2030'da dünyanın yarısı susuz kalacak
Güncelleme Tarihi:
İstanbullular beş gün boyunca trafik çilesi çekecek;İstanbul, dünyanın bugüne kadar yapılmış en geniş katılımlı Su Forumu’na ev sahipliği yapıyor. Ancak Forum’da ele alınacak konular, bu “trafik çilesini” çekmeye değer;Çünkü, Forum’da hepimizi çok yakından ilgilendiren konu, su sıkıntısı ve bununla küresel anlamda başa çıkma yöntemleri masaya yatırılıyor.
2030’DA DÜNYANIN YARISI SUSUZ...
16-22 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek Forum son derece zamanlı gerçekleştiriliyor. Çünkü bundan sadece 21 yıl sonra, 2030’da dünya nüfusunun yaklaşık yarısı susuz kalacak.
Bu veriler, BM’nin tüm organlarının işbirliği içinde hazırladığı ve İstanbul Su Forumu’nda tartışılmak üzere geçen hafta yayınladığı “Değişen dünyada su” başlıklı rapora ait.
 |
Zeynep Gürcanlı YAZIYOR |
Bir de nüfus artışının yanısıra, “köyden kente göç” de var.
Çünkü kentte yaşayanların, kırsal alana göre su tüketimi daha fazla. Köyden kente göç arttıkça, bireylerin su kullanım miktarı da artıyor.
SEBZE YERİNE ET YERSENİZ, HEPİMİZ SUSUZ KALIRIZ
Nüfus artışının su kaynaklarının azalmasında etken olduğunu hemen hepimiz zaten tahmin ediyorduk.
Ancak rapora göre, aklımıza hiç gelmeyen, dünyada susuzluğu arttıran başta etkenler de var;
Mesela, dünyadaki et tükeminin artmasının, susuzluğun başlıca nedenlerinden biri olduğunu biliyor muydunuz?
Çünkü sebze üretimi için gereken su miktarı, hayvancılık için harcanın neredeyse yarısı kadar.
FAKİRLİK VE SU KITLIĞI BİRBİRİNE BAĞLI
Rapora göre, fakirlik ve su kıtlığı birbiriyle yakından bağlantılı. Günde 1.25 ABD dolarından az parayla yaşayan insanlar, temiz, içilebilir su kıtlığı çekilen bölgelerde yaşıyorlar.
Yine hastalıkların yüzde 80’i de suya erişimle bir şekilde bağlantılı. En belirgin örnek, çocuk ölümlerinde. Rapora göre, dünyada hergün 5 bin çocuk, temiz suya erişemediği için diyareden ölüyor.
KÖMÜR-PETROL YERİNE BİO-ENERJİ KULLANIMI SUSUZLUĞU TETİKLİYOR
Su kıtlığının baş göstermesinin bir başka önemli etkeni ise, kömür-petrol tipi enerji kaynaklarından, bio enerjiye yönelim.
Bir litre bio-enerji üretimi için, bin ila 4 bin litre su harcanması gerekiyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na göre, dünyada 2030 yılında enerji ihtiyacı bugüne oranla yüzde 60 artacak. Oysa petrol, doğalgaz ve kömür kaynaları hızla azalıyor. Yani dünya, giderek artan oranda bio-enerjiye yönelirken, su tüketimi de hızla artacak.
Kısacası, İstanbul’da liderler, uluslararası kuruluşlar, yerel yöneticiler ve sivil toplum örgütleri, tüm bu sorunlara çare arayacaklar...