. Bütün bunları değerlendirdiğimizde bizim AK Parti olarak bugüne kadar söylediğimizle, Sayın Genelkurmay Başkanımızın düşünceleri örtüşüyor” diye konuştu.
Kendilerinin de aynı şeyi istediklerini dile getiren Bozdağ şöyle devam etti:
“Orijinalini kaybeden var ki fotokopisi var. Bu belgeyi tanzim eden daha sonra yok eden, belgenin fotokopisini piyasaya sürmek suretiyle demokrasiye, hukuka, millet iradesine karşı bir hareket ortaya koyanların, planlar yapanların ve TSK'nın içinde bir takım fitne, fesat uyandırmak isteyen ve hükümeti devirmek isteyen, demokrasi ve hukuk devletini yok etmek isteyen birileri varsa ki bu belgenin ortaya çıkması, fotokopi de olsa arkasında birileri olduğu çok açıktır. Böyle bir belgenin orijinalini ortaya sürerek, fotokopisini piyasa sürenlerin bir hesap içinde, plan içinde ve düzen içinde olduğu açıktır. Bizim de istediğimiz şey: Bu planı kim yapmışsa, bu düzeni kim kurmuşsa bunların araştırılması, soruşturulması ve ortaya çıkarılması, daha sonra da suçun fail ve faillerinin cezalandırılmasıdır. Bizim şikayet dilekçesi de bu amaca yöneliktir. Bundan sonra adli soruşturma devam edecek ve sonuç ortaya çıkacaktır.”
“DEVAM EDEN BİR SORUŞTURMA VAR”
Bozdağ, “Genelkurmay Başkanı bu belge için kağıt parçası dedi, size göre de kağıt parçası mıdır?” sorusuna, Orgeneral Başbuğ'un dikkatle dinlenildiğinde “bilgi, belge ve delil durumuna göre bir ifadesi”nin olduğuna işaret etti. Bozdağ, şöyle dedi:
“Kovuşturmaya yer olmadığı kararı da bununla ilgili bir karardır. Bunun soruşturması devam edecektir. Şu anda bu belge ile ilgili ne gibi şeyler ortaya çıkacak onu bilme imkanımız yok. Bizim isteğimiz şey; bu belge bir kağıt parçası mıdır yoksa bir belge midir? Ortada bir doküman var. Bu nedir kağıt parçası mı yoksa belge mi? Var mı, yok mu? Bunun fotokopi olması orijinalinin de olduğunu gösteriyor. Bunun orijinalini kim tanzim etti? Kim yok etti? Bizim istediğimiz de bunun araştırılması ve soruşturulmasıdır. Soruşturma bütün boyutlarıyla neticelendirilmeden kesin hükümle konuşmak doğru değildir. Devam eden bir soruşturma var, dolayısıyla mahkeme bu konuda elde ettiği delillerle kesin hüküm sağlanıncaya kadar soruşturma devam edecektir. Bu soruşturmanın da nasıl seyredeceğini bilme imkanımız yok. Sayın Genelkurmay Başkanının açıklaması eldeki deliller çerçevesinde yapılmış bir açıklamadır.”
“ÜSTÜMÜZE ALINMADIK”
“Genelkurmay Başkanı soruşturma sonucunu beklemeden yapılan açıklamaları da eleştirmişti, üstünüze alındınız mı?” sorusuna ise Bozdağ, “Hayır. Üstümüze alınmadık. Çünkü belgeyi okuduğunuz zaman, belgede TSK'nın, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni yıpratmak ve yıkmak isteyen bir takım plandan bahsediyor. Ortada bir belge var. Siz bu belgenin gerçek mi, sahte mi olduğunu bilmiyorsunuz. Böyle bir belge ortaya çıktığı zaman birileri ben demokrasiye, milli iradeye karşıyım, hukuk devletine karşıyım, TSK'yı şöyle yapacağım, Hükümeti böyle alaşağı edeceğim dediği zaman, bir plan, bir düzen ortaya koyduğu zaman demokrasinin ürünü olan siyasal partilerin, sivil toplum örgütlerinin milli iradenin bunun karşısında sessiz kalması ve herhangi bir beyanda bulunmaması doğru değildir” ifadesini kullandı.
Açıklama yapmanın ve gerçeğin ortaya çıkmasını istemenin gayet doğal olduğunu bildiren Bozdağ, “Bizim yaptığımızda odur. Böyle bir belge çıktığı zaman demokrasinin ayrılmaz parçacı olan ve milletin iradesi ile iktidara gelmiş bir parti olarak bu işin maddi gerçeğinin araştırılmasını istemek, bu işin arkasındaki fail veya faillerin tespitini istemek ve cezalandırmak, bu işin soruşturmasını istemek, bu planı, bu düzeneği, bu pusuyu demokrasi ve hukuka
karşı bu olumsuz yaklaşımı ortaya koyanların tespitini istememiz kadar doğal bir şey olamaz. Elbette bu konu konuşulacaktır, eleştirilecektir ve bunun fail ve faillerinin araştırılması istenecektir. Bu süreçte, hüküm ifade eden cümleler kurmak yanlıştır. Gerçeği aramak yanlış değildir. Bizim isteğimiz gerçektir, doğrunun ortaya çıkmasıdır. Doğrunun ortaya çıkması TSK'yı da yıpratmaktan kurtarır ve demokrasiye karşı bundan sonra tuzak kuranlar da cüret ve cesaret sahibi olmayacaktır. Bizim bu noktada yaptığımız şey doğrudur, hukukun içindedir” diye konuştu..
“EVREN'İN GÖRÜŞLERİ KENDİSİNİ BAĞLAR”
Bekir Bozdağ, Kenan Evren'in “yargılanırsa intihar edeceği” şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine, “Bizim 12 Eylül ürünü olan 1982 Anayasasıyla ilgili görüşlerimiz kamuoyu tarafından bilinmektedir. Demokratikleşme ve hukuk devletinin çıtasının yükseltilmesi konusundaki yaklaşımlarımız gayet açıktır. Bu konuda CHP'den gelen önerileri kendi grubumuz da değerlendireceğiz ve ona göre kararımızı verip kamuoyu ile de paylaşacağız. Sayın Evren'in görüşleri kendisini bağlar, kendi takdiridir. Ben Sayın Evren'e niye böyle düşünüyorsunuz, böyle davranıyorsunuz diyebilir miyim? Kendileri öyle takdir etmişler, öyle bir değerlendirme de bulunmuşlardır” karşılığını verdi.