Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır'da Çelebi İlköğretim Okulu 5'inci sınıf öğrencisi olan Sultan Arı, nişan evinde erkeklerin ve kadınların ayrı ayrı yerlerde olduğunu kendisinin de gelen Sevgi Çelebi ile ayrı bir odada bulunduklarını söyledi.
Güçlükle konuşan Arı, katliamı şöyle anlattı:
"Birden silah sesleri geldi. Odada bulunan büyüklerimiz hemen bizi başka odaya götürüp odanın ışığını kapatıp, televizyon ve elektrikli ısıtıcının fişini çekti. Odada yatak ve battaniyelerin konulduğu bir yer vardı. Biz oraya saklandık. Bir süre sonra silah sesleri kesildi. Ama tekrar adamlar eve gelerek 'her yeri arayın hiç kimse sağ kalmasın, herkesi öldürün' diye bağırdılar. Bazı adamlar ayaklarıyla yerde yatanların ölüp ölmediğini kontrol ediyordu. Ölmeyenlerin üzerine ateş açıp öldürdükten sonra gittiler. Benim yanımda ablam ile köyden bazı çocuklar vardı. Biz hiç sesimizi çıkarmadan orada saklandık. Sonra eniştem odaya gelince biz çıktık. Bize "Allah'a şükür siz ölmemişsiziniz. Ama herkes ölmüş' dedi."
5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU ALNINDAN VURMUŞLAR
Daha sonra gizlendiği yerden çıkıp anneninin bulunduğu odaya gittiğini anlatan Sultan Arı, "Bana babamların namaz kılarken öldürüldüğünü söylediler. Annemin bulunduğu odaya gittiğimde kardeşim Ruhşen yerde yatıyordu. Onu anlından vurmuşlardı. Gözleri de açıktı. Biz yine gelecekler diye bir süre evden çıkamadık. Askerler geldikten sonra çıkabildik" dedi.
Ruhşen'in fotoğrafı |