Güncelleme Tarihi:
Uçağa binecek yolcular çok yakında eski bavullarını çöpe atacak. Bakın ne geliyor?
Travelmate isimli bu bavul ilk robotik bavul olma özelliğine sahip. Siz nereye giderseniz o da peşinizden geliyor!
Seyahatlerinizde ve siz bir yere eşyalarınızı taşırken bir de ek olarak bavul ile ilgilenme derdine son vermeyi amaçlıyor.
Otonom özellikleri sayesinde de üreticiler Travelmate'i bavul özellikleri olan bir robot olarak tanımlıyorlar.
Bilim adamları, minik görüntüsünün aksine oldukça tehlikeli olan tırtıl geliştirdi. Bakın bu canavar neler yapıyor neler?
Doğada; karınca, çekirge, tırtıl gibi hayvanların kendi ağırlıklarının olağanca katı ağırlıkları kaldırabildiğini biliyoruz.
Durum kapsamında getirilen bilimsel açıklamalar beraberinde neredeyse imkansızı başaran bu canlılar, yeni teknoloji çözümlerinin de dikkatini çekmiş gibi gözüküyor.
Bilim insanları, çeşitli çalışmalar sonucu gerçeğine son derece benzer bir profile sahip olan robot bir tırtıl meydana getirdiler.
Robot tırtıl, gerçek sürümünde olduğu üzere kendisinin 10 katına kadar ağır olan nesneleri kaldırabiliyor.
Bilim insanları katı bileşenlerinin farklı bir dizilim gerektirmesinden kaynaklı olarak "yumuşak" olarak nitelendirilen robotların yapımının oldukça zor olduğunu dile getiriyorlar.
En tipik lokomosyon kullanımı için bile sert bileşen barındıran sürümlerine oranla çok daha zorlayıcı bir yapım aşamasına sahip olan yumuşak robotlar, bilim dünyasında sıklıkla üretilmiyor.
Varşova Üniversitesi Fizik Fakültesi araştırmacıları ise hareket edebilmek için yalnızca ışığa ihtiyaç duyan 15 milimetre uzunluğunda yumuşak bir mikro-robot yaptılar.
Liquid Crystalline Elastomers (LCEs) maddesinden meydana gelen mikro-robot, ışığa maruz kaldığında şekil değiştirebilen akıllı malzemelere bünyesinde yer veriyor.
Işık kaynağı altındaki hareket dalgaları ile bir tırtıl görüntüsü veren mikro-robot, pek çok farklı özelliği barındırıyor.
Dik yamaçlara tırmanmaya yönelik olarak meydana getirilen tırtıl mikro-robot, kendisinden 10 kat daha ağır ağırlıkları kaldırabiliyor. Mikro-robot söz konusu boyuttaki ağırlıkları üzerinde barındırırken hareket kabiliyetini sürdürebiliyor.
Bilim insanları zorlu ortamlarda, koşullarda hareket edebilen mikro-robotun çeşitli bilimsel araştırmalarda kullanılabileceğini belirtiyorlar. Nitekim mikro-robot, boyutu sebebiyle mikrofon/kamera yerleştirme gibi casusluk faaliyetlerinde rahatlıkla kullanılabilir vaziyette.
Araştırmacılar, bir takım yeniliklerle mikro-robotun daha gelişmiş nitelikleri barındırabileceğini sözlerine ekliyorlar.
Çinli mühendislerin yıllardır üzerinde çalıştığı dev projede nihayet sona geliniyor.
Çin dünyanın en büyük uzay aracını yapmak için kolları sıvadı. Çinli mühendislerin üzerinde uzun yıllardır çalıştığı bu uzay aracı hayata geçerse 20 kadar turist uzaya yolculuk yapacak!
2 yıldır testleri yapılan Çin'in sır uzay aracıyla ilgili konuşan Lui Haiquang 2020 yılına kadar uzaya uçuşları başlatmak istediklerini açıkladı.
Peki uzaya uçmanın bedeli bir turist için ne kadar olacak dersiniz?
Bu rakam bilet başına 200 bin ila 250 bin doları buluyor.
Çinli mühendisler bir yana Japonlar da boş durmuyor! Japon bilim insanları uzun süredir üzerinde çalıştıkları projede sona geldiler ve nihayet o çılgın buluş ortaya çıktı. Bu kez Japonların ne yaptığına gelince...
Panasonic katlanabilen, bükülebilen pil geliştirdi. Şirket, geliştirmiş olduğu yeni lityum iyon pilin ne kadar bükülmüş veya kıvrılmış olursa olsun, içerisinde yer alan şarjın yüzde 99'unu koruyacağına garanti veriyor. Bununla sınırlı kalmayan esnek pil, lamine dış gövdesinin sunduğu güvenilir yapı ile gönül rahatlığıyla şarj edilebiliyor.
Bu fotoğrafa dikkatlice bakın. Bilim insanları şans eseri geliştirdiği bu 'minik' buluş sayesinde tüm telefonların çok önemli bir sorununu ortadan kaldırmaya hazırlanıyor. Bakın bilim adamları bu kez ne yaptı?
Japon bilim insanları şans eseri bir buluşla, 400 yıl boyunca kullanılabilen yeni bir batarya teknolojisine imza attı!
200 bin şarj döngüsünü destekleyebildiği belirtilen bu batarya teknolojisinin, herhangi bir değiştirmeye gerek kalmadan çok uzun yıllar boyunca aynı bataryayı kullanmayı mümkün kılacağı düşünülüyor.
Söz konusu deneyin üç aylık bir dönemde gerçekleştirildiği ve test boyunca bataryada herhangi bir kapasite ve güç kaybı kaydedilmediği belirtiliyor.
İlk olarak Geleceğe Dönüş filminde gördüğümüz kendi kendine bağlanabilen ayakkabı artık resmen gerçek oluyor.
1985 yılında çekilen Geleceğe Dönüş serisinin ikinci filminde Martin McFly, bulunduğu zaman diliminden 2015 yılına gitmiş, ayağına giydiği Nike marka ayakkabısıyla dikkat çekmişti.
Zira ayakkabının bağcıkları kendi kendine bağlanıyor, ayak ölçüsüne göre boyutunu değiştirebiliyordu.
Yıllar sonra gelen son haber ise bu teknolojik ayakkabının hayal olarak kalmayacağını gösterdi.
HyperAdapt 1.0 adını alan bu ayakkabı ilk denemeler ve test etmek isteyenler için ABD'de satışa çıkacak.
28 Kasım 2016’da satışa çıkması beklenen ayakkabının filmdeki ayakkabıyla ne kadar benzer olacağı ise şimdiden merak konusu oldu.