Ankara'da Nevruz kutlamaları

BAKAN VE BÜYÜKELÇİ NEVRUZ ATEŞİNİN ÜZERİNDEN ATLADI

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Nevruz'un, doğanın uyandığı gerçek bir bayram olduğunu belirterek, “Geçmiş yıllarda ne yazık ki bu gerçek bayramları, bu doğanın bağrından çıkan bayramları kutlamak için değil, kutlatmamak için bu topraklarda kavgalar yaşandı” dedi.

Bakan Günay, Nevruz kutlamaları kapsamında, ilk olarak, Kırım, Kırgızistan, Hakas, Altay, KKTC, Başkurdistan, Gagavuz Yeri, Azerbaycan ve Tataristan'dan gelen temsilcilerin bulunduğu Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi (TÜRKSOY) heyetini, makamında kabul etti.

Günay, TÜRKSOY Genel Müdürü Düsen Kaseinov başkanlığındaki heyeti kabulünde yaptığı konuşmada, Nevruz'un, baharın uyandığı yeni bir başlangıç olduğunu söyledi. Bir anlamda, doğanın, toprağın gücüyle bu başlangıcın yapıldığını dile getiren Günay, bu güzel günün gururla ve coşkuyla kutlandığını belirtti.
Türk cumhuriyetlerinin temsilcilerini Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu mutluluğu ifade eden Günay, TÜRKSOY heyetindekilere, “Siz burada konuk değilsiniz. Kendi evinizde, kendi topraklarınızdasınız” diye seslendi.

Daha sonra, gelen temsilciler tarafından Günay'a bazı armağanlar verildi. Kazakistan adına Dede Korkut topuzu sunulurken, Ertuğrul Günay, Hakas temsilcilerinin getirdiği ve kötülüklerden koruduğuna inanılan şaman davulunu çaldı.

“BİRTAKIM KARARLARLA OLUŞTURULMUŞ BAYRAM DEĞİLDİR”

Günay, daha sonra Atatürk Kültür Merkezi (AKM) alanında düzenlenen Nevruz kutlamalarına katıldı.

Kutlamaları eşi Gülten Günay ile izleyen Günay'ın yanı sıra, etkinliklere ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffry, TÜRKSOY Genel Müdürü Düsen Kaseinov, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz da katıldı.

Tören başlamadan önce toprağın yeşermesinin sembolü kabul edilen ve içinde boyanmış yumurtalar ve kuru yemişlerin bulunduğu tepsi olan semeni sunuldu. Bu sırada, konuklar aralarında Nevruz geleneği olarak yumurta tokuştururken, James Jeffry de TÜRKSOY Genel Müdürü Kaseinov ile bu geleneği gerçekleştirdi. Büyükelçinin ilk olarak tepsiden iki yumurtayı alarak tokuşturmaya çalıştığı da görüldü.

İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşunun ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Mahmut Evkuran, Nevruz'a ilişkin bilgi verdi.

TÜRKSOY Genel Müdürü Kaseinov da tüm Türk dünyasının Nevruz'unu kutladı. Nevruz'un, baharın gelmesi ile güzel bir uyanış olduğunu belirten Kaseinov, “Nevruz ile kötülükler yok olsun. İyilikler, güzellikler artsın. Hepimizin yolu açık olsun” dileğinde bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanı Günay da Nevruz'un farklı bir anlamının bulunduğunu ifade etti. “Nevruz, yani yeni gün, birtakım kurallarla, birtakım kararlarla oluşturulmuş bulunan bir bayram değildir” diyen Günay, bazı bayramların bağımsızlık, özgürlük günleri olduğunu ve kurumlar tarafından oluşturulduğunu söyledi.
Bazı bayramların ise inançların gereği olduğuna işaret eden Günay, “Bu bayram, doğanın kendi bağrından çıkan, toprağın, güneşin, toprağın, suyun, hayatın kendi bağrından çıkan bir doğal bayramdır. Belki bu yönüyle de bütün dünyada tektir ve özgündür” diye konuştu.

