Hoştan çapraz sorguda Susurluk gecesini anlattı
Güncelleme Tarihi:
Ayşegül USTA/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2008 00:00
Ergenekon terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklu yargılanan Sami Hoştan mahkemedeki çapraz sorguda Susurluk gecesini anlattı.
Hoştan’ı ifadesi sırasında kendisi gibi Susurluk hükümlüsü arkadaşı Mustafa Altınok yalnız bırakmadı. Hoştan, özellikle Abdullah Çatlı ile ilgili sorulan soruları yanıtsız bıraktı. Hoştan’ın sorgusunda şu diyaloglar yaşandı:
Savcı: Abdullah Çatlı ile ne zaman tanıştınız?
Sami Hoştan: Çatlı’yı uzun yıllardır. Yaklaşık olarak 10-15 yıldır tanırım.
Savcı: Susurluk’taki kazayı nasıl öğrendiniz?
Sami Hoştan: Onu da anlatayım da rahatlayın. Susurluk kazasından sonra Sedat Bucak’ın koruması Ercan Ersoy, Aliço’yu (Ali Fevzi Bir) aramış. Aliço bana ulaşamayınca evime telefon açıyor. Kızıma söylemiş. Kızım da bana haber verdi. Ben de Abdülgani Gızılkaya’yı aradım. O da ’Çok kötü durumdalar hastaneye gidiyoruz’ dedi. Çok kötü oldum. Sedat Bucak yakın dostumdur. Onunla yaptığımız sohbetlerde, Veli Paşa’nın yakın dostu olduğunu söylerdi. Sedat Bucak’ın kazada ağır yaralandığını duyunca acil yardım sağlamak için aklıma ilk gelen kişi Veli Küçük oldu. Yaklaşık 10-15 dakika sonra Veli Paşa’yı aradım. Jandarma bölgesinde olmuş. Yardımcı olsun diye, insani amaçla aradım. Veli Paşa ’telefonu kapat’ dedi. Olay yerine gittim. Cenazeleri gördüm. Olay yerinde, Drej Ali (Ali Yasak) ile karşılaştık. 30 yıllık arkadaşım, kardeşim Mehmet Şehirli ile birlikte Abdullah Çatlı’nın cenazesini morgdan alarak Nevşehir’e götürdüm. 4 gün boyunca Nevşehir’de kaldım. Mehmet Ağar’ı ise kaza öncesi ve sonrası hiç tanımadım. Susurluk kazasından 16 ay sonra gidip teslim oldum. Abdullah Çatlı’yı ilk tanıyan benim. Herkes Mehmet Özbay olarak bilir. Teslim olduktan sonra Cumhuriyet Savcısı Aykut Cengiz Engin’e ifade verdim. Kendisine benim hakkımda ne kadar ihbar geldiği sorabilirsiniz. Ayhan Çarkın’ı tanıdığım ileri sürüldü. O kadar saçma bir iddia ki. Bahsedilen tarihte Ayhan Çarkın’ın 4 yaşında olması gerekirdi. Sedat Bucak, Abdullah Çatlı ve ben arabada giderken, Çatlı, Mehmet Eymür’ün telefonla arayarak görüşmek istediğini söyledi. Ben de, ’Git görüş bakalım ne istiyor’ dedim. Çatlı da görüşmelerinden sonra, Mehmet Eymür’ün, Tarık Ümit olayını sorduğunu söyledi.
Savcı: Abdullah Çatlı ile ne zaman tanıştınız?
Sami Hoştan: Çatlı’yı uzun yıllardır. Yaklaşık olarak 10-15 yıldır tanırım.
Savcı: Susurluk’taki kazayı nasıl öğrendiniz?
Sami Hoştan: Onu da anlatayım da rahatlayın. Susurluk kazasından sonra Sedat Bucak’ın koruması Ercan Ersoy, Aliço’yu (Ali Fevzi Bir) aramış. Aliço bana ulaşamayınca evime telefon açıyor. Kızıma söylemiş. Kızım da bana haber verdi. Ben de Abdülgani Gızılkaya’yı aradım. O da ’Çok kötü durumdalar hastaneye gidiyoruz’ dedi. Çok kötü oldum. Sedat Bucak yakın dostumdur. Onunla yaptığımız sohbetlerde, Veli Paşa’nın yakın dostu olduğunu söylerdi. Sedat Bucak’ın kazada ağır yaralandığını duyunca acil yardım sağlamak için aklıma ilk gelen kişi Veli Küçük oldu. Yaklaşık 10-15 dakika sonra Veli Paşa’yı aradım. Jandarma bölgesinde olmuş. Yardımcı olsun diye, insani amaçla aradım. Veli Paşa ’telefonu kapat’ dedi. Olay yerine gittim. Cenazeleri gördüm. Olay yerinde, Drej Ali (Ali Yasak) ile karşılaştık. 30 yıllık arkadaşım, kardeşim Mehmet Şehirli ile birlikte Abdullah Çatlı’nın cenazesini morgdan alarak Nevşehir’e götürdüm. 4 gün boyunca Nevşehir’de kaldım. Mehmet Ağar’ı ise kaza öncesi ve sonrası hiç tanımadım. Susurluk kazasından 16 ay sonra gidip teslim oldum. Abdullah Çatlı’yı ilk tanıyan benim. Herkes Mehmet Özbay olarak bilir. Teslim olduktan sonra Cumhuriyet Savcısı Aykut Cengiz Engin’e ifade verdim. Kendisine benim hakkımda ne kadar ihbar geldiği sorabilirsiniz. Ayhan Çarkın’ı tanıdığım ileri sürüldü. O kadar saçma bir iddia ki. Bahsedilen tarihte Ayhan Çarkın’ın 4 yaşında olması gerekirdi. Sedat Bucak, Abdullah Çatlı ve ben arabada giderken, Çatlı, Mehmet Eymür’ün telefonla arayarak görüşmek istediğini söyledi. Ben de, ’Git görüş bakalım ne istiyor’ dedim. Çatlı da görüşmelerinden sonra, Mehmet Eymür’ün, Tarık Ümit olayını sorduğunu söyledi.