FUNDA İYCE TUNCEL VE RENKLER

Yazımı en geç cumartesi günü teslim ettiğimden, yerel seçimler için henüz sandığa gitmemiştik.

Haberin Devamı

Bugün ise net sonuçları biliyoruz. Sonuçların hayırlı olmasını diliyorum.
Yerel yönetimlerin sanata verdikleri değer o ülkenin çağdaşlığı açısından önemli bir gösterge. Umarım yaşdığınız yerde, sanata önem veren bir belediyecilik anlayışı hakim olur; baharın doğayı boyadığı muhteşem renkler, önümüzdeki dönem hepimizin hayatını şenlendirir...
Madem renklerden bahsediyoruz bu hafta size renkçiliği ağır basan ama toplumsal olaylara yaklaşmaktan çekinmeyen bir kadın ressamımızı tanıtmak istiyorum. Geçen yıl da kendisine bu köşede yer vermiştik. Funda İyce Tuncel, atölyesini aynı zamanda butik sanat galerisi olarak kullanan ressamlarımızdan. Onun eserlerinde hem Hocalı katliamı için yakılan ağıtları, hem de Gezi’de daha fazla bireysel özgürlük için atılan siyasi içerikli çığlıkları hissedebilirsiniz. Gelin bundan sonrasını Tuncel’in kendisinden dinleyelim:
“Resimlerimdeki gerçeğim yaşamımın ta kendisi. Düne veya yarına dair sorgulamalar bunun sonucunda içtenlik ve samimiyet. Hep spontane çalıştım, resimlerimin lirik olduğunu söylüyorlar. Ben kendimi buldum bulalı resim yapıyorum aşkla, çoşkuyla. Renkçi ve lekeciyim, soyut figüratif de denebilir. Boyalarla fırçalarla baş başa kaldığımda ne hissediyorsam onu resmederim kuşlar, masallar, kadınlar...Neyin resmini yaparsanız yapın, resim izleyicisini bulur ve içine alır, tam o noktada sihir başlar, mühürlenirsiniz. Yaşadığım her ‘an’ın çığlığını zerrelerime kadar hissedip sanki zaman makinesindeymişçesine farkına varamadan harcadığımız ‘an’larımızı, hayallerimizi, kaygılarımızı, umutlarımızı, sevdalarımızı ve hüzünlerimizi; kısaca kaybettiğimiz güzellikleri vurgulamak adına nefes almanın en büyük erdem olduğu bilinciyle yüreğimi, ruhumu katarak fırça vuruşlarımda renklerimde, dokularımda, tuvallerime yansıtıyorum.
Resimlerimde kadının toplumsal kimliğini, varoluşunu irdelerken kuşlarla diyalogları farklıdır. Kimi zaman çelişkilerle dolu bir ilişkidir yaşanan, kimi zamanda ortak paylaşımlarla süslenmiş mutlu bir birlikteliktir. Bir sanatçıya atfedilebilecek pek çok görev ve sorumluluk olabilir. Ama unutmayalım bunların en önemlileri toplumsal gerçeklere temas eden noktalarda ortaya çıkar. Bence sanat güncel hayatı anlatırken toplumsal olayları da evrensel boyuta taşımalı. Sanatçı aynı zamanda siyasi bir varlıktır. Ben sanatçının her zaman çağına tanıklık etmesinin sanatçı duyarlığından öte, yaşadığı toprağa bir borcu olduğunu düşündüm ve öyle hareket ettim.”

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Haberin Devamı

Ahmet Yeşil (16 Nisan’a kadar-Galeri Soyut/Yıldızevler), İsmet Birsel (5 Nisan’da açılacak-Takı Antika/GOP), Harun Acı (14 Nisan’a kadar-Galeri Valör/Yıldızevler), Çiğdem Buçak Telli (11 Nisan’a kadar-Krişna Sanat/Kavaklıdere), Safinaz Baş (4 Nisan’da açılacak-Galeri Akdeniz/Yıldız), Marek Brzozowski ve ustalardan karma sergi (8 Nisan’da açılacak-Doku Sanat/Çankaya), Ayşe Arkün (5 Nisan’da açılacak-Medya Sanat/Çankaya), Mümtaz Demirkalp (9 Nisan’da açılacak-AG Sanat/ Konutkent 2), Monad Balkan (4 Nisan’da açılacak-Fırça Sanat/Yıldızevler), Gülnaz Yılmaz Tezcan (11 Nisan’da açılacak-ERGE Sanat/CEPA AVM), Gültekin Akengin (8 Nisan’a kadar-Kursart/Dikmen), Karma Cam Sergisi (22 Nisan’a kadar-Nurol Sanat/Çankaya), A.İlkyaz-C.Orhan-C.Ötgün (21 Mayıs’a kadar-Galeri Kara/Kızılay), Gülgün Terzioğlu-fotoğraf (12 Nisan’a kadar-Galeri Sanat Yapım/Şenyuva), Fatih Başbuğ (11 Nisan’a kadar-Ziraat Kuğulu), Mine Gençtürk (22 Nisan’a kadar-Onur Sanat/Yıldız), Mozaik-ustalardan karma sergi (1 Mayıs’a kadar-Güler Sanat/Beysukent), Karma sergi (Armoni Sanat-Yıldızevler)

Yazarın Tüm Yazıları