Güncelleme Tarihi:
İstanbul 2 No'lu DGM'deki duruşmaya, tutuksuz sanık Fehmi Koru katıldı. Duruşmada söz alan DGM Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ergül, 4744 sayılı Yasa ile TCK'nın 312. maddesinde değişiklik yapıldığı için mütalaasını yenilediğini belirterek, "üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığı" gerekçesiyle sanığın beraatını talep etti.
Mütalaaya ilişkin söz verilen Fehmi Koru da 17 Ağustos depremiyle ilgili hem Türkiye'de, hem de yabancı basında çok sayıda haberinin çıktığını anlatarak, "Bunların hiçbiriyle ilgili tahkikat dahi başlatılmadı. Dava konusu olan haber, depremden 2.5 ay sonra yayınlanmıştır ve tamamıyla benim görüşümü yansıtmaktadır. Tahrik amacım olmadığı gibi, tahrik unsuru da yoktur" dedi.
Mahkeme Heyeti de Koru'nun, 12 Ekim 1999 tarihinde Kanal 7 televizyonunda yayınlanan "Yorum" adlı programda yaptığı konuşmanın, "tek bir paragraf ya da satır olarak ele alınmayıp bütünüyle değerlendirildiğinde farklı bir anlayış ve fikir yürütmeyle de olsa düşünce açıklaması niteliğinde kaldığını", bu nedenle TCK 312/2. maddesinde sözü edilen "Din ve mezhep farklılığına dayanılarak, halkıbirbirine karşı kamu düzeni için tehlikeli olabilecek bir şekilde düşmanlığa veya kin beslemeye alenen tahrik" konumuna varılmadığı gerekçesiyle üzerine atılı suçtan beraatını kararlaştırdı.
MÜTALAADA CEZALANDIRILMASI İSTENMİŞTİ
Davanın 25 Eylül 2001 tarihli duruşmasında esas hakkındaki görüşünü açıklayan DGM Cumhuriyet Savcısı Mustafa Erol ise 12 Ekim 1999 tarihinde Kanal 7'deki "Yorum" adlı programda konuşan Koru'nun, "halkı inananlar ve inanmayanlar olarak ikiye ayırdığını" belirtmişti.
Savcı Erol, bu nedenle Koru'nun, TCK'nın 312. maddesinin 2. ve sonuncu fıkraları uyarınca, "Basın yoluyla halkı, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" suçundan 2 ile 6 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istemişti.
Davanın iddianamesinde de Koru'nun, söz konusu programda, Ankara Kocatepe Camii'nde Saidi Nursi'nin ölüm yıldönümünde Mehmet Kutlular'ın yaptığı konuşmayı ve dağıttığı "İlahi İkaz Deprem" adlı broşürü destekler nitelikte ifadeler kullandığı öne sürülmüştü.