Paylaş
Gazetecilik ısrarlı takip ve sabır işidir. Bu nedenle, gazeteci bilgiye, belgeye ulaşmak için bir maratoncu gibi olmak zorundadır.
Son haftalarda Hürriyet'te yayınlanan kasetlerin içeriği, iki arkadaşımızın de mesleklerinde nasıl birer maratoncu olduğunu göstermiştir.
Gerçekten, bir bakanın istifasıyla sonuçlanan kasetteki bilgileri ele geçiren arkadaşımız, Paris temsilcimiz Muammer Elveren de maratonculardan biridir.
Meslekteki tecrübesini, haber kokusu almaktaki yeteneğini Alaattin Çakıcı olayında kullanmıştır.
Bütün gazeteciler mevziyi terk ettiği halde, o, günlerce bir otel odasında alacağı haberin sabrıyla beklemiştir.
Aslında özel haberlerin birçoğunun ardında yatan öykü, haber kadar ilgi çekicidir.
Sanırım, gazeteciler, haberlerinin ötesinde bu haberi nasıl elde ettiklerini anlatsalar, okurlarımızın çok ilgisini çeker.
Ancak, gazeteciliğin bir başka sorumluluğu daha vardır. Gazeteci, haber kaynağını açıklamaz. Çünkü o haberin namusu, ona teslim edilmiştir. Önemli olan birilerinin kimliğini kamuoyuna ifşa etmek değil, o haberi okurlarına iletmektir.
Muammer Elveren, Fransa'da ve haber için gittiği dünyanın her yerinde saygı gören bir meslektaşımızdır.
Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı da çoğu gezilerinde onu özel uçağına alır.
Alaattin Çakıcı olayına ışık tutan haberlerde Washington temsilcimiz Esen Ünür'ün de imzası vardır. Çok önemli bilgileri, Türk kamuoyuna Ünür açıklamıştır.
Televizyondan Ankara'daki çalışmalarına kadar, o da sözlü ve yazılı medya dünyasının başarılı bir adıdır.
İkisi de yaptıkları gazetecilikle, tarihin karanlıklarına gömülecek bazı olayları ve kişileri açıklayarak, bir davanın daha şeffaf görülmesini sağlamışlar, adalete yardımda bulunmuşlardır.
Üstelik bu açıklamalar, Türk toplumundaki bazı sorumlu mevkide bulunan kişilerin devlet adamlığı konusunda sorular sorulmasına yol açmıştır.
Hiç kuşkumuz yoktur ki, iki arkadaşımızın da daha uzun yıllar başarılı haberlerini okuyacaksınız.
Mutlu haftalar dileğiyle.
Paylaş