Güncelleme Tarihi:
Mahkemede eski eşi Avukat İffet Temran tarafından savunulan Küçük’ün ifadesi özetle şöyle:
Soruşturma dosyasında ve örgüt dökümanı olduğu iddia edilen yazılarda benim Ergenekon terör örgütü olduğuma dair en ufak bir ibare yoktur. Ergenekon terör örgütüyle ilgili beyanlarım kendi düşüncelerimdir. Benim bilgim dışında kaleme alınan bir takım dökümanlarda ismimin geçmesi beni bağlamaz. Tuncay Güney’i tanımam, hakkımdaki beyanları gerçek dışıdır. Öcalan’ın Türkiye’ye gelip teslim olmasını söylediğim doğrudur. Televizyondaki konuşmamda, darbeye çağrı yaptığım doğru değildir. Ergenekon terör örgütü benim kanaatime göre yoktur. Daha doğrusu ciddi bir örgüt olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de böyle şeyleri ancak TSK yapabilir. O da şu anda yapmamaktadır.
Cep telefonumla yaptığım görüşmeler ayrıntılı olarak kollukta tarafıma okundu. Örgütsel yanı yoktur. 1989’da Almanya’ya oradan da Kürtler üzerine bilimsel çalışmama veri toplamak için Suriye’ye de Bekaa Vadisi’ne PKK kampına gittim. Bekaa Vadisi’ndeyken Öcalan bana Doğu Perinçek’in kendisiyle görüşmek istediğini söyleyerek fikrimi sordu. Sorması güvenden değil, orada olmamdan kaynaklanmaktadır.
Öcalan’a yönelik bir operasyonda bana haber verildiği doğrudur. Strasbourg Caddesi’nde Kürtlerin devam ettiği bir kahvede bu konuyu ortalık yerde konuştum. Amacım duyulmasıydı."