Güncelleme Tarihi:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Mahkeme Heyeti, dosya kapsamı, suç vasıflarının değişme ihtimali ve tutuklulukta geçen süreyi dikkate alarak, Sami Hoştan, Serhan Bolluk ve Abdülmuttalip Tonçer'in tahliyesini kararlaştırdı.
Mahkeme Heyeti, bu sanıkların yurt dışına çıkışlarına yasak getirdi.
Duruşma, 23 Şubat Pazartesi günü saat 09.30'a ertelendi.
BOLLUK: "DAVA ÇÖKMÜŞTÜR"
Tahliye kararının ardından Cezaevi'nden ilk olarak Serhan Bolluk çıktı. Kapıda habercilerin sorularını yanıtlayan Serhan Bolluk, davanın çökmüş vaziyette olduğunu ifade ederek, "Üç tane temel delil var. Birisi Tuncay Güney'le mülakat. Bunu herkes gördü. Oradaki rezillikleri herkes gördü. Orada konuşulacak bir şey yok. İkincisi bu mülakattan türetilen, gönderilmiş bazı cd’ler var. MİT'in türettiği 69 kişilik şema. MİT yazı gönderdi. Diyor ki, bu delil olamaz. O'da bitmiş vaziyette. Üçüncüsü ise Ümraniye bombaları. Geçen hafta ilgi göstermediniz. Bütün medyayı eleştiriyorum. Oktay Yıldırım, burada bir sunuş yaptı. Bu bombalar ortada yok. İmha tutanakları gelmiş, hiçbir seri numarası yok. Kafile numarası falan birbirini tutmuyor. İmha edildiği söylenen bombalar imha öncesi ve sonrası farklı. Ne var geriye? Bu iddianame gözünüzü korkutmasın. Biraz basitleştirdiğiniz zaman bu üç tane delil kalıyor" dedi.
Özellikle İşçi Partililerin savunmalarından itibaren bu mahkemenin bir gladiyodan hesap sorma mahkemesine dönüştüğünü belirten Bolluk, "Ayın 23'ünde tekrar duruşma var. Orada Nusret Senem konuşacak. Genel Başkanımızın uzun süreli savunmasını izlediniz. Bu mahkeme artık gladiyodan hesap sorulan alan haline gelmiştir" diye konuştu. Hakkında yasadışı bir sorguya katıldığı ile ilgili iddiaları da değerlendiren Bolluk,"O dava bir komedi. Benim bir haber notumdan hareket ederek, güya beni yasadışı sorguya katıldığım falan gibi bir iddiada bulunuyorlar. Son derece gayri ciddidir. Ben bir gazeteciyim. Binlerce haber notum var. Çuvallar dolusu doküman götürdüler. O arşivimden çıkan bir ajandadan çıkan bir not. Hatırlamıyorum ne zaman yazdığımı. Buradan hareketle beni yasadışı sorguya karıştırdılar. Tam bir fiyasko" diye konuştu.
Daha sonra Cezaevi'nden çıkan Sami Hoştan ise, "Bizim oradaki arkadaşlarla Zekeriya Öz bizi tanıştırdı.Herkes dimdik ayakta. Burada bir ayıp işlendi. En büyük ayıp, Sevgi Erenerol'a işlendi. Bin 500 tane erkeğin içinde yatıyor. Bunun ayıbını kim taşıyorsa biliyor. Bir kadın bin 500 erkeğin içinde yatıyor. Bunun ayıbı kiminse bunu düzeltmesi gerekiyor" dedi.
Tahliye olan diğer sanık Abdulmutallip Tonçer ise herhangi bir açıklama yapmadan Cezaevi'nden ayrıldı.