A.A
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2009 22:09
Maltepe Küçükyalı'da, 9. yüzyıla ait Orta Bizans dönemi manastırının da içinde bulunduğu arkeolojik alan, İstanbul 2010 Projesi çerçevesinde Arkeolojik Park olarak İstanbul'a kazandırılacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Arkeoloji Müzesi ve
Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirilen ve Mimarlar Odası Türkiye Mimarlık Ödülüne layık görülen “Küçükyalı Arkeolojik Alanı Projesi”, Sepetçiler Kasrı'ndaki toplantıyla tanıtıldı.
İstanbul'da, Orta Bizans döneminin tek manastır kalıntısının da içinde bulunduğu Küçükyalı Arkeolojik Alanı Projesini gerçekleştiren uzmanlar adına konuşan Koç Üniversitesi Anadolu Uygarlıkları Araştırma Merkezi Direktörü Arkeolog Alessandra Ricci, 1995'te, Küçükyalı Çınar Camii Mahallesi'nde yer alan arkeolojik park alanında yüzey araştırmalarına başladığını, 2007'den itibaren burada İstanbul Arkeoloji Müzeleri ile ortak bir kazı projesine giriştiklerini anlattı.
Orta Bizans dönemine ait sarnıç ile manastırı içinde barındıran arkeolojik alanın 150 yıl önce Alman araştırmacılar tarafından tespit edildiğini belirten Ricci, bölgede 1980'li yıllarda başlayan şehirleşme süreciyle çeşitli yapıların oluştuğunu kaydetti.
Alan üzerinde 1988'de Çınar Camisi'nin yapıldığını söyleyen Ricci, çalışmalarında buradan bir kilise kalıntısı çıkardıklarını, bu kilisenin 860-877 yılları arasında yapıldığının belirlendiğini dile getirdi.
Bu yapının mimari açıdan son derece önemli olduğuna dikkati çeken Ricci, 2002 yılında bulduklarında içinde 8 gencin yaşadığı sarnıcı, mahalle sakinleriyle iletişim kurarak rehabilite çalışmalarına başladıklarını vurguladı.
Maltepe Belediyesince 2001'de yeşil alan olarak ilan edilen alandaki sarnıcı belediye yardımıyla temizlediklerini anlatan Ricci, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle de demir kapılar yaparak yapıyı koruma altına aldıklarını, çevresine kaldırım inşa ettirdiklerini kaydetti.
Çalışmaların sürdüğü kazı alanını mahalle sakinlerine açarak, kültürel faaliyetlerde bulunduklarını aktaran Ricci, kazılarda çıkan bulguları da sergilerle çevre halkıyla paylaştıklarına işaret etti.
Ricci, tarihi ve mimari açıdan büyük öneme sahip bu alan için yaptıkları çalışmaları yeterli görmeyerek, söz konusu alanı Arkeolojik Park olarak tasarladıklarını vurguladı.
Arkeolojik alanın çevresinin yeşil alanlarla “yumuşak bir koruma bandı” şeklinde korunacağını söyleyen Ricci, Arkeoloji Parkı projesi çerçevesinde sarnıç içinde bir kültürel etkinlik alanı ile çevrede bir kültür merkezi, satış ve sergi alanları, atölye ve çeşme gibi yapıların planlandığını dile getirdi.
Şu ana kadar manastırı ortaya çıkararak, manastır kulesini kazmaya başladıklarını ifade eden Ricci, “Gelecek yaz umarım kuleyi ortaya çıkarabiliriz” dedi.
Ricci, 1988'de üzerine Çınar Camisi'nin yapıldığı alanın Arkeolojik Parka dönüştürülmesi için, Türkiye'de benzer bir arkeolojik park bulunmamasından kaynaklanan prosedür belirsizliği nedeniyle bazı aksamalar yaşandığını vurguladı.
Ricci, Hazine ile Maliye Bakanlığına ait arkeolojik sit alanının çevresindeki 2 arazinin de Türkiye İş Bankasına ait olduğunu belirterek, tarafların bundan sonra Arkeolojik Parkın hayata geçirilmesi için İstanbul 2010 Ajansına birlikte başvurmaları gerektiğini söyledi.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Kentsel Uygulamalar Direktörü Korhan Gümüş de Küçükyalı Arkeolojik Alanı Projesi ile bölgedeki arkeolojik alanın koruma altına alınacağını belirterek, tarihe ışık tutacak bu projenin sonunda rehberli turlar ve güncel sanat etkinliklerinin yapılmasının da mümkün olacağını kaydetti.
KÜÇÜKYALI ARKEOLOJİK ALANIKüçükyalı'daki arkeolojik alanın, İmparator Theofilos tarafından inşa ettirilen Bizans Sarayı olabileceğine dair bilgilerin ileri sürüldüğü belirtildi.
Yakın dönemde, 2001-2004 yıllarında yapılan çalışmalarda ise kalıntıların Patrik İgnatios (860-877) tarafından yaptırılan Satyros Manastırı'na ait olduğuna işaret edildi.
Üzerinde kubbeli kilise bulunduğu belirlenen ve bir tepe oluşturan büyük sarnıç ve su kanalı, döneminin ender rastlanan örneklerinden sayılıyor. Yapıldığı tarihlerde denizden ve adalardan görülen büyük bina olarak dikkat çekici bir görünüme sahip olduğu düşünülüyor.
Arkeolojik Park 3 bin 600 metre karelik bir alanı kapsıyor.