Nevruz'un, bereketin, ürünün, buğdayın, başağın bayramı olduğunu, bu nedenle de kentlerdekilerden çok tarımla, toprakla uğraşanların daha coşkulu kutladıklarını belirten Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu bayram, bütün Türk topluluklarında yaşayanların yüreklerinde hissettikleri bayramdır ama onlara özgü değildir. Bunu Acemler de Kürtler de Araplar da kutlarlar. Toprakla uğraşan, tabiatın ısınmasını, güneşin aydınlatmasını bekleyen kim varsa bu bayramı onlar yüreklerinde hisseder ve kutlar. Bu bayram, bir anlamda güneşin bayramıdır. Güneş nasıl zengin-fakir ayırmaksızın bütün herkesin saçını başını adaletle ısıtırsa, bu bayram böyle hepimizin yüreğinde o şenliği, o ısınmanın, yeniden canlanmanın şenliğini hissettiğimiz bir bayramdır.

Bu anlamda nasıl aynı dünyada yaşıyoruz, bunu hissettiren bir bayramdır. Bu bayram, bize savaşları terk ettiren, bir arada, bir dünyada yaşadığımızı hissettiren, barışa özlemimizi, dayanışmaya özlemimizi, kardeşliğe özlemimizi hissettiren bir bayramdır. Kötülükleri, çatışmayı, kavgaları geride bırakmayı, barışmayı, dayanışmayı öne çıkarmayı hepimiz yüreğimizde hissetmeliyiz. Geçmiş yıllarda ne yazık ki bu gerçek bayramları, bu doğanın bağrından çıkan bayramları kutlamak için değil, kutlatmamak için bu topraklarda kavgalar yaşandı. Ne yazık ki böyle ilkel kavga süreçlerini, 10 yıl, 20 yıl önce geride bırakıp yürümeye çalışıyoruz. Şimdi dünyada insan olmanın en önemli eşitlik vesilesi olduğunu bir kez daha aklımıza yazıyoruz.”

“AYNI TOPRAKTA YAŞIYORUZ”

Dünya topraklarında yaşayan herkesin bir ve eşit olduğunu vurgulayan Günay, “Yaradılmış olmaktan, aynı yaradanın eseri olmaktan gelen bir birlik ve eşitlik içindedir” dedi.

Nevruz'da bu duyguların yoğunlukla hissedildiğine işaret eden Günay, şöyle konuştu:
“Bu bayramda Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Müslüman, Hristiyan, inanan, inanmayan, saçının rengi, yüzünün rengi kara veya sarı ayırmadan hep birlikte, değil mi ki aynı yaradandan geliyoruz, değil mi ki aynı toprakta yaşıyoruz, topraklarımızın güzel olması için herkese ellerimizi uzatıyoruz ve bayramı bu coşkuyla, bu dayanışma duygusuyla kutlamak istiyoruz.

Bugün Türkiye'ye, Ankara'ya komşu coğrafyalardan gelen bütün konuklar, konuk değil ev sahibidir. Bizim topraklarımıza gelen herkes, bizimle aynı duygu ve dilekleri paylaşıyorsa, bizim kendi kardeşlerimizdir, yakınlarımızdır. Sadece Türk soyundan gelenler değil, dünyanın ta öteki ucundan iyi dileklerle gelen kim varsa bizim en yakınlarımızdır ve bizimle dünyada kardeşliği, barışı yükseltmek için aynı gayretin içindelerse bizim en yakın arkadaşlarımızdır.”

Demir dövülmesinin ardından Bakan Günay ve ABD Büyükelçisi Jeffry'nin de aralarında bulunduğu konuklar Nevruz ateşinden atladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca düzenlenen, “Türk Kültüründe Nevruz” konulu yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerinin de sunulduğu program, dans ve müzik topluluklarının gösterileriyle sona erdi.

Nevruz pilavının ikram edildiği ve konuklara Nevruz armağanlarının dağıtıldığı kutlamalarda, güvenlik güçlerinin yoğun önlemler aldığı ve AKM çatısında da bazı polislerin görev yaptığı gözlendi.