FETÖ sanığı, vasiyetinde Gülen'e destek istemiş

Güncelleme Tarihi:

FETÖ sanığı, vasiyetinde Gülene destek istemiş
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2017 18:42

FETÖ sanığı, vasiyetinde Gülen'e destek istemiş

Haberin Devamı

Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA) - DENİZLİ'deki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan işadamlarının yargılanmasına bugün de devam edildi. Kanun hükmünde kararnameyle kapatılan Kimse Yok Mu Derneği Denizli Şube Başkanı Fahrettin Aytuğ, kurumunun açılışına bakan, vali ve bürokratların katıldığını, TBMM tarafından 'Üstün Hizmet Madalyası' verildiğini belirterek, örgüt üyeliğini reddetti.
İddianamede ise tutuklu sanıklardan Sezai Günalp'in ölümünden sonra, Fethullah Gülen'in hizmetlerinin desteklenmesi yolunda vasiyet bıraktığı yer aldı.
Denizli'de 2015 yılı Ekim ayında başlatılan, darbe girişiminin ardından yapılan operasyonlarla 38 kişinin tutuklandığı FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında örgüt üyesi oldukları ve örgüte finansal destek sağladıkları iddiasıyla haklarında dava açılan 67 sanıklı işadamları davası, 2'inci gününde sürdü.
Denizli 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın duruşmasında, örgütün para kasası olmakla suçlanan, Sebat Döviz'in sahibi tutuklu Hasan Basri Metin, kurban paralarının örgüte aktarılmasıyla suçlanan bir diğer tutuklu sanık Kimse Yok Mu Derneği Denizli Şube Başkanı Fahrettin Aytuğ ve Gelişimci Teknik Elemanlar Derneği kurucusu tutuklu sanık Mehmet Ertuğrul'un savunmaları alındı.
FETÖ/PDY'nin Denizli'deki kasası olduğu, paraların yurt dışına çıkardığı iddiaları ve terör örgütü üyeliğiyle suçlanan döviz bürosu sahibi Hasan Basri Metin ilk savunmayı yaptı. Metin, örgütün kasası olduğu iddiası kabul etmeyerek, "İşadamlarıyla tanışmak ve çevre edinmek için kapatılan Denizli İşadamları Derneği'ne üye oldum. Döviz bürolarının mahiyetini bilmedikleri için bana iftira atılmıştır. Biz sürekli denetleniyoruz. Gayri resmi paranın olması imkansız. Zaten 2- 3 yılda bir yurt dışına çıkıyorum, paraları ben görmüyordum ki yurt dışına çıkarayım. Bu yapıyla ilgim yok, nasıl organizasyon yapayım. Ticaret Odası'yla Fransa, Romanya ve Macaristan gezilerine gittim. Onun dışında arkadaş gurubumuzla Kenya'da safariye katıldık. Geçtiğimiz yıllarda Güney Afrika, Angora ve Zambiya'ya gittik" dedi.
Ardından Fahrettin Aytuğ savunma yaptı. Kurban paralarının örgüte aktarılması suçlamasını kabul etmeyen Aytuğ, şunları söyledi:
"İddianamede tarafıma isnat edilen suçu işlediğime dair ileri sürülen deliller inandırıcı olmaktan uzaktır, dayanaksızdır. Anayasada teminat altına alınan kişi hak ve özgürlükleriyle bağdaşmamaktadır. Örgüt üyeliğim yoktur. Derneğimize, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından TBMM üstün hizmet ödülü verildi. Bakanlar Kurulu tarafından izin verilen bir dernek. Dernek dil, din, mezhep ayrılığı yapmadan yardım yapan bir kuruluştur. Denizli'deki dernek açılışına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, dönemin valisi ve bürokratlar katılmıştır. Hatta Zeybekci, derneğe katkısı olsun diye minibüs bile bağışlamıştır. Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ile çekildiğim fotoğraf suç delili olarak sunulmuş. İki sivil toplum kuruluşu temsilcisinin fotoğraf çektirmesi hayatın doğal akışına uygundur. Bunun suç olarak nitelendirildiği yerde demokrasiden bahsedilemez. Aynı zamanda Valilik ve belediyeleri de ziyaret etmiştim. İddianamede onlardan bahsedilmemiş, rahatsızlıklarımdan dolayı tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum."
Duruşma, diğer sanıklar gibi suçlamaları kabul etmeyen ve örgüt üyesi olmadığını söyleyen Gelişimci Teknik Elemanlar Derneği kurucusu tutuklu Mehmet Ertuğrul'un savunmasının alınmasının ardından, yarına ertelendi.
VASİYETİNDE FETÖ'YE DESTEK İSTEMİŞ
Bu arada 38'i tutuklu 67 sanığın yargılandığı davanın iddianamesinde dikkat çekici ayrıntılar da yer alıyor. İddianamede tutuklu sanıklardan Denizli Büyükşehir Belediyesi 2004-2009 yılları arasında Ak Parti Belediye Meclis Üyeliği, Encümen Başkanlığı ve Belediye Başkan Vekilliği görevlerini yürüten Sezai Günalp'in vasiyet hazırladığı ve bu vasiyetinde Fethullah Gülen'e destek verilmesini istediğini belirtildi.
Evinde yapılan aramada Günalp'in vasiyetinin ele geçirildiği, 2003 yılında 'Vasiyetimdir' başlığıyla küçük bir kağıda yazıldıkları da iddianamede yer aldı. 'Vasiyetim' notunda şu ifadeler yer aldı:
"Benim başıma ve toplu olarak ailemin başına bir şey gelirse; İşler aynen yürütülmeli, özel bir vakıf kurularak kazançtan yüzde 20 pay, sağlığımda destek olduğum gibi öğrenci burslarına ağırlık verilmeli, Fethullah Hoca efendi hizmetleri ağırlıklı olarak desteklenmeli, oturduğumuz ev vakıf merkezi olabilir veya özel bir çocuk evi olabilir. Başka aklıma gelmeyen hususlarla beraber vasiyetim; T.Ö., S.G., A.G., M.Y. beylerin ortak kararları ile yürütülmeli."
Sezai Günalp'in iddianameye göre polis sorgusunda ise vasiyet ile ilgili olarak, vasiyeti düzenlediği tarihte cemaatin dini ve ulvi hizmetlerini takdir ettiğini, 2004 yılı öncesinde bu cemaate kurban, deri ve küçük miktarlarda burs verdiğini söylediği iddia edildi. Günalp aynı sorguda ayrıca, FETÖ/PDY ile hiçbir ilgisinin olmadığını, üzerine atılan suçlamaları kabul etmediğini de beyan etti.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!